Özet: Vekilin, inanca parasının malvarlığından yatırıldığını ispatlaması gerekir.
Tarafların iddia ve savunmalarından davacı avukatın, davalılar adına, ilgili mahkemelere başvurarak ihtiyati haciz karaları aldığı ve mahkemece takdir edilen teminat akçelerinin davacı tarafından yatırıldığı, sonra da geri aldığı teminat akçelerini davalılara vermediği anlaşılmaktadır.
Davalılar tarafından verilen teminat akçelerinin kendilerine ödenmesi gerekir iken ödenmediğini ileri sürerek avukatlık parasından doğan borca takas edilmesini istemişlerdir.
Davacı avukat teminat akçelerinin kendi parasından yatırıldığını savunmaktadır. Vekil müvekkil adına işlem yaptığına göre, teminat parasının müvekkil tarafından verilmiş olması asıldır. Mutad olan şeyin varlığının karine olarak kabulü gerektiğinden olayda, davacının teminat akçelerini kendi parasından yatırdığını ispat yükü davacıya düşer. Makbuzlarda davacı adının yazılmış olması, karineyi çürütür nitelikte kabul edilemez. Teminat akçelerinin kendisine aidiyetini ispat yükü davacıya düşer. Hükmün BOZULMASINA karar verildi (Y. 4. HD. 8.4.1971 T. 1574 E. 3341 K.)
0 Yorum