Türk Ceza Kanunu Madde 78

TCK 78. Madde

Türk Ceza Kanunumuzun 78. maddesi şu şekildedir:

Soykırım ve İnsanlığa Karşı Suçlar – Örgüt

Madde 78 – (1) Yukarıdaki maddelerde yazılı suçları işlemek maksadıyla örgüt kuran veya yöneten kişi, on yıldan onbeş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu örgütlere üye olanlara beş yıldan on yıla kadar hapis cezası verilir.

(2) Bu suçlardan dolayı tüzel kişiler hakkında da güvenlik tedbirine hükmolunur.

(3) Bu suçlardan dolayı zamanaşımı işlemez.

Başlık

TCK’nın 78. maddesinin ait olduğu bölüm başlık ismi şu şekildedir: İKİNCİ KİTAP: Özel Hükümler – BİRİNCİ KISIM: Uluslararası Suçlar – BİRİNCİ BÖLÜM: Soykırım ve İnsanlığa Karşı Suçlar

Madde başlığı şu şekildedir: Örgüt

Gerekçe

Türk Ceza Kanunu’nun 78. maddesinin gerekçesi şu şekildedir:

HÜKÜMETİN TEKLİF ETTİĞİ METNİN GEREKÇELERİ


Madde 130. Gerek jenosit suçunun gerek insanlığa karşı suçların örgüt şeklindeki bir yapılanmayla da işlenmesi halinde madde, bu tür suçları işlemek amacıyla örgüt kurulmasını ve bu örgütlere katılmayı ayrıca cezalandırmaktadır. Örgüt tanımı için Tasarının 4 üncü maddesinin gerekçesine bakılmalıdır.

ADALET KOMİSYONU RAPORU

Gerek soykırım suçunun gerek insanlığa karşı suçların örgüt şeklindeki bir yapılanmayla da işlenmesi halinde madde, bu tür suçları işlemek amacıyla örgüt kurulmasını ve bu örgütlere katılmayı ayrıca cezalandırmaktadır. Örgütün faaliyeti çerçevesinde suç işlenmiş olması halinde ayrıca bu suçlardan dolayı da cezaya hükmolunacağı gözden uzak tutulmamalıdır.

MADDE GÖRÜŞMELERİ SIRASINDA TEKLİF VE KABUL EDİLEN METNİN GEREKÇELERİ

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

Görüşülmekte olan Türk Ceza Kanunu Tasarısının 78 inci maddesi hükmünün aşağıdaki şekilde değiştirilmesinin kabulünü arz ve teklif ederiz.

Kemal Anadol : İzmir

Eyüp Fatsa : Ordu

Orhan Eraslan : Niğde

Feridun Baloğlu : Antalya

Ufuk Özkan : Manisa

Ersözmez Yarbay : Ankara

Örgüt

Madde 78- (1) Yukarıdaki maddelerde yazılı suçları işlemek maksadıyla örgüt kuran veya yöneten kişi, on yıldan onbeş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu örgütlere üye olanlara beş yıldan on yıla kadar hapis cezası verilir.

(2) Bu suçlardan dolayı tüzel kişiler hakkında da güvenlik tedbirine hükmolunur.

(3) Bu suçlardan dolayı zamanaşımı işlemez.

BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?

ADALET KOMİSYONU BAŞKANVEKİLİ HALİL ÖZYOLCU (Ağrı) – Takdire bırakıyoruz.

BAŞKAN – Hükümet?..

ADALET BAKANI CEMİL ÇİÇEK (Ankara) – Katılıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN – Gerekçeyi okutuyorum:

Gerekçe:

Tasarının genel olarak suç işlemek amacıyla örgüt kurma, yönetme veya üye olma suçuyla uyumlu kılınması için madde metninde değişiklik yapılmasına gerek duyulmuştur.

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Komisyonun takdire bıraktığı, Hükümetin katıldığı önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

Kabul edilen önerge istikametinde 78 inci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

TBMM Kabul Metni

78 inci maddeyi okutuyorum:

Örgüt

MADDE 78. – (1) Yukarıdaki maddelerde yazılı suçları işlemek veya bunların hazırlık hareketlerini gerçekleştirmek maksadıyla oluşturulmuş bir örgütü kuranlara veya bu tür örgütlere katılanlara on yıldan yirmi yıla kadar hapis cezası verilir.

(2) Bu suçlardan dolayı tüzel kişiler hakkında da güvenlik tedbirine hükmolunur.

(3) Bu suçlardan dolayı zamanaşımı işlemez.

BAŞKAN – Madde üzerinde, şahsı adına, Ankara Milletvekili Sayın Ersönmez Yarbay; buyurun.

ERSÖNMEZ YARBAY (Ankara) – Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; 78 inci madde üzerinde söz almış bulunuyorum; ancak, görüşmeler neticesinde bu madde biraz hafifletildiği için, artık, bu maddeye girmek istemiyorum, bu maddenin müzakeresini yapmak istemiyorum; ancak, bazı konulardaki düşüncelerimi de paylaşmak istiyorum.

Ben, ceza kanunları hazırlanırken, takdir yetkisinin hâkimlere çok geniş bir şekilde tanınmış olmasını, Türkiye gibi ülkelerde sakıncalı görüyorum; şundan dolayı: Türkiye, demokrasinin yeni yeni oturduğu, demokratik geleneklerin yeni yeni yerleştiği bir ülke. Dolayısıyla, tartışma konuları da çok fazla. Böyle, tartışma konularının çok fazla olduğu yerlerde çok fazla takdir yetkisi tanındığı zaman… İşte “on yıldan yirmi yıla kadar…” Arada bir ölçü yok. Örgütü kuranlar ve katılanlar aynı kategoride. Böyle, takdir yetkileri çok geniş kullanıldığı zaman, bunun, ileride, sanıkların aleyhine kullanılabileceğini düşünüyorum.

İnsanlığa karşı işlenen suçlar gerçekten önemli suçlar ve uluslararası suçlardır ve Türkiye’nin yumuşak karnıdır uluslararası suçlar. Zaten bir Ermeni soykırımından dolayı Türkiye’nin başı uzun yıllardır ağrıyor ve bu konu, her yerde tartışma konusu yapılıyor. Şimdi, insanlığa karşı işlenen suçlarda böyle bir zamanaşımı da işlemeyeceği için, ileride, bu maddeler Türkiye’nin başını daha fazla ağrıtacaktır diye düşünüyorum.

Türk Ceza Kanunu Tasarısının hazırlıkları uzun zamandır devam ediyor; Mecliste bulunan iki partinin böyle temel bir kanun üzerinde anlaşmış olmasından da son derece mutluyum; iktidar ve muhalefet partileri gerçekten önemli konularda zaman zaman anlaşmalıdır, buna da katılıyorum; ancak, bu anlaşmalar -burayı özellikle vurgulamak istiyorum- halkın aleyhine olmamalıdır. Yani, bu, özgürlükleri daraltan, özgürlükleri azaltan ve insanları, suçlu olmadıkları halde sanık durumuna düşüren, mahkûm ettiren bir mekanizma haline dönüştürülmemelidir. Biz, Türkiye’de bunları hep yaşadık; 12 Eylül, 28 Şubat süreçlerini yaşadık ve bu süreçlerde, çoğu zaman, ceza kanunlarının ve Anayasanın tam uygulandığını da görmüyoruz…

Biraz önce, yanlışlıkla “Ermeni soykırımından dolayı” dedim, biz Ermeni soykırımını kabul etmediğimiz için onu düzeltiyorum.

…mesela, Yargıtayda, normal bir sanığın dosyasının görüşülmesine üç senede, beş senede sıra gelmezken, bazı dosyaların sipariş usulü -MİT veya benzeri kurumlar devreye girdiği zaman- en alt sıradan çıkarılıp, bir hafta içerisinde görüşülüp karara bağlanması yanlıştır; bütün bu olaylara şahidiz. Tabiî, biz yargıya güveniyoruz; ama, yargının düzenli hareket etmesi kaydıyla güveniyoruz. Sanıklar arasında ayırım yaparak, bazı suçlar öncelikli suçlardır bazı suçlar da -aynı tipten suçlar olduğu halde- ikinci planda suçlardır, şeklinde bir ayırıma gitmemek kaydıyla; evet, yargıya güveniyoruz.

Tabiî, bu kanunların çıkarılması çok önemli değil, önemli olan yargı mensuplarının iyi yetiştirilmesidir, yargı mensuplarının sosyal, kültürel haklarının en iyi şekilde tanzim edilmesidir, onların kimseye muhtaç edilmeden, kimseye bağımlı kalmadan karar vermelerinin sağlanmasıdır; ama, bugünkü sistem içerisinde, maalesef, bu konular yeterince gerçekleştirilebilmiş değildir.

Bir de, şunu özellikle vurgulamak istiyorum: Türk Ceza Kanunu Tasarısı gibi önemli bir kanun tasarısını bir hafta üst üste görüşüyoruz; ancak, bu haftalık zaman dilimi içerisinde, zamandan kazanalım, konuşan arkadaşlarımız vakit kaybettiriyorlar, bir an önce evlerimize dönelim, tatile gidelim gibi bir anlayıştan öte, biraz da konuşan arkadaşlarımıza, tolerans gösterilmesi, hatta, konuşmalarının teşvik edilmesi gerektiğine de işaret ediyor, hepinize saygılar sunuyorum. (Alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Yarbay.

ADALET BAKANI CEMİL ÇİÇEK (Ankara) – Sayın Başkan, bir açıklama yapabilir miyim.

BAŞKAN – Buyurun Sayın Bakanım.

ADALET BAKANI CEMİL ÇİÇEK (Ankara) – Sayın Başkan, değerli arkadaşlarım; bu bölümde yazılı olan suçlar, esas itibariyle Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerin gereğidir, ilk defa burada ihdas edilmiyor. Bu uluslararası sözleşmelerde eğer Türkiye’nin aleyhine bir durum söz konusuysa, zaten, o konularda bir rezerv koyuyoruz, bir çekince koyuyoruz. Türkiye’nin aleyhine olan hiçbir uluslararası sözleşmeyi Türkiye kabul etmemiştir. Türkiye’nin kabul etmediği bir konuyla ilgili, ona rağmen, burada bir düzenleme yapıyor değiliz. Kaldı ki, bu kanun bir yıl sonra yürürlüğe girecek, geriye dönük suçlarla ilgili bir yargılama filan da yapılmayacak.

Konuşmalar arasında “Ermeni soykırımı” gibi birkısım laflar da geçti. Ola ki, bizi dinleyen vatandaşlarımızda bundan yanlış bir kanaat hâsıl olabilir. Bizim maksadımız hiçbir zaman bu neviden konuları buraya getirmek değildir.

Başta da söyledim; bu tasarıyı çıkarırken, özgürlükleri kısıtlamak gibi bir niyetimiz de yok; tam tersi, yasa koyucunun maksadı, özgürlükleri teminat altına almak ve olabildiğince de kullanılmasını sağlamaktır. Bunu tavzihen ifade etmek istedim.

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum Sayın Bakanım.

Madde üzerinde 1 adet önerge vardır; önergeyi okutup, işleme alacağım.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan Türk Ceza Kanunu Tasarısının 78 inci maddesi hükmünün aşağıdaki şekilde değiştirilmesinin kabulünü arz ve teklif ederiz.

Kemal Anadol

Eyüp Fatsa

Orhan Eraslan

İzmir

Ordu

Niğde

Feridun Baloğlu

Ufuk Özkan

ErsönmezYarbay

Antalya

Manisa

Ankara

Örgüt

Madde 78- (1) Yukarıdaki maddelerde yazılı suçları işlemek maksadıyla örgüt kuran veya yöneten kişi, on yıldan onbeş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu örgütlere üye olanlara beş yıldan on yıla kadar hapis cezası verilir.

(2) Bu suçlardan dolayı tüzel kişiler hakkında da güvenlik tedbirine hükmolunur.

(3) Bu suçlardan dolayı zamanaşımı işlemez.

BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?

ADALET KOMİSYONU BAŞKANVEKİLİ HALİL ÖZYOLCU (Ağrı) – Takdire bırakıyoruz.

BAŞKAN – Hükümet?..

ADALET BAKANI CEMİL ÇİÇEK (Ankara) – Katılıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN – Gerekçeyi okutuyorum:

Gerekçe:

Tasarının genel olarak suç işlemek amacıyla örgüt kurma, yönetme veya üye olma suçuyla uyumlu kılınması için madde metninde değişiklik yapılmasına gerek duyulmuştur.

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Komisyonun takdire bıraktığı, Hükümetin katıldığı önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

Kabul edilen önerge istikametinde 78 inci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

Yazar Hakkında: Avukat Saim İncekaş

Saim İncekaş, Adana Barosu'na kayıtlı bir avukattır. 2016 yılından bu yana Merkezi Adana'da bulunan ve kurucusu olduğu İncekaş Hukuk Bürosu'nda çalışmaktadır. Yüksek lisans derecesi ile hukuk eğitimini tamamladıktan sonra bu alanda birçok farklı çalışma yürütmüştür. Özellikle aile hukuku, boşanma, velayet davaları, çocuk hakları, ceza davaları, ticari uyuşmazlıklar, gayrimenkul, miras ve iş hukuku gibi alanlarda uzmandır. Saim İncekaş, sadece Adana Barosu'nda değil, aynı zamanda Avrupa Hukukçular Derneği, Türkiye Barolar Birliği ve Adil Yargılanma Hakkına Erişim gibi dernek ve kuruluşlarda da aktif olarak görev almaktadır. Bu sayede, hukukun evrenselliği konusundaki farkındalık ve hukuk sistemine olan güveni arttırmaya yönelik birçok çalışmada yer almaktadır. Randevu ve Ön Görüşme İçin WhatsApp Üzerinden Hemen İletişime Geçin

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir