’’Üzerimde hiçbir malvarlığı bırakmadım, tazminat ödemeden kardeşinden boşanmak istiyorum” sözleri manevi tazminat verilmesini gerektirmez
Davacı tanıklarının davalının eşine şiddet uyguladığı ve sadakatsiz davranışta bulunduğuna yönelik beyanlarına esas olan olaylardan sonra tarafların barışarak evlilik birliğinin devam ettirdikleri anlaşıldığından; artık bu olaylara dayanılarak davalıya kusur yüklenmesi doğru değildir.
Davacı tanığı Fevzi’nin anlatımında geçen dava açıldıktan sonraki döneme ait davalının hakaret içerikli sözleri de, bu davada kusur değerlendirmesine esas alınamaz.
Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda; davacının kardeşine “üzerimde hiçbir malvarlığı bırakmadım, tazminat ödemeden kardeşinden boşanmak istiyorum” sözlerini söylemek suretiyle evlilik birliğinin devamı ve birlikte yaşamaktan kaçınan davalı koca tamamıyla kusurlu ise de; bu sözleri davacının kişilik haklarını ihlal edecek nitelikte kabul edilemez.
Türk Medeni Kanununun 174/2.maddesindeki manevi tazminat verilmesi koşullan gerçekleşmemiştir. Davacının manevi tazminat talebinin reddi gerekirken kabulü usul ve yasaya aykındır. (Y2HD, 23.11.2010, E. 2009/15217, K. 2010/19192.)
Kaynak: https://www.yargitay.gov.tr/
0 Yorum