TCK 81. Madde
Türk Ceza Kanunumuzun 81. maddesi şu şekildedir:
Hayata Karşı Suçlar – Kasten öldürme
Madde 81 – (1) Bir insanı kasten öldüren kişi, müebbet hapis cezası ile cezalandırılır.
Başlık
TCK’nın 81. maddesinin ait olduğu bölüm başlık ismi şu şekildedir: İKİNCİ KİTAP: Özel Hükümler – İKİNCİ KISIM: Kişilere Karşı Suçlar – BİRİNCİ BÖLÜM: Hayata Karşı Suçlar
Madde başlığı şu şekildedir: Kasten öldürme
Gerekçe
Türk Ceza Kanunu’nun 81. maddesinin gerekçesi şu şekildedir:
HÜKÜMETİN TEKLİF ETTİĞİ METNİN GEREKÇELERİ
Madde 133. Bu maddede, adiyen insan öldürme cürmü, insan öldürme başlığı ile belirtilmektedir. Bütün cürümlerde kastın aranması Tasarının 20 nci maddesinin birinci fıkrası gereği olduğundan burada kastın aranacağının ayrıca açıklanmasına gerek görülmemiştir.
ADALET KOMİSYONU RAPORU
Maddede kasten öldürme suçunun temel şekli tanımlanmıştır.
Maddede yapılan düzenlemeyle, 765 sayılı Türk Ceza Kanunundan farklı olarak, suçun temel şekli açısından müebbet hapis cezası öngörülmüştür.
Bu düzenlemeyle, kişinin hayat hakkına verilen önem vurgulanmıştır.
TBMM Kabul Metni
81 inci maddeyi okutuyorum:
İKİNCİ KISIM
Kişilere Karşı Suçlar
BİRİNCİ BÖLÜM
Hayata Karşı Suçlar
Kasten öldürme
MADDE 81. – (1) Bir insanı kasten öldüren kişi, müebbet hapis cezası ile cezalandırılır.
BAŞKAN – Madde üzerinde, Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına, İstanbul Milletvekili Sayın İsmet Atalay; buyurun. (CHP sıralarından alkışlar)
CHP GRUBU ADINA İSMET ATALAY (İstanbul) – Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; bu kısım üzerinde, Grubum adına söz almış bulunuyorum; bu vesileyle hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Gerek komisyonda tartışılan gerek günlerden beri kamuoyunda tartışılan bu yasa tasarısının modeliyle ilgili olarak, çağdaş bir ceza yasası hazırladığımızdan söz ediyoruz.
Ben, esasen, bugün yürürlükte olan yasanın 448 inci maddesini karşılayan 81 inci madde üzerinde söz aldım; ama, bu bölümle ilgili, kısaca, Grubumun ve şahsımın görüşlerini arz etmek istiyorum.
Bu bölüme baktığımız zaman, gerçekten, bazı cezaların ağırlaştırılmış olduğunu, bazı özel indirim maddelerinin yasadan çıkarıldığını görmekteyiz. Örneğin, 448 inci maddede kasten adam öldürmenin cezası 24 yıldan 30 yıla kadar ağır hapistir; bu ceza, tasarıda, müebbet hapse dönüştürülmektedir. Bundan önce hazırlanan tasarıda ise, ceza miktarı, 20 yıl ile 25 yıl arasında değişmekteydi; ama, komisyonumuz ve bu tasarıyı hazırlayanlar, insan hayatının çok önemli olduğunu düşünerek, mağdurun hakkını koruyarak, cezayı müebbet hapse çevirme yolunu seçmişlerdir. Bunda etkili olan husus şudur kanaatimce: Kamuoyunda, insan öldüren, insan hayatına son veren kişilerin mevcut yasalardaki indirimlerden yararlanarak, özellikle Türkiye’de her beş yılda, on yılda bir çıkan aflarla, çok kısa sürede, serbest bırakılması etkili olacak ki, bu yol seçilmiş bulunmaktadır. Bence, hem indirimleri kaldırıyoruz hem cezayı ağırlaştırıyoruz; ikisini bir arada tatbik ettiğimiz zaman, özellikle sanık aleyhine bir durum doğmaktadır. Tabiî, Sayın Bakanımız ve komisyonumuz tasarıyı bu şekilde getirmişlerdir. Buna paralel olarak, özellikle, bu yasada, devrim sayılacak, töre cinayetlerinin ağırlaştırılmış suçlar arasında sayılması önemli bir gelişmedir; çünkü, geçtiğimiz yıllarda ve günümüzde, töre cinayetleri, neredeyse meşru duruma gelecek konumdadır.
Yine, bu tasarıda, özellikle, gayri meşru çocuk doğuranların durumuyla ilgili madde yasadan çıkarılmıştır. Önemli bir adımdır; ama, önemli olan bir başka konu vardır; bugün yürürlükte olan Türk Ceza Yasasının 463 üncü maddesinin yürürlükten kaldırılmasının, ileride tereddütler doğuracağı kanaatini taşımaktayım. Şöyle ki, 463 üncü maddeye göre, faili gayrimuayyen şekilde adam öldürmede, yaralamada verilecek cezada, ceza üçte 1’den yarıya kadar indirilmekteydi. Şimdi, bir taraftan, kasten adam öldürmenin cezasını müebbet hapse çeviriyoruz, diğer taraftan, birden fazla kişi tarafından bir suç işlenmişse, yaralama veyahut da adam öldürme meydana gelmişse, kaç kişi varsa, 10 kişi de suçlanıyorsa, 10’una da aynı cezayı vermekle karşı karşıya kalacağız diye düşünüyorum. Özellikle Doğu Anadolu’da, Anadolu’da, bir insan öldürülmüşse, yaralama olmuşsa, toplu suçlama vardır. Köyler arasında bir cinayet işlenmişse, bir köy halkının tamamı suça iştirak etmiş gibi gösterilmektedir. Yani, 5 kişi, 10 kişi, 1 kişiyi öldürdüğünde, olaya karıştığında, olaya karışsın karışmasın, tatbikatta, genelde mağdur taraf, yani, tatbikat yapılırken, soruşturma yapılırken, savcı, polis, jandarma gittiği zaman, maktulün bulunduğu yere gitmekte, mağdurun bulunduğu yere gitmekte, kamu tanığı konumunda olan, o şahsın yakınları olmaktadır. Bunlar ise, karşı taraftan daha fazla intikam almak için o aileye mensup tüm insanları, kavgaya dahil olsa da olmasa da, kavgaya dahil olmuş gibi göstermektedirler. Hatta, tatbikatta, bakarsınız, bir şahıs öldürülmüştür, bir tek kurşun yarası vardır; ama, 10 kişi suçlanmaktadır. Onu da belli mesafeden ateş ettiği şeklinde kanıtlar vardır, deliller vardır; delil dediğim zaman, tanık ifadeleri vardır; ama, maddî deliller bir tek kişiye doğru yönelmiyorsa hepsini aynı madde çerçevesinde mahkûm etmek mümkündür veyahut aksini düşünün; hâkim, işin içerisinden çıkamayacağı için bu kadar sanığa müebbet hapis vermektense hepsini de beraat ettirebilir diye bir endişe taşımaktayım. Bunun bir eşitlik olduğunu düşünüyorum, yasada mutlaka yer alması gerekir diye düşünüyorum.
Bu düşüncelerle, bu bölümde söz almış bulunuyorum; hepinizi saygıyla selamlıyorum. (Alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Atalay.
81 inci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
Saygıdeğer milletvekili arkadaşlarım, 78 inci maddeyle ilgili olarak konuşma yapan Ankara Milletvekili Sayın Ersönmez Yarbay bir açıklama göndermiş. Diyor ki bu başvurusunda, Ermeni soykırım iddialarıyla olarak: “Kabul etmediğimiz Ermeni soykırım iddiaları yüzünden başımız ağrımaktadır şeklinde bir ifade kullanmak istemiştim. Bu şekilde düzeltilmesini arz ederim.”
Bilgilerinize sunuyorum.