T.C.
YARGITAY
İKİNCİ HUKUK DAİRESİ
Esas : 2016/17032
Karar : 2018/6438
Tarih : 21.05.2018
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Boşanma-Tedbir Nafakası
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, velayet, birleşen tedbir nafakası davası, nafakalar ve tazminatların miktarları yönünden; davalı-davacı kadın tarafından boşanma davası, kusur belirlemesi, fer’iler ve nafakaların miktarları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle erkeğe kusur olarak yüklenen eşyaları kırma vakıasına davalı-davacı kadın tarafından dilekçelerin karşılıklı olarak verilmesi aşamasında dayanılmadığı gibi bu eylemden sonra birliğin devam ettiği, bu sebeple kusur belirlemesine esas alınamayacağı, ancak mahkemece belirlenen ve gerçekleşen diğer kusurlu davranışlar dikkate alındığında kadının boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğe nazaran daha fazla kusurlu olduğu, sosyal inceleme raporuna göre ortak çocuğun uzman tarafından alınan beyanında velayetinin annesine verilmesini istediği, kadının erkeğin cimri oluşu sebebiyle münferit olarak hırsızlık eylemini gerçekleştirdiği, kadının çocuğa yönelik velayeti üstlenmesine engel bir davranışının bulunmadığı anlaşılmakla davacı-davalı erkeğin tüm, davalı-davacı kadının aşağıdaki bent dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Davalı-davacı kadının maddi tazminat isteği hakkında kararda olumlu olumsuz bir hüküm kurulmadığı halde gerekçede kadının ağır kusurlu olması sebebiyle bu isteğin reddine karar verildiği belirtilerek hüküm ve gerekçe arasında kadının maddi tazminat talebi yönünden çelişki yaratılması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre kadının maddi tazminata yönelik sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise yukarıda l. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın Kadir’e yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna ve 143.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
temyiz peşin harcının istek halinde yatıran Şehnaz’a geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi. 21.05.2018 (Pzt.)
Ortak çocuk 2010 doğumlu Zehra’nın velayeti uzman raporu doğrultusunda anneye verilmiştir. Velayet düzenlenirken gözönünde tutulması gereken temel ilke, çocuğun “üstün yararı” (Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme m.3; Çocuk Haklarının Kullanılmasına ilişkin Avrupa Sözleşmesi m. 1; TMK m. 339/1. 34.3/1, 346/1; Çocuk Koruma Kanunu m. 4/b) dır. Çocuğun üstün yararını belirlerken; onun bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaki ve toplumsal gelişiminin sağlanması amacının gözetilmesi gereklidir. Ana ve babanın yararları; ahlaki değer yargıları, sosyal konumları gibi durumları, çocuğun üstün yararını etkilemediği ölçüde göz önünde tutulur.Toplanan delillerden davalı-davacı annenin hırsızlık suçundan ceza aldığı, başka erkeklerle evli bir kadına uygun olmayacak şekilde görüştüğü, yalan söylediği anlaşılmaktadır. Açıklanan sebeplerle davalı-davacı annenin velayeti gerektiği gibi ifa edemeyeceği kanaatiyle değerli çoğunluğun görüşüne velayet yönünden katılmıyorum.
0 Yorum