Türk Ceza Kanunu Madde 152

TCK 152. Madde

Türk Ceza Kanunumuzun 152. maddesi şu şekildedir:

Malvarlığına Karşı Suçlar – Mala zarar verme – Mala zarar vermenin nitelikli halleri

Madde 152 – (1) Mala zarar verme suçunun;

a) Kamu kurum ve kuruluşlarına ait, kamu hizmetine tahsis edilmiş veya kamunun yararlanmasına ayrılmış yer, bina, tesis veya diğer eşya hakkında,

b) Yangına, sel ve taşkına, kazaya ve diğer felaketlere karşı korunmaya tahsis edilmiş her türlü eşya veya tesis hakkında,

c) Devlet ormanı statüsündeki yerler hariç, nerede olursa olsun, her türlü dikili ağaç, fidan veya bağ çubuğu hakkında,

d) Sulamaya, içme sularının sağlanmasına veya afetlerden korumaya yarayan tesisler hakkında,

e) Grev veya lokavt hallerinde işverenlerin veya işçilerin veya işveren veya işçi sendika veya konfederasyonlarının maliki olduğu veya kullanımında olan bina, tesis veya eşya hakkında,

f) Siyasi partilerin, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının ve üst kuruluşlarının maliki olduğu veya kullanımında olan bina, tesis veya eşya hakkında,

g) Sona ermiş olsa bile, görevinden ötürü öç almak amacıyla bir kamu görevlisinin zararına olarak,

işlenmesi halinde, fail hakkında bir yıldan dört yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

(2) Mala zarar verme suçunun;

a) Yakarak, yakıcı veya patlayıcı madde kullanarak,

b) Toprak kaymasına, çığ düşmesine, sel veya taşkına neden olmak suretiyle,

c) Radyasyona maruz bırakarak, nükleer, biyolojik veya kimyasal silah kullanarak,

işlenmesi halinde, verilecek ceza bir katına kadar artırılır.

(3) (Ek fıkra: 18.06.2014 – 6545 S.K/Madde 65) Mala zarar verme suçunun işlenmesi sonucunda haberleşme, enerji ya da demiryolu veya havayolu ulaşımı alanında kamu hizmetinin geçici de olsa aksaması halinde, yukarıdaki fıkralar hükümlerine göre verilecek ceza yarısından iki katına kadar artırılır.


Başlık

TCK’nın 152. maddesinin ait olduğu bölüm başlık ismi şu şekildedir: İKİNCİ KİTAP: Özel Hükümler – İKİNCİ KISIM: Kişilere Karşı Suçlar – ONUNCU BÖLÜM: Malvarlığına Karşı Suçlar

Madde başlığı şu şekildedir: Mala zarar vermenin nitelikli halleri


Gerekçe

Türk Ceza Kanunu’nun 152. maddesinin gerekçesi şu şekildedir:

HÜKÜMETİN TEKLİF ETTİĞİ METNİN GEREKÇELERİ

a) Madde 210. Madde nitelikli zarar verme hallerini içermektedir. Verilen zararın büyük bir kitleyi etkilemesi olanaklı bulunan bu hallerde, nitelikli zarar vermenin varlığı kabul edilmiştir.

(1) numaralı bentte öngörülen durumda, kamu kurum ve kuruluşlarına ait bina ve tesislerle buralarda bulunan veya bu bina ve tesislere ait olan eşya korunmuştur. Resmi dairelerin de kamu kurum ve kuruluşları kapsamı içinde bulunduğu açıktır.

(2) numaralı bentte sözü edilen cebir ve şiddet veya tehdidin, malına zarar verilen kimseye yönelik olması aranacaktır; bu kast sözü edilen durumu yağmadan ayırmaya olanak vermektedir.

(3) numaralı bentte sözü edilen kamu hizmetine veya yararlanmasına tahsis edilmiş yer ve eşyanın resmi bir binada olması gerekmemektedir. Örneğin kanalizasyon boru ve mazgalları bu türdendir. Zira kamunun yararlanabileceği yerlerdir. Bu itibarla bir park veya yoldaki sırayı tahrip eden kimse hakkında bu bent uygulanacaktır.

(4) numaralı bentte, ağaç, fidan ve bağ çubuklarının sadece dikili olması yeterli görülmüş, meyva vermeleri koşulu aranmamış, keza bulundukları yere de önem verilmemiştir. Bu itibarla yol kenarlarında bulunan ağaçların tahrip edilmesi halinde de madde uygulanacaktır.

(5) numaralı bentte, sulamaya, içme sularının sağlanmasına veya afetlerden korunmaya yarayan tesislere ilişkindir. Bu itibarla, su baskınlarına, toprak kaymasına, çığ düşmesine engel olmak üzere inşa edilen tesisler madde kapsamına girmektedir.

(6) numaralı bentte, grev ve lokavt sırasında, işveren veya işçilere veya sendika veya konfederasyonlara veya siyasal partiler, meslek kuruluşları ve üst kuruluşlarına ait binalarla mallara da zarar verildiği görüldüğünden, bu mal veya binalar da maddenin kapsamına alınmıştır. Failin greve katılan işçi veya lokavt ilan eden işveren olması gerekmemektedir: Grevden yana olan ve olmayan işçiler arasında çıkan bir arbedede zarar verme suçu işlenecek olursa yine bu bent uygulanır. Sendika, konfederasyon veya işyeri işgalleri sırasında da bina, makine veya başka mallara zarar verilecek olursa bu bent uygulanacaktır.

(7) numaralı bentte, memurun yerine getirdiği görevle ilgili olarak öç almak maksadıyla malvarlığına zarar verme hali, nitelikli şekil olarak kabul edilmiştir.

(8) numaralı bentte, yazılı hal, fiilin ikiden fazla kişi tarafından işlenmesinin mağdur üzerindeki etkisi itibarıyla nitelikli bir şekil sayılmıştır.

Maddenin ikinci fıkrası ise 5/2/2003 tarihli ve 4806 sayılı Kanunla değişik 1/3/1926 tarihli ve 765 sayılı Kanunun 516 ncı maddesinin ikinci fıkrasının ikinci cümlesinden alınmıştır.

b) Madde 237. Maddede, 234 ila 236 ncı maddelerde yazılı suçlarda ortak bir ağırlaştırıcı nedene yer verilmiştir. Fiillerin, kamu kurum ve kuruluşlarına ait olan ve maddede sayılan taşınmazlara karşı işlenmesi halinde, doğuracağı tehlikenin çok daha ağır olacağı kabul edilmiş ve bu halde daha fazla ceza verilmesi uygun görülmüştür. Fiillerin milli savunmayı ihlal kastıyla askeri kuruluşlara ait olan ve yukarıda sayılan taşınmazlara karşı işlenmesi halinde Askeri Ceza Kanununun 59 uncu maddesi hükmü uygulanacaktır.

c) Madde 238. Maddenin ilk fıkrasında, genel ve büyük felaketlere karşı korunma tesislerini tahrip ederek, bunları bozarak veya kullanılamaz hale getirerek yangına, sel ve taşkına, kazaya ve diğer felaketler tehlikesine neden olmak suç haline getirilmiştir. Burada suç sayılan fiil, korunma tesislerine karşı işlenmektedir. Suçun cezalandırılması için genel tehlikenin meydana gelmesine neden olunması yeterlidir. Fiilen felaketin meydana gelmesi şart değildir.

Maddenin ikinci fıkrasında felaketin meydana gelmesi halinde faile verilecek ceza gösterilmiştir. Bu fıkra, netice nedeni ile ağırlaşan bir suçu meydana getirmiş olmaktadır.

Son fıkrada ise, tehlikenin kapsadığı felaket meydana geldikten sonra, bunun ortadan kaldırılmasına tahsis edilmiş alet ve vasıtaların kullanılmamasını veya çalışmalarının engellenmesini sonuçlayan fiiller müstakil suç haline getirilmiştir.

ADALET KOMİSYONU RAPORU

Madde metninde mala zarar verme suçunun nitelikli halleri tanımlanmıştır.

Verilen zararın büyük bir kitleyi etkilemesi olanaklı bulunan bu hallerde, nitelikli zarar vermenin varlığı kabul edilmiştir.

Birinci fıkranın (a) bendinde, mala zarar verme suçunun konusunu, kamu kurum ve kuruluşlarına ait, kamu hizmetine tahsis edilmiş veya kamunun yararlanmasına ayrılmış yer, bina, tesis veya diğer eşyanın oluşturması, bu suçun nitelikli unsuru olarak kabul edilmiştir. Kamu kurum ve kuruluşlarına ait bina ve tesislerle, buralarda bulunan veya bu bina ve tesislere ait olan eşya, örneğin kanalizasyon boru ve mazgalları, kamu hizmetine veya kamunun yararlanmasına tahsis edilmiş tesis ve eşya, bu bent kapsamında değerlendirilmelidir. Keza, trafik işaret ve levhalarına zarar veren, bir park yerindeki oturma veya oyun gruplarını tahrip eden kişi, bu bent hükmüne göre cezalandırılacaktır. Bu eşyanın mülkiyetinin kamuya ait olması şart değildir. Önemli olan, eşyanın kamu hizmetine veya kamunun yararlanmasına tahsis edilmiş olmasıdır.

Aynı şekilde, söz konusu fıkranın (b) bendinde, mala zarar verme suçunun, yangına, sel ve taşkına, kazaya ve diğer felaketlere karşı korunmaya tahsis edilmiş her türlü eşya veya tesis hakkında işlenmesi, mala zarar verme suçunun konu bakımından bir nitelikli unsuru olarak tanımlanmıştır.

Fıkranın (c) bendine göre, Devlet ormanı statüsündeki yerler hariç, nerede olursa olsun, her türlü dikili ağaç, fidan veya bağ çubuğuna zarar verilmesi, daha ağır ceza ile cezalandırılmayı gerektirmektedir. Devlet ormanı statüsündeki yerlerde bulunan ağaç ve fidanlara zarar verilmesi, Orman Kanununda ayrı suçlar olarak tanımlandığı için, bu bent kapsamı dışında mütalaa edilmiştir.

Ağaç, fidan ve bağ çubuklarının sadece dikili olması yeterli görülmüş, meyve vermeleri koşulu aranmamıştır. Keza, bunların bulundukları yere de önem verilmemiştir. Bu itibarla, kişilerin özel mülkünde veya yol kenarlarında, park ve bahçelerde, kamuya ait diğer alanlarda bulunan ağaçların tahrip edilmesi halinde, bu bent hükmüne istinaden cezaya hükmedilecektir.

Fıkranın (d) bendine göre; mala zarar verme suçunun, sulamaya veya içme sularının sağlanmasına yarayan tesisler hakkında işlenmesi, suçun temel şekline nazaran daha ağır ceza ile cezalandırılmayı gerektirmektedir.

(e) bendinde, grev veya lokavt hallerinde işverenlerin veya işçilerin veya işveren veya işçi sendika veya konfederasyonlarının maliki olduğu veya kullanımında olan bina, tesis veya eşyaya zarar verilmesi, söz konusu suçun bir nitelikli hali olarak kabul edilmiştir.

Failin greve katılan işçi veya lokavt ilan eden işveren olması gerekmemektedir. Grevden yana olan ve olmayan işçiler arasında çıkan bir arbedede zarar verme suçu işlenecek olursa yine bu bent uygulanır. Sendika, konfederasyon veya işyeri işgalleri sırasında da bina, makine veya başka mallara zarar verilecek olursa bu bent uygulanacaktır.

Keza, fıkranın (f) bendine göre; mala zarar verme suçunun, siyasi partilerin, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının ve üst kuruluşlarının maliki olduğu veya kullanımında olan bina, tesis veya eşya hakkında, işlenmesi, suçun temel şekline nazaran daha ağır ceza ile cezalandırılmayı gerektirmektedir.

(g) bendinde, kamu görevlisinin yerine getirdiği görevle ilgili olarak öç almak maksadıyla malvarlığına zarar verme hali, nitelikli şekil olarak kabul edilmiştir.

Maddenin ikinci fıkrasında mala zarar verme suçunun çeşitli suretlerde işlenmesi nitelikli unsur olarak belirlenmiştir. Buna göre; mala zarar verme suçunun yakarak, yakıcı veya patlayıcı madde kullanarak veya toprak kaymasına, çığ düşmesine, sel veya taşkına neden olmak suretiyle ya da radyasyona maruz bırakarak, nükleer, biyolojik veya kimyasal silah kullanarak işlenmesi halinde, yukarıdaki maddeye veya bu maddenin birinci fıkrasına göre verilecek cezanın artırılması gerekmektedir. Bu nitelikli hallerin kabulünde, mala zarar verme suçunun işleniş şeklinin ortaya çıkardığı tehlikeli durum göz önünde bulundurulmuştur.

Mala zarar verme suçunun bu nitelikli halleri dolayısıyla soruşturma ve kovuşturma yapılması, suçun temel şeklinin aksine, şikayete bağlı tutulmamıştır.


TBMM Kabul Metni

152 nci maddeyi okutuyorum:

Mala zarar vermenin nitelikli hâlleri

MADDE 152. – (1) Mala zarar verme suçunun;

a) Kamu kurum ve kuruluşlarına ait, kamu hizmetine tahsis edilmiş veya kamunun yararlanmasına ayrılmış yer, bina, tesis veya diğer eşya hakkında,

b) Yangına, sel ve taşkına, kazaya ve diğer felaketlere karşı korunmaya tahsis edilmiş her türlü eşya veya tesis hakkında,

c) Devlet ormanı statüsündeki yerler hariç, nerede olursa olsun, her türlü dikili ağaç, fidan veya bağ çubuğu hakkında,

d) Sulamaya, içme sularının sağlanmasına veya afetlerden korumaya yarayan tesisler hakkında,

e) Grev veya lokavt hâllerinde işverenlerin veya işçilerin veya işveren veya işçi sendika veya konfederasyonlarının maliki olduğu veya kullanımında olan bina, tesis veya eşya hakkında,

f) Siyasî partilerin, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının ve üst kuruluşlarının maliki olduğu veya kullanımında olan bina, tesis veya eşya hakkında,

g) Sona ermiş olsa bile, görevinden ötürü öç almak amacıyla bir kamu görevlisinin zararına olarak,

İşlenmesi hâlinde, fail hakkında bir yıldan altı yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

(2) Mala zarar verme suçunun;

a) Yakarak, yakıcı veya patlayıcı madde kullanarak,

b) Toprak kaymasına, çığ düşmesine, sel veya taşkına neden olmak suretiyle,

c) Radyasyona maruz bırakarak, nükleer, biyolojik veya kimyasal silâh kullanarak,

İşlenmesi hâlinde, verilecek ceza iki katına kadar artırılır.

BAŞKAN – Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

Yazar Hakk覺nda: Avukat Saim İncekaş

Saim İncekaş, Adana Barosu'na kayıtlı bir avukattır. 2016 yılından bu yana Merkezi Adana'da bulunan ve kurucusu olduğu İncekaş Hukuk Bürosu'nda çalışmaktadır. Yüksek lisans derecesi ile hukuk eğitimini tamamladıktan sonra bu alanda birçok farklı çalışma yürütmüştür. Özellikle aile hukuku, boşanma, velayet davaları, çocuk hakları, ceza davaları, ticari uyuşmazlıklar, gayrimenkul, miras ve iş hukuku gibi alanlarda uzmandır. Saim İncekaş, sadece Adana Barosu'nda değil, aynı zamanda Avrupa Hukukçular Derneği, Türkiye Barolar Birliği ve Adil Yargılanma Hakkına Erişim gibi dernek ve kuruluşlarda da aktif olarak görev almaktadır. Bu sayede, hukukun evrenselliği konusundaki farkındalık ve hukuk sistemine olan güveni arttırmaya yönelik birçok çalışmada yer almaktadır. Randevu ve Ön Görüşme İçin WhatsApp Üzerinden Hemen İletişime Geçin

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir