Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanununda yer alan “taraf ehliyeti” ve “dava ehliyeti” ne anlama gelirler? Söz konusu ehliyetler nasıl ve ne zaman kazanılır? Adana İncekaş Hukuk Bürosu avukatları olarak bu soruları sizler için cevapladık.
TARAF EHLİYETİ
Taraf Ehliyeti; Medeni Hukuk’taki “Dava Ehliyeti”nin Usûl Hukuku’na yansımış biçimidir. “Medeni Haklardan yararlanma ehliyetine sahip olan herkes, davada taraf ehliyetine de sahiptir.” (HMK. md.50).
Diğer bir deyişle; yaşayan tüm insanlar, “Hak” ehliyetine sahip olduğu gibi “Taraf” ehliyetine de sahiptir.
Aynı şekilde; Hak ehliyetine sahip tüzel kişiler de aynı zamanda “Taraf” ehliyetine de sahiptirler.
Taraf ehliyeti, aynı zamanda “Dava Şartı” olup, mahkemece yargılamanın her aşamasında re’sen (kendiliğinden) incelenir.
Taraf ehliyeti, davanın açılması sırasında mevcut iken, bu ehliyet, dava sürecinde ortadan kalkabilir. Söz gelimi, davayı açan davacı, “Tahkikat Aşaması”nda ölebilir, ya da davalı taraf davanın görülmesi sırasında yaşamını yitirebilir.
Bu gibi durumlarda, dava hemen reddedilmez. Mahkeme, taraf mirasçılarının davada yerlerini almaları için mehil verir. Usulü eksiklikler giderilirse, davaya devam olunur; giderilmezse, durumun gerektireceği usulü prosedür takip edilir.
DAVA EHLİYETİ
Dava Ehliyeti, Medeni hakları kullanma ehliyetine göre belirlenir. (HMK.md. 51). Dava ehliyeti ile kastedilen, Medeni Hukuk’taki “Fiil Ehliyeti” (Haklan Kullanma Ehliyeti)’dir. Fiil ehliyetine (yani hakları kullanma ehliyetine) sahip bulunan gerçek kişiler, dava ehliyetine de sahiptir. Tüzel kişiler de (fiil ehliyetine organları aracılığı ile sahip bulunduklarından) dava ehliyetine sahiptirler. Fiil ehliyeti sınırlı (takyidli) bulunanlar, dava ehliyetini ancak yasal temsilcileri aracılığı ile kullanabilirler.
Ancak, temyiz gücüne (ayırt edebilme yetisine) sahip bulunan kısıtlı, kişilik haklarıyla ilgili bir hakkı kullanmada (söz gelimi boşanma davası açmada) kanuni temsilcisinin iznini almak zorunda değildir.
Dava ehliyeti, dava şartlarındandır.