Özet: Vekilin dürüstlük kurallarını ve günün ekonomik koşullarını göz ardı ederek, davacının zararına temliki işlemi sağladığı anlaşıldığına göre davanın kabulü gerekir.
Davalılardan C. Genelev patronu, davacı bu evde çalışan hayat kadını, diğer davalı M. ise patronun şoförüdür. Tüm dosya içeriğine ve özellikle birlikte değerlendirilen tanık beyanlarına göre davacı işini Tireden İzmir’e nakletmeyi arzu etmekte, ancak davalı C. kendisine iyi gelir sağlayan sermayesi davacıyı kaybetmek istememektedir.
Bu aşamada davalılar davacıyı kendilerine karşı eksikli ve bağımlı bırakmak hususunda kararlı, hesaplı bir iş ve eylem birliği içindedirler. Davacı Tirede bağımsız bir evde paydaştır. Davalılardan C., davacıyı, çekişmeli evdeki payını satarak İzmir’de bir ev aldıktan sonra oraya yerleşmesinin yararına olacağı, kendisinin de bu konuda yardımcı olacağı vaadi ile kandırıp hileye düşürerek davacının, diğer davalı ve özel şoförü olan M.’yi taşınmaz mal satışında yetkili kılan vekâletname düzenlenmesini sağlamıştır.
Davacı kendisine İzmir’de ev alınacağına ilişkin tatlı düşünü sürdürmekte devam ederken de el ve işbirliği içerisinde bulunan davalılar hiç zaman kaybetmeden hemen hareketle vekâletnamenin verildiği günden iki gün sonra davalı M. vekil sıfatıyla dava konusu taşınmazı kendisinin de patronu olan davalı C.’ye taşınmazı davacıya ödendiği dahi anlaşılmayan düşük bir bedel karşılığı temlik etmiştir.
Bu itibarla tarafların sosyal durumları ve özellikle davacının toplum kimsesizliğe ve terk edilmişliğe itilmiş durumu itibariyle kandırılmaya çok müsait olacağı kuşkusuzdur. Soruna bu yönden bakılıp yaklaşılacağından davalıların el ve işbirliği içerisinde hareket ederek davacının çevresinde oluşturdukları olumsuz ortamdan yararlanarak vekilin dürüstlük kurallarını ve günün ekonomik koşullarını göz ardı ederek vekâlet görevini kötüye kullanmak suretiyle ve davacının zararına çekişmeli taşınmazın temlikini sağladıkları duraksanmayacak biçim de açıktır. Aksinin kabulü hayatın olağan akışına ters düşer. Hal böyle olunca, mahkemece davanın kabulü gerekirken yazılı olduğu üzere yanılgılı değerlendirme ile redde dilmesi isabetsizdir. Bu yöne değinen temyiz itirazı yerindedir. Kabulü ile hükmün belirtilen nedenden ötürü BOZULMASINA, oybirliği ile karar verildi (Y. 1. HD. 28.2.1981 T. 1986/2566 E. 1986/2201 K.).
0 Yorum