“Temyiz Yolu Açık Olmak Üzere” Ne Anlama Gelir?

“Temyiz Yolu Açık Olmak Üzere” Ne Anlama Gelir?

Temyiz“, Arapça’dan dilimize geçmiş olup, ayırma, ayırt etme anlamlarına gelen bir sözcüktür. Hukuk terimi olarak Temyiz, alt derece mahkemelerince verilen kararların usûl ve esasa uygun bulunup bulunmadığının üst mahkemece denetlenmesidir. Bu denetlemeyi yapan üst mahkemeye “Yargıtay” adı verilmektedir.

Temyiz Yolu Açık Olmak Ne Demektir?

Bir kararı temyiz etmek; yargısal denetimin yapılması amacıyla yüksek mahkemeye (Yargıtay’a) başvurmak demektir. Hukuk açısından “Temyiz”, Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri’nce verilen temyizi kabil nihâi (son) kararlar ile hakem kararlarının iptali talebi üzerine verilen kararlara karşı başvurulabilen ve incelemesi Yargıtay’da yapılan olağan bir “Kanun Yolu” dur (HMK. md. 361/1).

Temyiz” denilen “Kanun Yolu” incelemesinde sadece “Hukuka Uygunluk Denetimi” yapılır. “Temyiz Yolu” nun başlıca özellikleri şunlardır:

1)Temyiz yolu, olağan bir kanun yoludur. Temyiz yoluna, ancak istinaf incelemesinden geçip de henüz kesinleşmemiş bulunan kararlar için başvurulabilir. Kesinleşen kararlara karşı temyiz yolu kapalıdır.

2)Temyiz yoluna başvuru, icrayı durdurmaz.

İİK. md. 36’da düzenlenen tehir-i icra (icranın geri bırakılması) hükümleri saklı kalmak kaydıyla, genel kural, temyiz yoluna başvurunun icrayı durdurmayacağıdır. Bazı kararlar ise, nitelikleri gereği kesinleşmedikçe icraya konu olmaz.

Örneğin nafaka kararları için icranın geri bırakılması kararı verilemez. Kezâ, Kişiler Hukuku ve Aile Hukukuna ilişkin kararlar ile taşınmaz mallarla ilgili aynî haklara ilişkin kararlar, kesinleşmedikçe yerine getirilemez (HMK. md. 367/1-2).

Temyizden Feragat Edilebilir Mi?

Temyiz yoluna başvurudan feragat, ancak, kararın tebliğinden sonra mümkün olabilir. Taraflar, nihâi kararın kendilerine tebliğinden önce “Temyiz Yolu Başvuru Hakkı”ndan feragat edemezler (HMK md 349/1; 366). Feragat ancak, nihâi kararın tebliğinden sonra mümkün hale gelebilir.

Temyize Başvuru Şartları Nelerdir?

“Temyiz Yoluna Başvuru Hakkı”nın kullanılabilmesi için beş şartın bir arada bulunması gerekir:

# Ortada temyizi temyiz edilebilir bir karar bulunmalıdır.

Bölge adliye mahkemesinin verdiği aşağıdaki karar türleri hakkında temyiz yoluna başvurulamaz (HMK. md. 362/1):

(1) Miktar ve değeri 25.000 Türk Lirasını (bu tutar dahil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar temyiz edilemez. Kesinlik sınırı, alacağın tamamına göre belirlenir. Kesin nitelikteki bir karar, yanlışlıkla Yargıtay’ca bozulursa, bu bozma ilâmı, hukuken yok hükmündedir.

(2) Değer ve miktara bakılmaksızın Sulh Hukuk Mahkemelerinde görülen davalar temyiz edilemez. Özel kanunlarda Sulh Hukuk Mahkemesinin görevine girdiği belirtilen davalarla ilgili kararlar da temyiz edilemez. (Kat Mülkiyeti Kanunu’ndan doğan taşınmazın aynına ilişkin davalar hariç. Bu davalara ilişkin kararlar temyiz edilebilir.)

(3) Çekişmesiz yargıya tâbi işlerle ilgili verilen kararlar temyiz edilemez.

(4) Geçici hukuki korumalar hakkında verilen kararlar temyiz edilemez.

(5) Nüfus kayıtlarının düzeltilmesine ilişkin davalarla ilgili kararlar temyiz edilemez. (Nesep tashihine ilişkin davalarda verilen kararlar hariç.)

(6) Yargı çevresi içinde bulunan ilk derece mahkemeleri arasındaki “Yetki” ve “Görev” uyuşmazlıklarını çözmek için verilen kararlar ile “Yargı Yeri Belirtimi” ne (merci tayinine) ilişkin kararlar da temyiz edilemez

# Temyize başvuruda hukuki yarar olmalıdır.

Davada haklı çıkan tarafın dahi -hukuki yararı bulunmak kaydıyla- temyiz hakkı vardır. (HMK. md. 361/2) Örneğin davada haklı çıkan taraf lehine verilen kararın gerekçesinin talebe aykırı bulunması, haklı bir temyiz sebebi olabilir.

Temyiz için gerekli harç ve giderler yatırılmış bulunmalıdır

Harç ve gider yatırılmamış ya da eksik yatırılmış ise, ikmâli için bir haftalık kesin süre verilir. Verilen kesin süre içinde eksiklik giderilmez ise, mahkemece, “temyiz başvurusunun yapılmamış sayılmasına” kararı verilir (HMK. md. 344, 346).

Temyiz başvurusu kanimi süresi içinde yapılmış olmalıdır

Temyiz başvuru süresi, 1 aydır. Bu süre, kararın taraflara tebliğinden itibaren başlar (HMK. md. 361/1).

Temyiz başvurusu dilekçeyle yapılmış olmalıdır

Dilekçe, karşı taraf sayısından bir fazla düzenlenir.

Temyiz Dilekçesi Nasıl Yazılır?

(1) Kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne, veya
(2) Yargıtay’ın bozması üzerine hüküm veren ilk derece mahkemesine, veya
(3) Temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne, veya
(4) Temyiz edenin bulunduğu yer ilk derece mahkemesine verilebilir (HMK. md. 365/1).

Temyiz dilekçesi, kararı veren mahkemeden başka bir mahkemeye verilmiş ise, “Temyiz Defteri”ne kaydı yapılır ve durum derhal (kararı temyiz edilen) mahkemeye iletilir. Temyiz başvurusu yapana bir “Alındı Belgesi” verilir (HMK. md.365/3).

Temyiz başvurusu, temyiz dilekçesinin kayıt tarihinde yapılmış sayılır (HMK. md. 118). Temyiz başvurusu dilekçesinde şu hususlar yer alır :

# Temyiz eden ile karşı tarafın davadaki sıfatları, adları, soyadları, adresleri ve T.C. kimlik numaraları.
# Tarafların, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad, soyad ve adresleri.

Temyiz başvurusu, kararın icrasını durdurmaz. İİK.madde 36 hükmü saklıdır. Nafaka kararlarında, icranın geri bırakılması kararı verilemez. Kişiler Hukuku ve Aile Hukukundan doğan davalarla taşınmaz malla ilgili aynî haklara ilişkin kararlar, kesinleşmedikçe yerine getirilemez (HMK. md. 367/1-2).

Temyiz başvurusu talebini kötü niyetle yaptığı anlaşılan taraf, (HMK. md. 329 uyarınca) yargı giderlerinin tamamına ya da bir kısmına mahkumiyetin dışında ayrıca 500 Liradan 5000 Liraya, kadar Disiplin Para Cezası yaptırımına da çarptırılır.

Temyiz Sebepleri Nelerdir?

Bir mahkeme kararının Yargıtay’ca bozulabilmesi için varlığı gereken sebeplere “Temyiz Sebepleri” denilir. Temyiz sebepleri HMK. md. 371’de sayılanlardan ibarettir:

# Hukukun veya taraflar arasındaki sözleşmenin yanlış uygulanmış olması sebebi.
# Kararda dava şartlarına aykırılık bulunması sebebi.
# Yargılamada taraflardan birinin, davasını ispat için dayandığı delillerin, kanuni bir neden olmaksızın kabul edilmemesi sebebi.
# Karara etki eden yargılama hatası ve eksiklikleri bulunması sebebi

Temyiz Edilen Kararın Yargıtay’a Gönderilmeden Önceki Kontrolü

# Temyiz dilekçesinin kararı veren mahkemede incelenmesi; temyiz başvuru dilekçesi, öncelikle kararı veren mahkemede incelenir.

# Temyiz edilen kararın hangi Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’nden verilmiş olduğu, tarihi ve sayısı.

# Yargıtay’ın bozma kararı üzerine, bozmaya uygun olarak ilk derece mahkemesince verilen yeni kararın veya direnme kararına karşı temyizde direnme kararırının, hangi mahkemeye ait olduğu, tarihi ve sayısı.

# İlamın temyiz edene tebliğ edildiği tarih.

# Kararın özeti.

# Temyiz sebepleri ve gerekçesi.

# Duruşmalı inceleme istenmesi halinde bu talep.

# Temyiz edenin veya varsa kanuni temsilci yahut vekilinin imzası.

Temyiz dilekçesi, kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne veya Yargıtay’m bozması üzerine hüküm veren ilk derece mahkemesine yahut temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne veya ilk derece mahkemesine verilir (HMK. md. 365/1).

Temyiz dilekçesi, kararı veren mahkemeden başka bir mahkemeye verilmiş ise, Temyiz Defteri’ ne kaydolunur ve durum derhal kararı temyiz edilen mahkemeye bildirilir. Temyiz edene ücretsiz bir “Alındı Belgesi” verilir (HMK. md. 365/2-3).

Tekraren belirtelim ki; Özel Hukuk Yargılaması’nda süre tutum mevcut değildir. Temyiz dilekçesi, temyiz edenin kimliği ve imzasıyla temyiz olunan kararı yeterince belli edecek kayıtları taşıması halinde, -diğer şartlar bulunmasa bile- red olunmayıp temyiz incelemesi yapılır (HMK. md. 364/3).

Temyiz dilekçesinin 1 aylık yasal süre geçtikten sonra verildiği veya temyiz başvurusunun kesin olan bir karara ilişkin bulunduğu tespit olunursa, kararı veren mahkemece dilekçenin reddine karar verilir ve re’sen ilgiliye tebliğ olunur. Bu red kararına karşı, tebliğden itibaren bir hafta içinde Temyiz Yoluna başvurulabilir. Bu taktirde dosya, kararı veren mahkemece Yargıtay’a gönderilir.

Yargıtay, dilekçe reddi kararını yerinde görmezse, ilk temyiz dilekçesine göre gerekli incelemeyi yapar (HMK. md. 346/2, 366). Temyiz dilekçesi, karşı tarafa tebliğ olunur. Karşı taraf, iki hafta içinde cevap verebilir.

Temyiz dilekçesini tebellüğ eden taraf, (başvuru hakkı olmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile) vereceği cevap dilekçesiyle birlikte temyiz yolu başvurusunu da yapabilir. Buna “Katılma Yoluyla Temyiz” denilir. Temyiz yoluna, asıl başvuran taraf da, buna iki haftada cevap verebilir. Temyiz yoluna asıl başvuran taraf, talebinden feragat eder veya talebi Bölge Adliye Mahkemesi’nce esasa girilmeden reddedilirse, katılma yoluyla başvuranın talebi de reddedilir (HMK. md. 348/2, 366).

Temyiz dilekçesinin usûle uygun olduğu anlaşılırsa, dosya, kararı veren mahkemece, ilgili Yargıtay Dairesi’ne gönderilir (HMK. md. 343/4, 366).

Temyiz Dilekçesinin Yargıtay Tarafından İncelenme Süreci

Temyiz başvuru dilekçesi, dosyayla birlikte, Yargıtay ilgili Hukuk Dairesi’ne intikal ettiğinde, ilgili daire, dosya üzerinde yapacağı ön incelemede:

(1) incelemenin başka bir dairece yapılması gerektiği,
(2) İncelemeye konu kararın kesin nitelikte olduğu,
(3) Temyiz başvurusunun yasal süresi içinde yapılmadığı,
(4) Başvuru şartlarının yerine getirilmediği,
(5) Başvuru sebeplerinin veya gerekçesinin hiç gösterilmediği,

tespit edilen dosyalar hakkında, öncelikle gerekli karar verilir. Eksiklik bulunmadığı anlaşılan dosya, (esas) incelemeye alınır. Yargıtay’a gelen dosyalar, ilgili hukuk dairesine gönderilip kayda girer ve esas numarası alır.

Kayda giren dosyalar, ön inceleme için, ilgili Tetkik Hakimine gönderilir. Ön incelemeleri yapılan dosyalar tetkik hakimince ilgili birime gönderilir. Duruşmalı incelemeye tâbi olan dosyalar ayrılır, duruşma takip memuruna iletilir. Duruşma memuru, duruşma gün ve saatini belirleyip tebligat memuruna gönderir.  Tebligat memuru, tebligat işlemlerini hazırlayıp Tevzi Bölümü’ne tevdi eder. Tevzi memuru, dosyaları ilgili Tetkik Hâkimi’ne teslim eder.

Tetkik Hâkimi, dosya incelemesini yapar, müzâkere sonrasında karara bağlanan dosyaları “Karar Bölümü” birimine teslim eder. Karar bölümünde dosyalar, karar numarası alır. Karar numarası verilen dosyanın ilâmı, ilâm memuru tarafından (müzâkere sonucuna göre) yazılır. İlâmı yazılan dosya, kontrol edilip onaylanmak üzere, ilâm memurunca Yazı İşleri Müdürü’ne teslim edilir. Yazı İşleri Müdürü, ilâmı kontrol eder, onaylama işlemini yapar, posta bölümüne teslim eder. Posta memuru, dosyayı kapatır ve ilgili mahkemesine postalar.

Temyizde incelemenin yöntemi

Yargıtay, tarafların ileri sürdükleri temyiz sebepleriyle bağlı değildir. Kanunun açık hükmüne aykırı gördüğü diğer hususları da re’sen (kendiliğinden) inceleyebilir. Temyiz incelemesi, kural olarak dosya üzerinde olur. Ancak, aşağıda sıralanan davalarla ilgili verilen kararların temyizinde, temyiz eden taraf ya da temyize cevap veren taraf, “Duruşmalı İnceleme” talep etmiş ise, inceleme, duruşmalı icra edilir (HMK. md. 369/2).

Taraflarca, incelemesi duruşmalı yapılması istenebilecek davalar şunlardır:
(1) Tüzel kişiliğin feshine ilişkin davalar,
(2) Genel kurul kararlarının iptaline dair davalar,
(3) Evlenmenin butlanına veya iptaline dair davalar,
(4) Boşanmaya ilişkin davalar,
(5) Ayrılığa ilişkin davalar,
(6) Velâyete ilişkin davalar,
(7) Nesebe (soy bağma)ilişkin davalar,
(8) Kısıtlamaya (hacr altma almmaya) ilişkin davalar,
(9) Miktar veya değeri altmış bin türk lirasını aşan alacak ve ayn (taşınmaz mal) davaları (miktar smırı alacağın tamamma göre belirlenir) (HMK. md. 369/2-3,362/2).

Bu davalarda duruşmalı inceleme istenmiş ise, Yargıtay’ca, duruşma günü tâyin edilerek taraflara usûlen davetiye gönderilir. Tebliğ tarihi ile duruşma günü arasında en az 2 haftalık süre bulunmalıdır. Taraflar gelmişlerse, bu süreye bakılmaz. Tebligat giderleri karşılanmamış ise, duruşmalı inceleme talebi dikkate alınmaz.

Duruşma gideri eksik ise, dairenin başkan tarafından verilecek 1 haftalık kesin süre içinde tamamlanması, aksi halde duruşma talebinden vazgeçilmiş sayılacağı, duruşma isteyene yazılı olarak bildirilir. Verilen süre içinde giderler tamamlanmazsa, Yargıtay, incelemesini dosya üzerinden yapar (HMK. md. 369/2). Ancak, Yargıtay, bilgi almak üzere re’sen (kendiliğinden) de duruşma yapılmasına karar verebilir (HMK. md. 362/4).

Yargıtay, duruşmaya gelen tarafları dinledikten sonra, (ya da taraflardan hiçbiri gelmediği hallerde dosya üzerinden) inceleme yaparak kararını verir. Duruşma günü kararı verilemeyen işlerin en geç bir ay içinde karara bağlanması zorunludur (HMK. md. 369/6). Kanunda ivedi olduğu bildirilen dava ve işlere ait temyiz incelemesi öncelikle yapılır (HMK. md. 369/7).

Temyiz İncelemesi Sonucunda Yargıtay’ın Verebileceği Karar Çeşitleri

Temyiz incelemesi sonucunda Yargıtay İlgili Hukuk Dairesi, üç çeşit karardan birini verebilir: Onama Kararı, Bozma Kararı, Kısmen Onama, Kısmen Bozma Kararı.

Hükmün Onanması Kararı

Temyiz incelemesine konu karar, usûl ve esastan hukuka uygun bulunursa, Yargıtay’ca onanır (tasdik olunur). Yargıtay, onama kararının gerekçesini göstermek zorundadır . Temyize konu karar, esas yönünden kanuna uygun olmakla birlikte, yeniden yargılamaya ihtiyaç duyulmadan düzeltilebilecek hatalar içeriyorsa, bu tür kararlar hakkmda, düzelterek onama cihetine gidilir. Söz gelimi, kabul kararı verilen davada ticari faiz yerine yasal faize hükmedilmiş bulunması halinde, Yargıtay, düzelterek onama kararı verebilir. Kezâ, kimlik bilgilerine ilişkin hatalarla, yazı, hesap veya diğer açık ifade yanlışları söz konusu ise, Yargıtay, bu tür kararları da düzelterek onayabilir. Karar, usûl veya yasaya uygun olup da gerekçesi hukuka aykırı ise, Yargıtay, böyle durumlarda da “Düzelterek Onama” kararı verebilir (HMK. md. 370/2-4).

Hükmün Bozulması Kararı

Yargıtay; hukukun ya da taraflar arasındaki sözleşmenin yanlış uygulanmış olması, dava şartlarına aykırılık bulunması, tarafların dayandıkları delillerin yasal bir sebep olmaksızın kabul edilmemesi ve karara etki eden yargılama hatası veya eksikliklerin bulunması hallerinde, kararı bozar (HMK. md. 371).

Bozma kararı incelenirken “Aleyhe Bozma Yasağı” ilkesini de göz ardı etmemek gerekir. Aleyhe Bozma Yasağı, kanun yoluna başvurunun, başvuran için daha olumsuz bir hükme yol açmaması halidir. Ancak, diğer taraf da “Kanun Yolu” na başvurursa, “Aleyhe Bozma Yasağı” kalkar.

# Kısmen Onama ve Kısmen Bozma Kararı

Temyiz incelemesi sonucunda Yargıtay ilgili Hukuk Dairesi, temyiz edilen kararın bir bölümünü onayıp bir bölümünü bozar ise, böyle bir karara, “Kısmen Onama ve Kısmen Bozma” kararı denilir.

İstinaf Mahkemesinin Bozmaya Uyması veya Direnmesi

# Dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesini gerektiren bozma kararı

Yargıtay ilgili dairesince verilen kısmen ya da tamamen bozma kararı, Bölge Adliye Mahkemesi’nin verdiği “Başvurunun Esastan Reddine Kararı”na, ilişkin ise, Bölge Adliye Mahkemesi kararı kaldırılarak, dosya kararı veren ilk derece mahkemesine veya uygun görülecek başka bir ilk derece mahkemesine gönderilir. Karardan bir örnek de ilgili Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilir (HMK. md. 373/1).

İlk derece mahkemesi, Yargıtay’ın bozma kararına karşı, ya “uyma kararı” ya da “direnme kararı” verir.

– İlk derece mahkemesi, “Bozmaya Uyma” kararı vermiş olursa, buna karşı diğer taraf (istinaf yoluna değil) temyiz yoluna başvurabilir.
– İlk derece mahkemesi, “Bozmaya Direnme” kararı vermiş olursa, bu kararın da temyiz edilmesi durumunda, inceleme, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nca yapılır (HMK. md. 373/4-5). Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun kararı herkes için bağlayıcıdır.

# Dosyanın bölge adliye mahkemesine gönderilmesini gerektiren bozma kararı

Bölge Adliye Mahkemesi’nin “düzelterek veya yeniden esas hakkında verdiği karar”, Yargıtay’ca kısmen veya tamamen bozulduğu taktirde, dosya, kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi’ne (veya uygun görülen diğer bir Bölge Adliye Mahkemesine) gönderilir.

Bölge Adliye Mahkemesi, (HMK. md. 344 uyarınca peşin alınan giderden kullanmak suretiyle) re’sen tarafları tayin ettiği duruşmaya davet ederek dinler ve beyanlarını alır. Sonra da, Bozma kararına uyulup uyulmaması yönünde karar verir.

– Bölge Adliye Mahkemesi, bozmaya uyar ise, sorun kalmaz.
– Bölge Adliye Mahkemesi, bozmaya uymaz, eski kararında direnirse (ısrar ederse), bu kararın temyiz edilmesi durumunda, incelemeyi Yargıtay Hukuk Genel Kurulu yapar. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun kararma uyulması zorunludur (HMK. md. 373/5-6).

Yargıtay Kararlarının Tebliği

Yargıtay’ın “Bozma”, “Onama” ya da “Kısmen Onama – Kısmen Bozma” kararları, mahkemenin yazı işleri müdürü tarafından derhal (hemen) taraflara tebliğ olunur. Tebliğ giderleri, (temyiz dilekçesiyle birlikte temyiz talebinde bulunandan peşin alındığından) gider avansından karşılanır. Giderlerin ödenmemesi halinde ise, HMK. ntd. 344’deki hüküm uygulanır (yani, giderin karşılanması ya da noksanlığın ikmali için yazılı olarak bir haftalık kesin mehil verilir, giderin tamamlanmaması halinde başvuudan vazgeçilmiş sayılacağı hususu da ihtar olunur.) (HMK. md. 347).

Mahkeme, Yargıtay kararını, taraflara tebliğ eder. Bozma kararlarını ve bozma üzerine duruşma gününü taraflara tebliğ eder. Tebliğ ve taraf teşkili sağlanmadan “Bozma” ya karşı “Uyma” ya da “Direnme” kararı verilemez. “Bozmaya Uyulmasına Kararı”, temyiz eden taraf için “Kazanılmış Usûli Hak” oluşturur.

Yargıtay’ın “Bozma Kararı” na ilk derece mahkemesi uyarsa, kesinleşen kısımlarla ilgili yeniden inceleme yapamaz. Çünkü, kesinleşen yönler lehine olan taraf için usûli kazanılmış hak doğurur. Ancak, usûli hak kazanımının istisnaları vardır. İstisnai hallerin başlıcaları; yeni bir yasa yürürlüğe girmesi, maddi hata, kesin hüküm, Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı, içtihadı birleştirme kararı, görevsizlik karan, bozmadan sonra davanın ya da savunmanın değiştirilmesi ve kamu düzeninin gerektirmesi halleridir. Bu gibi durumlarda usûli kazanılmış hak savunması yapılamaz.

Temyiz Sürecine Dair Detaylı Bilgiler

 

Avukat Saim İNCEKAŞ – Adana Avukatlık ve Hukuk Ofisi

Yazar Hakkında: Avukat Saim İncekaş

Saim İncekaş, Adana Barosu'na kayıtlı bir avukattır. 2016 yılından bu yana Merkezi Adana'da bulunan ve kurucusu olduğu İncekaş Hukuk Bürosu'nda çalışmaktadır. Yüksek lisans derecesi ile hukuk eğitimini tamamladıktan sonra bu alanda birçok farklı çalışma yürütmüştür. Özellikle aile hukuku, boşanma, velayet davaları, çocuk hakları, ceza davaları, ticari uyuşmazlıklar, gayrimenkul, miras ve iş hukuku gibi alanlarda uzmandır. Saim İncekaş, sadece Adana Barosu'nda değil, aynı zamanda Avrupa Hukukçular Derneği, Türkiye Barolar Birliği ve Adil Yargılanma Hakkına Erişim gibi dernek ve kuruluşlarda da aktif olarak görev almaktadır. Bu sayede, hukukun evrenselliği konusundaki farkındalık ve hukuk sistemine olan güveni arttırmaya yönelik birçok çalışmada yer almaktadır. Randevu ve Ön Görüşme İçin WhatsApp Üzerinden Hemen İletişime Geçin

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir