TCK 256. Madde
Türk Ceza Kanunumuzun 256. maddesi şu şekildedir:
Kamu İdaresinin Güvenilirliğine ve İşleyişine Karşı Suçlar – Zor kullanma yetkisine ilişkin sınırın aşılması
Madde 256 – (1) Zor kullanma yetkisine sahip kamu görevlisinin, görevini yaptığı sırada, kişilere karşı görevinin gerektirdiği ölçünün dışında kuvvet kullanması halinde, kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır.
Başlık
TCK’nın 256. maddesinin ait olduğu bölüm başlık ismi şu şekildedir: İKİNCİ KİTAP: Özel Hükümler – DÖRDÜNCÜ KISIM: Millete ve Devlete Karşı Suçlar ve Son Hükümler – BİRİNCİ BÖLÜM: Kamu İdaresinin Güvenilirliğine ve İşleyişine Karşı Suçlar
Madde başlığı şu şekildedir: Zor kullanma yetkisine ilişkin sınırın aşılması
Gerekçe
Türk Ceza Kanunu’nun 256. maddesinin gerekçesi şu şekildedir:
HÜKÜMETİN TEKLİF ETTİĞİ METNİN GEREKÇELERİ
Madde 479. Maddede yer alan suç, zor kullanma yetkisine sahip olan yani kanun ve nizamlara göre görevlerinin icrasında zorunluluk bulunduğu hallerde zor kullanmak suretiyle kanun ve nizamlar hükümlerini yerine getirmekle görevli olanların kötü muamele yapmalarını veya muhatabın bedeninde eza ve ızdırap meydana getiren her türlü hareketlerini veya bedensel ceza vermelerini cezalandırmaktadır. Suçun faili olabilecek kişiler polis ve jandarmalar, köy korucuları gibi memurlardır.
Suçun ön koşulu, eylemlerin, görevlerin yapıldığı veya amirin emrinin yerine getirildiği sırada işlenmesidir.
Suçun manevi unsuru genel kasttır.
İşlenen suç, daha ağır cezayı gerektiriyorsa, ikinci fıkra gereğince, o suça özgü ceza üçte biri oranında artırılacaktır.
2/1/2003 tarihli ve 4778 sayılı Kanunla 1/3/1926 tarihli ve 765 sayılı Kanunun 245 inci maddesine eklenen fıkra maddeye üçüncü fıkra olarak aynen alınarak, maddede yazılı suçlardan dolayı verilen cezaların, para cezasına veya tedbirlerden birine çevrelemeyeceği ve ertelenemeyeceği öngörülmüştür.
ADALET KOMİSYONU RAPORU
Bazı kamu görevlileri, görevlerinin gereği olarak zor kullanma yetkisiyle donatılmışlardır. Örneğin emniyet görevlileri, suç şüphesi altında bulunan kişiyi yakalamak yetkisiyle donatılmıştır. Yakalanan kişi, gerekli soruşturma işlemlerinin yapılabilmesi için, emniyet görevlisinin görevinin gereği olarak ve mevzuattan kaynaklanan talimatlarına uygun davranmak yükümlülüğü altındadır. Bu yükümlülüğe aykırı davranan kişinin örneğin hakim veya savcı huzuruna çıkarılmamak için direnmesi halinde, emniyet görevlilerinin zor kullanarak bu kişiyi hakim veya savcı huzuruna çıkarabilirler. Keza, bir meydanda hukuka uygun olmayan, örneğin gece yarısı gösteri yürüyüşü yapmak isteyen kişilerin, dağılmaları hususunda çağrıda bulunan emniyet görevlilerinin bu çağrısına rağmen, dağılmasını sağlamak amacıyla kuvvet kullanılabilir. Kullanılan zorun, birinci örnekte suç şüphesi altında bulunan kişinin hakim veya savcı huzuruna çıkmamak konusundaki direncini kırmaya yetecek ölçüde, ikinci örnekte ise hukuka aykırı gösteri yürüyüşü yapan kişilerin dağılmasını sağlamaya yetecek ölçüde olması gerekir. Bu ölçünün dışında kuvvet kullanılması durumunda, bunun ceza sorumluluğunu gerektireceği muhakkaktır. Örneğin hukuka aykırı gösteri yürüyüşü yapan kişilerin dağılmamakta direnmenin ötesinde, kamu görevlilerine karşı bir saldırıda bulunmamalarına rağmen, bu kişilere karşı vücutlarının yaralanmasını sonuçlayacak şekilde silah kullanılması halinde, emniyet görevlileri açısından artık hukuka uygun bir davranışın varlığından söz edilemez. Bu durumda, zor kullanma yetkisine sahip kamu görevlilerinin, kasten yaralama suçuna ilişkin hükümlere göre cezalandırılması gerekmektedir. Ancak, bunun için, emniyet görevlisinin kasten hareket etmesi gerekir. Aksi takdirde, sorunun hukuka uygunluk sebeplerinde sınırın aşılmasına ilişkin hükümler çerçevesinde değerlendirilmesi gerekmektedir.
TBMM Kabul Metni
256 ncı maddeyi okutuyorum:
Zor kullanma yetkisine ilişkin sınırın aşılması
MADDE 256. – (1) Zor kullanma yetkisine sahip kamu görevlisinin, görevini yaptığı sırada, kişilere karşı görevinin gerektirdiği ölçünün dışında kuvvet kullanması hâlinde, kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır.
BAŞKAN – Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.