Hukuk Muhakemeleri Kanunu Madde 132

Sayfa içeriği:

  2 Dakikalık Okuma

HMK 132. Madde

Hukuk Muhakemeleri Kanunumuzun 132. maddesi şu şekildedir:

TMK Madde 132:Cevap Dilekçesi – Karşı dava açılabilmesinin şartları

(1) Karşı dava açılabilmesi için;

a) Asıl davanın açılmış ve halen görülmekte olması,
b) Karşı davada ileri sürülecek olan talep ile asıl davada ileri sürülen talep arasında takas veya mahsup ilişkisinin bulunması yahut bu davalar arasında bağlantının mevcut olması, şarttır.

(2) Belirtilen bu şartlar gerçekleşmeden karşı dava açılacak olursa, mahkeme, talep üzerine yahut resen, karşı davanın asıl davadan ayrılmasına; gerekiyorsa dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesine karar verir.

(3) Karşı davaya karşı, dava açılamaz.

Maddenin bağlı bulunduğu başlıklar şu şekildedir:

Üçüncü Kısım:Yazılı Yargılama Usulü
İkinci Bölüm:Cevap Dilekçesi
Madde başlığı:Karşı dava açılabilmesinin şartları

Gerekçe

Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 132. maddesinin gerekçesi şu şekildedir:

Maddenin birinci fıkrasında yer alan düzenlemeyle, hukuk uygulamamızda önemli bir yeri bulunan karşı dava kurumunun işlerlik kazanabilmesinin şartları belirlenmiştir. Karşı dava açılabilmesi için şu şartların bir arada bulunması gerekir.

Asıl davanın açılmış ve halen görülmekte olması; karşı dava, niteliği gereği açılmış ve halen görülmekte olan bir davanın varlığını zorunlu kılar. Çünkü, açılmış ve halen görülmekte olan bir davanın davalısının cevap dilekçesinde, asıl davanın davacısına karşı, asıl davanın görüldüğü mahkemede bir dava açması halinde, ancak karşı davadan söz edilebilir.

Karşı davada ileri sürülecek olan taleple, asıl davada ileri sürülen talep arasında, takas veya mahsup ilişkisinin bulunması yahut bunun dışında kalan bir başka bağlantının mevcut olması gerekir. Buradaki bağlantıdan maksat, asıl taleple karşı davada ileri sürülebilecek talebin, aynı yahut birbirine benzer sebeplerden doğmuş yahut biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek bir nitelikte bulunmasıdır.

Maddenin ikinci fıkrasında ise bir davanın şartlarının gerçekleşmemesine rağmen karşı dava olarak açılması halinde, asıl davaya bakan mahkemenin talep üzerine yahut kendiliğinden karşı dava olarak açılan davanın, asıl davadan ayrılmasına ve gerekiyorsa o davaya ilişkin dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesine karar vermesi gerektiği hususu hüküm altına alınmıştır. Böylelikle, karşı davanın kabule şayan olmadığı itirazı, bir ilk itiraz olmaktan çıkartılmış, koşulları oluşmadan bir karşı dava açılması halinde, mahkemenin talep üzerine yahut kendiliğinden ayırma kararı vererek, karşı dava olarak açılan davanın görevli mahkemesine gönderilmesinin sağlanması olanağı yaratılmak suretiyle, usul ekonomisi ilkesine de uygunluk sağlanmıştır. Aralarında hiçbir bağlantı bulunmayan davaların birlikte görülmesinin önüne geçilmiştir.

Maddenin üçüncü fıkrasında ise karşı davaya karşı, karşı dava açılamayacağı açıkça hükme bağlanarak, karşı davanın tevali ettirilmesi engellenmiştir. Bununla yargılamanın sürüncemede bırakılmasının önüne geçilmek istenmiştir.

ADALET KOMİSYONU RAPORU

Tasarının 137 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde yer alan “talebin” ibaresi anlamı kuvvetlendirmek amacıyla “talep arasında” şeklinde değiştirilmiş ve madde teselsül nedeniyle 138 inci madde olarak kabul edilmiştir.

TBMM GENEL KURULU

TBMM Genel Kurulunda 5., 6., 7., 8., 9. ve 10. maddeler tasarı metninden çıkartılmış ve diğer maddeler buna göre teselsül ettirilmiştir.

TBMM Kabul Metni

Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

Yargıtay Kararları

  • Yargıtay 11. HD 2015/2502 E, 2015/7878 K
  • Yargıtay 2. HD 2014/18123 E, 2015/2841 K (Karşı davanın süresinde açılmaması ve tefriki, birleştirilmesi)
  • Yargıtay 8. HD 2013/11000 E, 2013/14461 K  (Takas-mahsup ile karşı dava ilişkisi)
  • Yargıtay 2. HD 2010/8117 E, 2011/9121 K

Yazar Hakkında: Avukat Saim İncekaş

Saim İncekaş, Adana Barosu'na kayıtlı bir avukattır. 2016 yılından bu yana Merkezi Adana'da bulunan ve kurucusu olduğu İncekaş Hukuk Bürosu'nda çalışmaktadır. Yüksek lisans derecesi ile hukuk eğitimini tamamladıktan sonra bu alanda birçok farklı çalışma yürütmüştür. Özellikle aile hukuku, boşanma, velayet davaları, çocuk hakları, ceza davaları, ticari uyuşmazlıklar, gayrimenkul, miras ve iş hukuku gibi alanlarda uzmandır. Saim İncekaş, sadece Adana Barosu'nda değil, aynı zamanda Avrupa Hukukçular Derneği, Türkiye Barolar Birliği ve Adil Yargılanma Hakkına Erişim gibi dernek ve kuruluşlarda da aktif olarak görev almaktadır. Bu sayede, hukukun evrenselliği konusundaki farkındalık ve hukuk sistemine olan güveni arttırmaya yönelik birçok çalışmada yer almaktadır. Randevu ve Ön Görüşme İçin WhatsApp Üzerinden Hemen İletişime Geçin

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir