TCK 190. Madde
Türk Ceza Kanunumuzun 190. maddesi şu şekildedir:
Kamunun Sağlığına Karşı Suçlar – Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma
Madde 190 – (1) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırmak için;
a) Özel yer, donanım veya malzeme sağlayan,
b) Kullananların yakalanmalarını zorlaştıracak önlemler alan,
c) Kullanma yöntemleri konusunda başkalarına bilgi veren,
kişi, beş yıldan on yıla kadar hapis ve bin günden onbin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.
(2) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını alenen özendiren veya bu nitelikte yayın yapan kişi, beş yıldan on yıla kadar hapis ve bin günden onbin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.
(3) Bu maddede tanımlanan suçların tabip, diş tabibi, eczacı, kimyager, veteriner, sağlık memuru, laborant, ebe, hemşire, diş teknisyeni, hastabakıcı, sağlık hizmeti veren, kimyacılıkla veya ecza ticareti ile iştigal eden kişi tarafından işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.
Başlık
TCK’nın 190. maddesinin ait olduğu bölüm başlık ismi şu şekildedir: İKİNCİ KİTAP: Özel Hükümler – ÜÇÜNCÜ KISIM: Topluma Karşı Suçlar – ÜÇÜNCÜ BÖLÜM: Kamunun Sağlığına Karşı Suçlar
Madde başlığı şu şekildedir: Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma
Gerekçe
Türk Ceza Kanunu’nun 190. maddesinin gerekçesi şu şekildedir:
HÜKÜMETİN TEKLİF ETTİĞİ METNİN GEREKÇELERİ
Madde 256. Madde, 1989 Türk Ceza Kanunu Tasarısından 1/3/1926 tarihli ve 765 sayılı Kanuna, hemen hemen aynen 6/6/1991 tarihli ve 3756 sayılı Kanundan aktarılmıştır.
Maddede, uyuşturucu madde kullanılmasını kolaylaştırıcı hareketler ile kullanma halleri cezalandırılmaktadır.
(1) numaralı fıkranın (a) bendinde bir kimsenin başkasına uyuşturucu madde temin etmesi veya herhangi bir suretle kullanılmasını kolaylaştırması cezalandırılmaktadır. Burada fail, uyuşturucu madde ticareti yapan değildir; maddenin kullanılmasını kolaylaştırandır. Fıkranın (b) bendinde, uyuşturucu maddenin onsekiz yaşını bitirmemiş küçüklere veya aklen malul olanlara verilmesi ayrıca cezalandırılmakta, (c) bendinde ise bu maddelerin, eğitim veya öğretim veya sağlık ve tedavi kurumlarında ve kurumların civarında satılması ve bu yerlerde bulunan kişilere verilmesi halinde cezanın ağırlaştırılması öngörülmektedir. Ayrıca, fıkrada yazılı bentlerdeki hallerden en az ikisinin birleşmesi halinde cezanın artırılması da hükme bağlanmaktadır.
(2) numaralı fıkrada, uyuşturucu madde kullananlarla, bu maksatla yanında bulunduranlar cezalandırılmaktadır. Uyuşturucu maddelere iptila derecesinde bağımlı hale gelmiş olanlar hakkında sadece özel bir güvenlik tedbiri kabul edilmiştir. Bu kişi hastanede muhafaza ve tedavi altına alınacak, kullanmadan dolayı fail ayrıca cezalandırılmayacaktır.
İptila halinin var olup olmadığının saptanması tıbbi bir uzmanlık işidir. Bu itibarla Kanun iptilanın ölçüsünü belirlememiştir. Uyuşturucu maddeye olan bağımlılık maddeyi kullanan kişinin bundan yoksun kaldığında, şiddetli ve yoğun fizik rahatsızlıklar, fizyolojik bozukluklar içine düşmesini yani yoksunluk sendromunun oluşmasına neden olduğu hallerde iptiladan söz edilmektedir. Ancak bu ölçü şimdi ciddi şekilde eleştirilmekte iptila hususunda sosyal kıstaslara da başvurulması gereğine işaret olunmaktadır. Buna göre kişide bağımlılık nedeni ile yoksunluk fizik sendromu meydana gelmese bile madde, kişiyi, her türlü sosyal ilişkiden koparmış, örneğin bu yüzden iş ve gücünü, ailesini terketmiş, bütün yaşam biçimi değişmiş ise bu duruma gelmiş kişiyi müptela saymak gerekecektir. Bu yeni görüş daha insancıldır ve söz gelimi kokainin de iptila yaratabileceği sonucuna götürmektedir.
Uyuşturucu madde kullanması dolayısıyla herhangi bir soruşturmayla karşı karşıya kalmadan resmi makamlara başvurarak tedavisini isteyen kimsenin alışkanlığı iptila derecesinde olmasa da hakkında kovuşturma yapılmayacağı (2) numaralı fıkranın ikinci paragrafında açıklanmıştır. Böylece doktrinde mağdursuz suç grubu içinde mütalaa edilen, uyuşturucu maddeyi kullanma suçlusunun alışkanlığından vazgeçmesini sağlamak üzere Tasarı yeni bir teşvik tedbiri getirmiş olmaktadır.
(2) numaralı fıkranın ikinci paragrafına göre ise soruşturma başladıktan sonra tedavi ettirilmesini isteyen kimsenin cezası, tedavinin bütün gereklerine, yükümlerine tamamıyla uyması koşulu ile, yarı oranında indirilecektir. Doğal olarak bu halde şüphelinin, suçunu kabul etmiş bulunması ön koşul olacaktır.
(2) numaralı fıkranın dördüncü paragrafında uyuşturucu madde bağımlılığı iptila derecesinde olduğu için hakkında ceza verilmemiş olan kişinin, salahı tıbben saptanıncaya kadar bir hastanede muhafaza ve tedavisine hükmolunacağı belirtilmektedir. Böylece bu kişiler hakkında uygulanacak güvenlik tedbiri müddetsiz hüküm (süresi önceden belirlenmeyen hüküm) biçiminde saptanacaktır.
Fıkranın son paragrafına göre, soruşturma evresinde de bu husustaki karar, yine yetkili mahkeme tarafından verilecektir. Böylece, kesin hüküm verilinceye kadar, şüphelinin tedavisiz kalmaması sağlanmak istenilmiştir.
ADALET KOMİSYONU RAPORU
Maddede, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırıcı hareketler, suç olarak tanımlanmıştır.
Birinci fıkranın (a) bendinde, bir kimsenin başkasına uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmasını kolaylaştırmak için özel yer, donanım veya malzeme sağlaması cezalandırılmaktadır. Dikkat edilmelidir ki, burada kişiye uyuşturucu veya uyarıcı madde verilmemektedir. Aksi takdirde yukarıdaki maddenin dördüncü fıkrasında tanımlanan suç oluşur. Bu suç açısından önemli olan, kişiye uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmasını kolaylaştırmak için özel yer temin etmek, uyuşturucu veya uyarıcı madde dışında diğer donanım ve malzemeleri temin etmektir. Suçun oluşması için kendisine kolaylık sağlanan kişinin uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması gerekmemektedir.
Fıkranın (b) bendinde, bu suçu oluşturan ikinci seçimlik hareket tanımlanmıştır. Buna göre, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullananların yakalanmalarını zorlaştırıcı önlemler almak, söz konusu suçu oluşturacaktır.
Fıkranın (c) bendine göre, uyuşturucu veya uyarıcı maddelere ilişkin kullanma yöntemleri konusunda kişilere bilgi verilmesi de bu suçu oluşturur.
Maddenin ikinci fıkrasında, bu suçun belli meslek ve sanatı icra eden kişiler tarafından işlenmesi, daha ağır cezayı gerektiren nitelikli unsur olarak tanımlanmıştır.
Üçüncü fıkrada ise, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasının alenen özendirilmesi veya bu nitelikte yayın yapılması, ayrı bir suç olarak tanımlanmıştır.
TBMM Kabul Metni
190 ıncı maddeyi okutuyorum:
Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma
MADDE 190. – (1) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırmak için;
a) Özel yer, donanım veya malzeme sağlayan,
b) Kullananların yakalanmalarını zorlaştıracak önlemler alan,
c) Kullanma yöntemleri konusunda başkalarına bilgi veren,
Kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Bu maddede tanımlanan suçların tabip, diş tabibi, eczacı, kimyager, veteriner, sağlık memuru, laborant, ebe, hemşire, diş teknisyeni, hastabakıcı, sağlık hizmeti veren, kimyacılıkla veya ecza ticareti ile iştigal eden kişi tarafından işlenmesi hâlinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.
(3) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını alenen özendiren veya bu nitelikte yayın yapan kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
BAŞKAN – Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.