T.C.
YARGITAY
YİRMİBİRİNCİ CEZA DAİRESİ
Esas : 2016/8581
Karar : 2017/1738
Tarih : 06.04.2017
ÇOCUĞUN SOYBAĞINI DEĞİŞTİRME
5237 s. TCK231
ÖZET
Sanığın, gayriresmi olarak birlikte yaşadığı Ayşe’den doğan Umut ve Hazal isimli çocuklarını, resmi nikahlı eşi Şükran’dan doğmuş gibi 18.11.2003 ve 18.06.2007 tarihlerinde nüfusa tescil ettirmekten ibaret eyleminin, her iki işlem arasında üç yılı aşkın bir süre geçtiği cihetle, bir suç işleme kararından bahsedilemeyeceğinin ve eylemlerinin yenilenen kasıtla işlenen birbirinden bağımsız iki ayrı suçu oluşturduğunun gözetilmemesi, temel cezanın belirlenmesi sırasında teşdit gerekçelerinin somut olaya uygun ve denetime olanak verecek biçimde gösterilmemesi suretiyle alt sınırdan ayrılarak ceza tayin edilmesi yasaya aykırıdır.
5271 sayılı CMK’nun 231/8-son cümlesi hükmü uyarınca suçun işlendiği tarihten hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın kesinleştiği 01.12.2009 tarihine kadar bazı kesintilerle, her seferinde yeniden başlayan dava zamanaşımı süresinin işlediği, bu tarihten sonra ve denetim süresi içinde işlenen kasıtlı suçtan dolayı verilen ve 16.09.2013 tarihinde kesinleşen mahkumiyet hükmü nedeniyle, 04.02.2014 günü hükmün açıklandığı; böylelikle hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 01.12.2009 gününden itibaren deneme süresi içinde işlenen ikinci suçun suç tarihi olan 15.02.2010 tarihine kadar dava zamanaşımının durduğu gözetilerek yapılan incelemede;
Ayrıntıları Ceza Genel Kurulunun 18.11.2014 gün ve 2013/830 Esas, 2014/502 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere CMK’nın 231/11. maddesine göre hükmün açıklanmasına yönelik kararda; Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 141/3, CMK’nın 34 ve 230. maddeleri uyarınca hükmün gerekçesinde, iddia ve savunmada ileri sürülen görüşlerin yazılması, kanıtların tartışılarak değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilen kanıtlar ile mahkemece ulaşılan kanaatin, sanığın suç oluşturduğu veya oluşturmadığı sabit görülen fiilin belirtilmesi ve bu fiilin nitelendirilmesinin yapılması suretiyle infazı kabil bir hüküm kurulması gerekirken, gerekçesiz olarak ve hükmün açıklanması geri bırakılan karara atıf yapılmak suretiyle hüküm kurulması, yasaya aykırı;
Kabule göre de;
a) Sanığın, gayriresmi olarak birlikte yaşadığı Ayşe’den doğan Umut ve Hazal isimli çocuklarını, resmi nikahlı eşi Şükran’dan doğmuş gibi 18.11.2003 ve 18.06.2007 tarihlerinde nüfusa tescil ettirmekten ibaret eyleminin, her iki işlem arasında üç yılı aşkın bir süre geçtiği cihetle, bir suç işleme kararından bahsedilemeyeceğinin ve eylemlerinin yenilenen kasıtla işlenen birbirinden bağımsız iki ayrı suçu oluşturduğunun gözetilmemesi,
b) Temel cezanın belirlenmesi sırasında teşdit gerekçelerinin somut olaya uygun ve denetime olanak verecek biçimde gösterilmemesi suretiyle alt sınırdan ayrılarak ceza tayin edilmesi yasaya aykırı,
c) T.C. Anayasa Mahkemesi’nin, TCK’nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sonuç ceza miktarı itibariyle kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 06.04.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.
0 Yorum