Anlaşmalı boşanma davası dosyasındaki beyan boşanmanın ferilerine ilişkin olup katılma alacağı için değildir.
Davacının İddiası ve Talebi
Davacı Neriman İbinli vekili, evlilik birliği içinde edinilerek davalı adına tescil edilen 12949 ada 5 parselde bulunan 5 numaralı bağımsız bölüm için değer artış payı ve katılma alacağı isteğinde bulunmuştur.
Davalının Savunması
Davalı Tolga Ilgın vekili, niza konusu taşınmazın banka kredisiyle satın alındığını, halen vekil edeninin kredi borçlarını ödemeye devam ettiğini, davacının kişisel malının satış bedelinin nizalı taşınmazın alımında kullanılmadığını açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Yargılama Neticesi
Mahkemece, davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar 14.9.2003 tarihinde evlenmiş, 15.5.2009 tarihinde açılan boşanma davasının kabulü ve 28.5.2009 tarihinde kesinleşmesiyle evlilik birliği son bulmuştur.
Dava konusu dubleks mesken nitelikli taşınmaz 9.11.2005 tarihinde satın alma suretiyle davalı adına tescil edilmiştir. TMK.nun 179.maddesine göre mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı olduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır. Taraflar arasmda başka bir mal rejimi seçildiği ileri sürülmediğine göre, evlenme tarihinden mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar TMK.nun 202.maddesine göre yasal edinilmiş mallara katılma rejimine tabidirler.
Eşler arasındaki mal rejimi TMK.nun 225/2.maddesine göre boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle sona ermiştir.
Dosya arasında mevcut Antalya 3.Aile Mahkemesinin 2009/ 276 Esas ve 541 Karar sayılı dava dosyası incelendiğinde; boşanma talepli dava dilekçesi altının taraflarca birlikte imzalandığı ve içeriğinde “ …aramızda maddi ve manevi talebimiz olmadığından ek olarak protokol yapma gereği duymadık. Anlaşmalı boşanmamıza karar verilsin. Mahkeme süreci ve sonrasında birbirimizden maddi ve manevi tazminat talebimizin kesinlikle olmayacağını ve yargılama giderlerinin de her ikimizce karşılanmasına karar verilmesini isteriz…”şeklinde açıklamada bulunulmuşsa da bu ifade, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27.5.2009 gün 2009/2-158 esas 2009/217 karar sayılı ilamında da belirtildiği gibi boşanmanın mali sonuçları üzerindeki anlaşma olup, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 174.maddesinde düzenlenen boşanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat, 175.maddesinde düzenlenen yoksulluk ve 182.maddesinde düzenlenen iştirak nafakası talep haklarına ilişkindir. Boşanma dosyasındaki beyan boşanmanın ferilerine ilişkin olup, katılma ve değer artış payı alacağına konu taşınmaz bu beyan içinde değildir. Başka bir anlatımla, somut olayda boşanma dosyası içeriğindeki beyanlarla tarafların aralarındaki mal rejimini
tasfiye ettikleri kabul edilemez. Mahkemece yapılacak iş, taraflara delillerini bildirmek üzere süre ve imkan tanınması, bildirildiği takdirde iddia ve savunma çerçevesinde taraf delillerinin toplanarak değerlendirilmesi ve sonucuna göre davanın esası bakımından bir karar verilmesidir. Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle usul ve yasa hükümlerine uygun bulunmayan hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince bozulmasına (Y8HD, 09.06.2011, E. 2010/6577, K. 2011/3331)
0 Yorum