Yasal olarak birleştirilmesi usulen mümkün bulunmayan davaların birleştirilmiş olması halinde, mahkemece, talep üzerine veya kendiliğinden her aşamada ayrılmasına da karar verilebilir
Davacı tarafından üçüncü kişi Bekir’e karşı Asliye Hukuk Mahkemesinde genel hükümlere dayanılarak bağımsız olarak açılan manevi tazminat davası boşanma davasıyla birleştirilmiştir. Bağlantı sebebiyle birleştirme, ancak aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış olan davalar bakımından söz konusu olur
(HMK md 166/1).
Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu ve bu mahkemede açılmış bulunan bir dava ile aile hukukundan doğan ve aile mahkemesinde veya “bu sıfatla” asliye hukuk mahkemesinde görülmekte olan bir davanın birleştirilerek birlikte görülmesi olanaklı değildir. Yasal olarak birleştirilmesi usulen mümkün bulunmayan davaların birleştirilmiş olması halinde, mahkemece, talep üzerine veya kendiliğinden her aşamada ayrılmasına da karar verilebilir (HMK.m. 167). O halde davacı tarafından davalı Bekir’e karşı açılan “aile mahkemesinin” görevine girmeyen manevi tazminat davasının tefrik edilerek bu davaya Asliye Hukuk Mahkemesi olarak bakılması gerekirken, aile hukukundan kaynaklanmayan bu davaya da “aile mahkemesi” sıfatıyla bakılması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. (Y2HD, 09.09.2015, E. 2015/591, K. 2015/15370)
Kaynak: https://www.yargitay.gov.tr/
0 Yorum