Türk Ceza Kanunu Madde 39

TCK 39. Madde

Türk Ceza Kanunumuzun 39. maddesi şu şekildedir:

Suça İştirak – Yardım etme

Madde 39 – (1) Suçun işlenmesine yardım eden kişiye, işlenen suçun ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektirmesi halinde, onbeş yıldan yirmi yıla; müebbet hapis cezasını gerektirmesi halinde, on yıldan onbeş yıla kadar hapis cezası verilir. Diğer hallerde cezanın yarısı indirilir. Ancak, bu durumda verilecek ceza sekiz yılı geçemez.

(2) Aşağıdaki hallerde kişi işlenen suçtan dolayı yardım eden sıfatıyla sorumlu olur:

a) Suç işlemeye teşvik etmek veya suç işleme kararını kuvvetlendirmek veya fiilin işlenmesinden sonra yardımda bulunacağını vaat etmek.

b) Suçun nasıl işleneceği hususunda yol göstermek veya fiilin işlenmesinde kullanılan araçları sağlamak.

c) Suçun işlenmesinden önce veya işlenmesi sırasında yardımda bulunarak icrasını kolaylaştırmak.

Başlık

TCK’nın 39. maddesinin ait olduğu bölüm başlık ismi şu şekildedir: BİRİNCİ KİTAP: Genel Hükümler – İKİNCİ KISIM: Ceza Sorumluluğunun Esasları – DÖRDÜNCÜ BÖLÜM: Suça İştirak

Madde başlığı şu şekildedir: Yardım etme

Gerekçe

Türk Ceza Kanunu’nun 39. maddesinin gerekçesi şu şekildedir:

HÜKÜMETİN TEKLİF ETTİĞİ METNİN GEREKÇELERİ


Madde 42. Maddede, fer’i iştirak halleri gösterilmiştir. “Zorunlu fer’i iştirak” adı verilen şekli ile asli iştirakin “fiili doğrudan doğruya beraber işlemek” şekli arasındaki farkın saptanmasında öteden beri duraksamalara düşüldüğü bilinmektedir. Bunları ortadan kaldırmak ve aslında bu hallerin asli iştirak niteliğinde bulunduğunu belirtmek amacıyla metne son fıkranın eklendiği, 40 ıncı maddenin gerekçesinde açıklanmıştır.

Maddede, hangi fiillerin suça fer’i iştirak sayıldığı ayrı ayrı belirtilmiş olup bunlar hakkında verilecek cezanın indirilmesi oranları maddede gösterilmiştir.

Bu düzenleme biçimi asli ve fer’i iştirak ayırımının karakterine de uygun bulunmaktadır.

1/3/1926 tarihli ve 765 sayılı Kanundaki müzaharet ve muavenet kelimeleri yerine yardım kelimesi kullanılmış, iki hali, birbirine karıştırmaya yer vermeyecek şekilde kapsayan bu deyimin, gerek dil gerek anlam bakımından uygulamada kolaylık sağlayacağı düşünülmüştür. Doktrinde, müzaharetin faili ilgilendirdiği muavenetin ise icranın dışında kalan ve fiili ilgilendiren hareketler olduğu şeklinde görüşler var ise de, iki halde fiilin madde kapsamına giren bir yardım niteliğinde olup olmadığı uygulayıcı tarafından takdir edilebilecektir.

Failin, fer’i iştirak sayılan ve maddenin (1), (2) ve (3) numaralı bentlerinde tanımlanan fiili ile suça katılmaması halinde suçun işlenmesi olanağı ortadan kalkıyor ise, bu takdirde asli iştirak hükümleri geçerli olacak ve fer’i fail için uygulanan indirimden yararlanılamayacaktır.

ADALET KOMİSYONU RAPORU

Hükümet Tasarısındaki “fer’i iştirak” yerine yardım etme ifadesi benimsenmiştir. İçerik olarak Tasarının 42. maddesine büyük ölçüde sadık kalınmıştır. Ancak, iştirake ilişkin olarak kabul edilen yeni sistemde, “zorunlu fer’i iştirak” olarak adlandırılan bir hükme gerek kalmadığından, maddenin ikinci fıkrasındaki bu hususa ilişkin hüküm metinden çıkarılmıştır.

TBMM Kabul Metni

39 uncu maddeyi okutuyorum:

Yardım etme

MADDE 39. – (1) Suçun işlenmesine yardım eden kişiye, işlenen suçun ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektirmesi hâlinde, onbeş yıldan yirmi yıla; müebbet hapis cezasını gerektirmesi hâlinde, on yıldan onbeş yıla kadar hapis cezası verilir. Diğer hâllerde cezanın yarısı indirilir. Ancak, bu durumda verilecek ceza sekiz yılı geçemez.

(2) Aşağıdaki hâllerde kişi işlenen suçtan dolayı yardım eden sıfatıyla sorumlu olur:

a) Suç işlemeye teşvik etmek veya suç işleme kararını kuvvetlendirmek veya fiilin işlenmesinden sonra yardımda bulunacağını vaat etmek.

b) Suçun nasıl işleneceği hususunda yol göstermek veya fiilin işlenmesinde kullanılan araçları sağlamak.

c) Suçun işlenmesinden önce veya işlenmesi sırasında yardımda bulunarak icrasını kolaylaştırmak.

BAŞKAN – 39 uncu maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

Yazar Hakkında: Avukat Saim İncekaş

Saim İncekaş, Adana Barosu'na kayıtlı bir avukattır. 2016 yılından bu yana Merkezi Adana'da bulunan ve kurucusu olduğu İncekaş Hukuk Bürosu'nda çalışmaktadır. Yüksek lisans derecesi ile hukuk eğitimini tamamladıktan sonra bu alanda birçok farklı çalışma yürütmüştür. Özellikle aile hukuku, boşanma, velayet davaları, çocuk hakları, ceza davaları, ticari uyuşmazlıklar, gayrimenkul, miras ve iş hukuku gibi alanlarda uzmandır. Saim İncekaş, sadece Adana Barosu'nda değil, aynı zamanda Avrupa Hukukçular Derneği, Türkiye Barolar Birliği ve Adil Yargılanma Hakkına Erişim gibi dernek ve kuruluşlarda da aktif olarak görev almaktadır. Bu sayede, hukukun evrenselliği konusundaki farkındalık ve hukuk sistemine olan güveni arttırmaya yönelik birçok çalışmada yer almaktadır. Randevu ve Ön Görüşme İçin WhatsApp Üzerinden Hemen İletişime Geçin

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir