TCK 274. Madde
Türk Ceza Kanunumuzun 274. maddesi şu şekildedir:
Adliyeye Karşı Suçlar – Yalan Tanıklık – Etkin pişmanlık
Madde 274 – (1) Aleyhine tanıklık yapılan kişi hakkında bir hak kısıtlamasını veya yoksunluğunu sonuçlayacak nitelikte karar verilmeden veya hükümden önce gerçeğin söylenmesi halinde, cezaya hükmolunmaz.
(2) Aleyhine tanıklık yapılan kişi hakkında bir hak kısıtlamasını veya yoksunluğunu sonuçlayacak nitelikte karar verildikten sonra ve fakat hükümden önce gerçeğin söylenmesi halinde, verilecek cezanın üçte ikisinden yarısına kadarı indirilebilir.
(3) Aleyhine tanıklık yapılan kişi hakkında verilen mahkumiyet kararı kesinleşmeden önce gerçeğin söylenmesi halinde, verilecek cezanın yarısından üçte birine kadarı indirilebilir.
Başlık
TCK’nın 274. maddesinin ait olduğu bölüm başlık ismi şu şekildedir: İKİNCİ KİTAP: Özel Hükümler – DÖRDÜNCÜ KISIM: Millete ve Devlete Karşı Suçlar ve Son Hükümler – İKİNCİ BÖLÜM: Adliyeye Karşı Suçlar
Madde başlığı şu şekildedir: Etkin pişmanlık
Gerekçe
Türk Ceza Kanunu’nun 274. maddesinin gerekçesi şu şekildedir:
HÜKÜMETİN TEKLİF ETTİĞİ METNİN GEREKÇELERİ
Madde 438. Madde, yalan tanıklıkla etkin pişmanlığın, cezanın kaldırılmasını veya azaltılmasını öngördüğü halleri ve bu husustaki koşulları göstermektedir.
Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununda yapılan değişiklikle, ilk tahkikat kaldırılmış olduğundan, maddenin birinci fıkrası buna göre düzenlenmiştir. Maddede geçen, davanın açılması hali, işin son soruşturma aşamasına geçmesini ifade etmektedir. Özel yargılama usulüne tabi bazı kişiler hakkında yapılan soruşturma sonucu dava açılmasına karar verilmediği hallerde kovuşturmaya yer olmadığı kararı dışında ve soruşturmayı sonuçlandırır nitelikte başka kararlar da verilebileceği göz önünde tutularak, “bu nitelikte bir karar” terimi kullanılmıştır.
Birinci fıkrada sözü edilen duruşmanın geri bırakılması hususu, münhasıran yalan tanıklık nedeniyle gerçekleşmesi halini belirtmektedir. Duruşmanın geri bırakılmasında başka nedenler de etmen olmuşsa, yalan tanıklıktan dönmenin duruşmanın başka bir güne bırakılmasından sonra meydana gelmiş sayılması söz konusu olamaz.
Maddenin ikinci fıkrası, tanığın gerçeğe dönmesinin belirtilen zamanlardan sonra gerçekleşmesi hallerinde, cezaların indirilmek suretiyle hükmedileceğini açıklamaktadır.
Usul Kanunu hükümlerine göre, duruşma, hükmün tefhimiyle sona erer. Ancak maddenin birinci fıkrasında yer alan “duruşmanın sonuçlanması” halini, son iddia, mütalaa ve savunmaların yapılması suretiyle işin artık hüküm aşamasına gelmiş bulunduğu şeklinde anlamak gerekecektir. Bu itibarla, söz konusu aşama ile hüküm arasında kalan süre içindeki geri dönme, ilk fıkradaki cezasızlık yerine ikinci fıkrada yer alan indirme hükmünün uygulanmasını gerektirecektir.
Üçüncü fıkrada, yalan tanıklık neticesi bir kimsenin tutuklanması veya ağır bir zarara uğraması halinde cezadan daha az indirim yapılması öngörülmektedir.
ADALET KOMİSYONU RAPORU
Madde metninde, yalan tanıklıkla ilgili etkin pişmanlık düzenlenmiştir.
TBMM Kabul Metni
274 üncü maddeyi okutuyorum:
Etkin pişmanlık
MADDE 274. – (1) Aleyhine tanıklık yapılan kişi hakkında bir hak kısıtlamasını veya yoksunluğunu sonuçlayacak nitelikte karar verilmeden veya hükümden önce gerçeğin söylenmesi hâlinde, cezaya hükmolunmaz.
(2) Aleyhine tanıklık yapılan kişi hakkında bir hak kısıtlamasını veya yoksunluğunu sonuçlayacak nitelikte karar verildikten sonra ve fakat hükümden önce gerçeğin söylenmesi hâlinde, verilecek cezanın üçte ikisinden yarısına kadarı indirilebilir.
(3) Aleyhine tanıklık yapılan kişi hakkında verilen mahkûmiyet kararı kesinleşmeden önce gerçeğin söylenmesi hâlinde, verilecek cezanın yarısından üçte birine kadarı indirilebilir.
BAŞKAN – Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.