Yargı Yolu Uyuşmazlığı, Türleri ve Çözümü

“YARGI YOLU” VE “HÜKÜM” UYUŞMAZLIKLARI

Yargı kolları arasındaki ilişkiye ” Yargı Yolu” denilir. Örneğin; Adlî Yargıdaki Hukuk Mahkemesi ile İdari Yargıdaki İdare Mahkemesi arasındaki ilişki bir “Yargı Yolu” ilişkisidir.

Yargı yolunun uygunluğu bir “dava şartı”dır.

“Yargı Yolu” için “Görev” terimi de kullanılmaktaysa da, bu doğru bir kullanım değildir. “Görev”, bir davaya, ilgili yargı çevresi içinde hangi mahkemenin bakacağını ifade eder. “Yargı Yolu” ise, bir davaya Hukuk Mahkemesinde mi, İdare Mahkemesinde mi bakılacağını ifade eder.

“Yargı Yolu” da, “Görev” gibi kamu düzeniyle ilgili olup, her aşamada re’sen (kendiliğinden) dikkate alınır. Bundan dolayıdır ki; “Görev Sözleşmesi” geçersiz olduğu gibi, “Yargı Yolu Sözleşmesi” de geçersizdir.

# Yargı Yolu Uyuşmazlığının Türleri

Adlî Yargı Hukuk Mahkemeleri ile İdari Yargı Mahkemeleri arasında “Olumlu Yargı Yolu Uyuşmazlığı” ve “Olumsuz Yargı Yolu Uyuşmazlığı” diye tanımlanan iki tür uyuşmazlık söz konusudur :

Olumlu Yargı Yolu Uyuşmazlığı

Uyuşmazlık Mahkemesi Kanunu, Hukuk Mahkemesi ile İdare Mahkemesi arasındaki “Olumlu Görev Uyuşmazlığı”nı iki şekilde düzenlemiştir. Dolayısıyla konuyu iki başlık altında incelemek isabetli
olur:

Danıştay başsavcısının ” olumlu görev uyuşmazlığı” çıkarmış bulunması hali

Bu tür olumlu görev uyuşmazlığının bazı koşulları ve aşamaları vardır:

  • Öncelikle ortada İdare’ye karşı Hukuk Mahkemesi’nde açılmış bulunan bir dava bulunmalıdır.
  • Davalı idare, en geç birinci oturumda Yargı Yolu İtirazı’nda bulunmuş olmalıdır.
  • Hukuk Mahkemesi, itirazı reddetmiş olmalıdır (HMK. md. 10/11).
  • Davalı İdare, Red kararından itibaren 15 gün içinde Danıştay Başsavcısına sunulmak üzere Hukuk Mahkemesi’ne dilekçe vermelidir.
  • Hukuk Mahkemesi, davalı idarenin dilekçesi üzerine, ret kararını kaldırmayarak dosyayı Danıştay Başsavcılığına göndermiş bulunmalıdır (UMK. md. 10/II-III).
  • Danıştay Başsavcısı, incelemesini yaptıktan sonra Uyuşmazlık Mahkemesi’ne başvurduğunu Hukuk Mahkemesi’ne bildirmiş bulunmalıdır (UMK. md.13).
  • Böyle bir durumda Hukuk Mahkemesi, 6 ay süreyle davanm görülmesini erteler. Uyuşmazlık Mahkemesi’nden karar gelmezse, davayı görmeye devam eder; karar geldiğinde karar doğrultusunda hüküm tesis eder; yani karara uyar. (UMK. md. 18).
  • Uyuşmazlık Mahkemesi, incelemesini dosya üzerinden yaparak, ya Danıştay Başsavcısının talebi gibi karar verir ya da Hukuk Mahkemesi’nin görevsizliğine kesin surette karar verir (UMK. md. 28/1).
  • Hukuk Mahkemesi’nin görevsizliği kesinleşince, davacı tarafın, tebliğden (İş Mahkemeleri’nde tefhimden) itibaren 30 gün içinde İdare Mahkemesi’nde davasını açması gerekir.

İki mahkemenin de aynı davada kendilerini görevli saymaları hali

Aynı dava, hem Hukuk Mahkemesi’nde hem de İdare Mahkemesi’nde açılmış olur da, iki mahkeme de kendilerinin görevli bulunduklarına dair karar vermiş olurlar; derdesttik itirazlarım da
dikkate almazlarsa, böyle bir durumda da “Olumlu Görev Uyuşmazlığı” oluşur (UMK. md. 17/1).

Bu tür “Olumlu Görev Uyuşmazlığını, ancak davanın tarafları ileri sürebilirler.

Kendisine başvurulan Hukuk Mahkemesi’nce dosya Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderilir.

Uyuşmazlık Mahkemesi kesin kararını verir. Karar ilgili yerlere tebliğ olunur. Karara uymak zorunludur. Görevli olduğuna karar verilen mahkeme, davayı görmekle; diğer mahkeme ise, görevsizlik
kararı vermekle vazifelidir.

Olumsuz Yargı Yolu Uyuşmazlığı

Her iki mahkeme de yani Hukuk Mahkemesi de İdare Mahkemesi de aynı davada ayrı ayrı “Görevsizlik Kararı” vermiş bulunurlarsa ve bu kararlar da kesinleşmiş olursa, ortaya “Olumsuz Yargı Yolu Uyuşmazlığı” çıkar.

Olumsuz görev uyuşmazlığının giderimi istemleri, ancak davanın taraflarınca ileri sürülebilir (UMK. md. 14).

Dosya, “Görevsizlik Kararının Kesinleşmesinden sonra Uyuşmazlık Mahkemesi’ne intikal ettirilir. Uyuşmazlık Mahkemesi, inceleme sonunda görevli mahkemeyi kesin olarak karara bağlar. Karar
ilgililere tebliğ olunur.

Uyuşmazlık Mahkemesi, Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğuna karar verirse, davacı 2 hafta içinde (HMK. md. 20) Hukuk Mahkemesi’ne başvuruda bulunarak davaya devam olunmasını ister. 2 haftalık süreyi geçirirse, Hukuk Mahkemesi’nde yeni bir dava açabilir. Her iki halde de Hukuk Mahkemesi davaya bakmak zorundadır.

Hukuk Mahkemesi, aynı dava ile ilgili olarak İdare Mahkemesi’nce verilen kesin ya da kesinleşmiş Görevsizlik Kararı sonrasında kendisine gelen dava dosyasını, görevli merciin belirtilmesi için doğrudan Uyuşmazlık Mahkemesi’ne göndererek, davayı görmeyi erteler (UMK. md. 19/1).

Böyle bir durumda da Uyuşmazlık Mahkemesi’nin görevli mahkemeyi belirleme kararı kesindir.

Uyuşmazlık Mahkemesi davanın İdare Mahkemesi’nde görülmesi gerektiği yönünde kesin karar vermişse, bu durumda davacının, tebliğden itibaren 30 gün içinde İdare Mahkemesi’nde dava açması gerekir.

Hukuk Mahkemelerinin nihai kararlarının “Kanun Yolu” (Temyiz) incelemeleri aşamasında Üst Mahkeme (Yargıtay ya da Hukuk Genel Kurulu) da, davamn İdari Yargmın görev alamna girdiği
kanısına varırsa, diğer bir deyişle Hukuk Mahkemesi’nin görevsizliğini düşünürse, görevli yargı merciinin belirlenmesi için Uyuşmazlık Mahkemesi’ne başvurmaya da karar verebilir. (UMK. md. 20)

Böyle bir durumda da Uyuşmazlık Mahkemesi’nin kesin kararı bağlayıcıdır.

Uyuşmazlık Mahkemesi, İdare Mahkemesi’nin görevli olduğuna karar vermiş olursa, Yargıtay, Hukuk Mahkemesi’nin kararını bu sebeple bozar. Hukuk Mahkemesi de böyle bir bozmadan sonra Görevsizlik Kararı verir. Davanın davacısı da İdare Mahkemesi’nde yeniden davasını açabilir.

HÜKÜM UYUŞMAZLIĞI

İki ayrı yargı yolu mahkemelerince sözgelimi Hukuk Mahkemesi ile İdare Mahkemesi’nce (konusu, sebebi ve taraflarından en az biri) aynı olan (iki kez açılmış olan) bir davada birbiriyle çelişkili ve kesin (ya da kesinleşmiş) hüküm verilmiş olup bu durum da hakkın yerine getirilmesini imkansızlaştırmış olursa, ortada “Hüküm Uyuşmazlığı” var sayılır (UMK. md. 24/1).

“Hüküm Uyuşmazlığından söz edebilmemiz için şu koşullarını bir arada bulunması gerekir :

  • Ortada iki ayrı Yargı Yolu Mahkemesince verilmiş kararlar bulunmalı,
  • Kararlar, işin esasına ilişkin bulunmalı,
  • Kararlar kesin/kesinleşmiş bulunmalı,
  • Kararların konusu, sebebi ve tarafları (ndan en az biri) aynı olmalı,
  • Kararlar birbiriyle çelişkili bulunmalı,
  • Çelişki nedeniyle bir hakkın yerine getirilmesinde imkansızlık ortaya çıkmış bulunmalı.

Hüküm Uyuşmazlığı bulunması hallerinde taraflardan biri (ve ilgili merci) Uyuşmazlık Mahkemesi’ne başvurarak “HükümUyuşmazlığının giderilmesini isteyebilir. (UMK. md. 24/III).

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü, incelemesini yapar, anlaşmazlığın esası hakkında kesin kararını verir (UMK. md. 25) ve karar, Resmi Gazete’de yayınlanır. (UMK.md.29).

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ KARARLARI VE SONUÇLARI

İdari, Adlî ve Askeri Yargı Yolu Mahkemeleri ve mercileri arasında ortaya çıkan “Yargı Yolu” (=Görev) ve “Hüküm Uyuşmazlıkları”, Uyuşmazlık Mahkemesi tarafından çözümlenir. (Anayasa md. 158).

Uyuşmazlık Mahkemesinin kuruluşu, üyelerinin nitelikleri ve seçimleri ile işleyiş biçimi kanunla düzenlenir (Anayasa md.158/2).

Uyuşmazlık Mahkemesi 4788 sayılı yasa ile 1945’de kurulmuş; 2247 sayılı yasayla işleyişi yeniden düzenlenmiştir.

Mahkeme, bir başkan ile 12 asıl (ve 12 yedek) üyeden oluşur. Başkanı, Anayasa Mahkemesi’nce kendi üyeleri arasından seçilen Uyuşmazlık Mahkemesi, “Hukuk” ve “Ceza” bölümlerine ayrılır.

Hukuk Uyuşmazlıkları Hukuk Bölümü’nde, Ceza Uyuşmazlıkları Ceza Bölümü’nde incelenip karara bağlanır (UMK. md. 2).

Uyuşmazlık Mahkemesi’nin kararlan kesindir (UMK. md. 1). Kararları bağlayıcıdır. Uyuşmazlık Mahkemesi’nin kararları aleyhine hiçbir “Kanun Yolu”na gidilemez.

Avukat Saim İNCEKAŞ – Adana Avukatlık ve Hukuk Ofisi

Yazar Hakkında: Avukat Saim İncekaş

Saim İncekaş, Adana Barosu'na kayıtlı bir avukattır. 2016 yılından bu yana Merkezi Adana'da bulunan ve kurucusu olduğu İncekaş Hukuk Bürosu'nda çalışmaktadır. Yüksek lisans derecesi ile hukuk eğitimini tamamladıktan sonra bu alanda birçok farklı çalışma yürütmüştür. Özellikle aile hukuku, boşanma, velayet davaları, çocuk hakları, ceza davaları, ticari uyuşmazlıklar, gayrimenkul, miras ve iş hukuku gibi alanlarda uzmandır. Saim İncekaş, sadece Adana Barosu'nda değil, aynı zamanda Avrupa Hukukçular Derneği, Türkiye Barolar Birliği ve Adil Yargılanma Hakkına Erişim gibi dernek ve kuruluşlarda da aktif olarak görev almaktadır. Bu sayede, hukukun evrenselliği konusundaki farkındalık ve hukuk sistemine olan güveni arttırmaya yönelik birçok çalışmada yer almaktadır. Randevu ve Ön Görüşme İçin WhatsApp Üzerinden Hemen İletişime Geçin

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir