Davada, vekâlet uyarınca satılan taşınmazın satış bedeli ve ayrıca vekâlet görevi kötüye kullanıp taşınmaz düşük bedelle satılmış gösterildiğinden uğranılan zararın tazminini istemiştir.
Vekil; vekâleti uyarınca, gerçekten davacının taşınmazlarını 3. kişiye satmış ise de, bunu tedbirsiz veya hileli bir davranışla rayiçten düşük gösterildiği ileri sürüldüğüne ve tapuda gösterilen satış bedeli davalı ile 3. kişi arasındaki işlemin görünüşünü tespitten ileri bir niteliği bulunmadığından, bu resmi kaydın tutarı davalıyı bağlamaz, davacı satış günündeki gerçek değerin tapuda gösterilenin çok üstünde olduğunu ileri sürebilir ve ispatlayabilir.
Gerçekten davacı bunun keşifle belireceğini ileri sürmüştür. O halde mahkeme yerin davalı vekil eliyle 3. kişilere satıldığı gündeki gerçek sürüm değerini bilirkişi eliyle gerekirse emsalleri de araştırılarak tespit ettirilmeli idi. Tapuda kayıtlı 3. kişilere satış parası 20.750 lira olduğu halde az ileride belirtilen yön incelenmeden mahkemenin 40.750 lirayı hükmetmesi yasaya aykırıdır. Yapılacak işbu yönün incelenmesi sonunda bulunacak gerçek değere eski hükmedilen tutarı aşmamak üzere hükmetmekten ibarettir. Hükmün BOZULMASINA karar verildi (Y. 4. HD. 24.9.1973 T. 1972/16278 E. 8377 K.)
0 Yorum