Boşanma davasının ıslah yoluyla yabancı boşanma ilamının tanınması veya tenfizine dönüştürülmesi mümkündür
Davacı vekili, dava dilekçesinde; müvekkili ile davalının Almanya’da boşandıklarını belirterek, Alman mahkemesince verilen boşanma kararının tanınmasına ve tenfizine karar verilmesini istemiş, bu istekle beraber, çocuklarıyla kişisel ilişki tesisine, lehine dava dilekçesinde belirttiği miktarlarda tedbir ve yoksulluk nafakasına, maddi ve manevi tazminata hükmedilmesini de talep etmiş; 18.4.2006 tarihli oturumda ise, davayı; boşanma davası olarak ıslah ettiklerini, evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanmalarına karar verilmesini talep etmiş, diğer taleplerinin zaten dava dilekçesinde yer aldığını bildirmiştir.
Mahkemece; “taraflar arasında boşanmanın bütün sonuçları bakımından bir uzlaşma olmadığı gibi, tenfiz davasının ıslah yoluyla
boşanma davasına dönüştürülmesi mümkün bulunmadığından” bahisle tenfiz istemi ile buna bağlı maddi ve manevi tazminat ile nafaka istemlerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
Islah, taraflardan birinin yapmış olduğu usulü işlemin karşı tarafın oluruna bağlı olmaksızın tamamen veya kısmen düzeltilmesidir. (HUMK. m.83-85)
Davanın niteliğinin ıslah suretiyle değiştirilmesini yasaklayan bir hüküm bulunmamaktadır. Islahla, davanın konusu ve dayandığı sebepler değiştirilebilir. Boşanma davasının; ıslahla yoluyla yabancı boşanma ilamının tanınması veya tenfizine dönüştürülmesi mümkün olduğu gibi, yabancı mahkemece verilmiş olan boşanma kararının tanınması ve tenfizi talebiyle açılan davanın da aynı yolla boşanma davasına dönüştürülmesi imkan dahilindedir.
O halde, davanın ıslah edildiği nazara alınarak tarafların delillerinin bu çerçevede değerlendirilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır. (Y2HD, 22.04.2009, E. 2009/3670, K. 2009/7815.)
Kaynak: https://www.yargitay.gov.tr/