Özet: Dış görünüşte üçüncü kişiye, gerçekte asıl müvekkile ait olan hak ve yararlara, görünüşe göre temsil edilenin ses çıkarmaması dolayısıyla avukat el koyamaz. İş sahibi aradaki gerçek ilişkiye dayanarak avukata bu konuda husumet yöneltebilir.
Davacı avukatı; müvekkilinin vekil tayin ettiği davalının yetkisini başkasına devrettiği halde İstanbul Gümrüğü veznesinden müvekkil şirkete ait 188.192 lira 91 kuruşu yetkisiz ve sözleşmeye aykırı olarak çekip vermediğini ileri sürerek bu paranın alınmasını istemiştir.
Karar: Yapılan yargılama sonunda; dava, ilgili dosyalar, kabul, vekâletname, Eti bank Genel Müdürlüğü yazılarıyla sabit olduğundan 188.192 lira 91 kuruşun faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verildiğine ilişkindir.
Davalının Etibank’a yazdığı mektup Etibank’a ait olan işin gerçekte davacı ortaklığa ait olduğunu hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak derecede açıklıkla gösterilmektedir. Davacı, davalı vekilin yükümlendiği işin gereği olan iç temsil ilişkisini bu belge ile ispatlamıştır. Davacı, bu belgenin gerçeğe aykırılığını ileri sürmek şöyle dursun, hiçbir itirazda bulunmamıştır. Beliren iç ilişki karşısında davacının Gümrük İdaresine yatırdığı ve vekil tarafından geri alınan paranın gerçek hak sahibine ödenmesinin hukukça olanaksız sayılmasını gerektiren bir olay davalının dilekçeleriyle ileri sürülmüş değildir. Her ne kadar davalı savunmasında hapis hakkından, söz etmekteyse de, bu hakkın davacıya karşı kullanılmadığı görülmektedir.
Mahkeme arada hukuki ilişkinin yokluğunu benimsemiş ise de, sözleşme ilişkisine dayanan alacak hakkının ödetilmesine karar verilmesi itibariyle karar her yönden doğrudur. Hükmün BOZULMASINA karar verildi (Y. 4. HD. 15.1.1971 T. 1970/8367 E. 347 K.).
0 Yorum