TCK 107. Madde
Türk Ceza Kanunumuzun 107. maddesi şu şekildedir:
Hürriyete Karşı Suçlar – Şantaj
Madde 107 – (1) Hakkı olan veya yükümlü olduğu bir şeyi yapacağından veya yapmayacağından bahisle, bir kimseyi kanuna aykırı veya yükümlü olmadığı bir şeyi yapmaya veya yapmamaya ya da haksız çıkar sağlamaya zorlayan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.
(2) (Ek fıkra: 29.06.2005 – 5377 S.K/Madde 14) Kendisine veya başkasına yarar sağlamak maksadıyla bir kişinin şeref veya saygınlığına zarar verecek nitelikteki hususların açıklanacağı veya isnat edileceği tehdidinde bulunulması halinde de birinci fıkraya göre cezaya hükmolunur.
Başlık
TCK’nın 107. maddesinin ait olduğu bölüm başlık ismi şu şekildedir: İKİNCİ KİTAP: Özel Hükümler – İKİNCİ KISIM: Kişilere Karşı Suçlar – YEDİNCİ BÖLÜM: Hürriyete Karşı Suçlar
Madde başlığı şu şekildedir: Şantaj
Gerekçe
Türk Ceza Kanunu’nun 107. maddesinin gerekçesi şu şekildedir:
HÜKÜMETİN TEKLİF ETTİĞİ METNİN GEREKÇELERİ
Madde 158. Maddeyle, şantaj fiilleri suç haline getirilmiş olmaktadır. Birinci fıkrada şantajın tanımı yapılmaktadır: Suçun maddi unsuru, mağdura yönelik olarak tehditte bulunmaktadır; fiil, koşullu tehdit suçunun özel bir şeklini oluşturmaktadır. Tehdidin içeriği fıkrada ayrıca belirtilmiştir. Tehdit “bir kimsenin şeref veya saygınlığına zarar verecek nitelikte”ki fiillerin açıklanacağını veya isnad edileceğini içerecektir. Söz konusu niteliğin saptanması hakimin takdiri içindedir ve bu hususun saptanması için bilirkişi incelemesine de gereksinim yoktur.
Suçun oluşması için failde özel bir kastın bulunması gerekir: Fail imzanın ve sırrın elde edilmesini, kendisine maddi yarar veya değerlerin veya herhangi bir malın teslimini sağlamak saiki ile yukarıda açıklanan tarzda tehdit de bulunmuş olacaktır.
Suçun oluşması için tehdidin içeriğinin açıklanacağı ve kişiye isnatta bulunulacağı mağdura bildirilmiş olmalıdır. Mağdura zarar verebilecek hususun açıklanacağı veya bu maksat doğrultusunda, herhangi bir vasıtayla açıklama yapılacağı belirtilmelidir. Maddede geçen “zarar verecek nitelikteki fiil” deyimi, kişinin namus, şeref, itibar, onur, saygınlık, haysiyet, güvenirlilik gibi insanlarda bulunması gerekli bütün manevi niteliklerini kapsar. Örneğin bir din adamının içki içmekte bulunduğu basın aracılığı ile veya diğer yayın yolları ile veya herhangi bir suretle açıklanacağı tehdidi bu suçun oluşmasını olanaklı kılabilir.
Fiil, neticesi harekete bitişik bir suçu oluşturduğundan belirtilen biçimde tehdidin yapılması ile suç tamamlanmış olur. Ancak maddenin üçüncü fıkrasında failin tehdidini yerine getirmesi hali, suçun bir ağırlaştırıcı nedeni olarak saptanmıştır.
Gerçek ve tüzel kişiler suçun mağduru olabilirler. Maddenin son fıkrasında tüzel kişilerin de suç faili olabilecekleri belirtilmiştir.
ADALET KOMİSYONU RAPORU
Maddeyle, şantaj fiilleri suç haline getirilmiş olmaktadır. Şantajda da kişiyi bir şeyi yapmaya veya yapmamaya zorlama söz konusudur. Ancak, bu durumda kişiye bir kötülük yapılacağından, kişinin sahip bulunduğu bir değere saldırıda bulunulacağından bahisle bir zorlama söz konusu değildir. Aksine, kişi, hakkı olan veya yükümlü olduğu bir şeyi yapacağından veya yapmayacağından bahisle başkasını zorlamaktadır. Örneğin, kişinin suç işlemiş olan bir kimseyi ihbar edeceğinden bahisle, kendisine bir menfaat temin etmeye zorlaması halinde, şantaj suçu oluşur. İşlenmiş olan bir suç vakıası karşısında ihbarda bulunmak, kişiler açısından hem bir haktır hem de bir yükümlülüktür. Aynı şekilde, bir gazetecinin, bir siyasi şahsiyeti, kendisine muayyen miktar para verdiği takdirde, hakkında ileri sürülen yolsuzluk iddialarını haber konusu yapmayacağından bahisle, menfaat teminine zorlaması halinde şantaj suçu oluşur.
Şantaj yapılmakla, kişi kanuna aykırı bir davranışta bulunmaya zorlanmış olabilir. Örneğin belediyede meclis üyesinin, yaptırmış bulunduğu kaçak inşaatı yıktırması halinde belediye meclisinde muhalefetle işbirliği yapacağından bahisle belediye başkanının bu inşaatı yıktırmamaya zorlaması; keza, taahhüt işleriyle uğraşan bir kişinin, belediye başkanını bir yol inşaatına ilişkin ihalenin kendilerine verilmemesi halinde hakkında rüşvet suçundan dolayı ihbarda bulunacağından bahisle bu ihaleyi mevzuata aykırı olarak kendisine verdirmeye zorlaması, şantaj suçunu oluşturur.
Şantaj yapılmakla, kişi yükümlü olmadığı bir davranışta bulunmaya zorlanabilir. Örneğin, bir iş adamının, kamu oyunda gündemde olan yolsuzluk olaylarıyla ilgili olarak hazırlanan gazete haberinde adından söz etmeme karşılığında menfaat teminine veya bir kuruluşa bağışta bulunmaya zorlanması halinde, şantaj suçu oluşur.
Şantaj suçunun oluşabilmesi için, mağdurun zorlanması yeterlidir. Bu zorlama karşısında, mağdurun isteneni yapması suçun oluşması için gerekli değildir.
Şantaj suçunun arzettiği özellik, kişinin hak veya yükümlülüklerini kötüye kullanarak haksız bir çıkar sağlamaya çalışması ya da başkasını bir şeyi yapmaya veya yapmamaya mecbur etmesidir.
TBMM Kabul Metni
107 nci maddeyi okutuyorum:
Şantaj
MADDE 107. – (1) Hakkı olan veya yükümlü olduğu bir şeyi yapacağından veya yapmayacağından bahisle, bir kimseyi kanuna aykırı veya yükümlü olmadığı bir şeyi yapmaya veya yapmamaya ya da haksız çıkar sağlamaya zorlayan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.
BAŞKAN – Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.