Sulh Ne Anlama Gelir
“Sulh“, sözlükte “uyuşma“, “uzlaşma” ve “
Akit; sözleşme; taraf iradeleri arasında ortaya çıkan uyum.“>anlaşma” anlamlarına gelir. Hukukumuzda “sulh olma”, görülmekte olan bir özel hukuk davasında tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edilebilecek konularla sınırlı olmak şartıyla karşılıklı uyuşma, uzlaşma,
Akit; sözleşme; taraf iradeleri arasında ortaya çıkan uyum.“>anlaşma ile dava konusu uyuşmazlığı kısmen ya da tümden sonlandırma amacıyla yaptıkları sözleşmedir.
“Sulh daima iyidir”, “En güzel ve en yararlı hüküm sulh hükmüdür”. Özel hukuk yargılama sistemimizde Hakim de davanın başında (ön inceleme aşamasında) ve diğer aşamalarında davanın taraflarını sulhe ve arabuluculuğa teşvik eder.
Tarafların çekişmeyi sulh yolu ile sona erdirmeleri her zaman mümkündür. Yürürlükten kaldırılan HUMK. nun aksine, HUK. nun da sulh sözleşmesi düzenlenmiştir. HMK 313. maddesinde sulhun tanımı yapılmış, 315. maddesinde de sulhun etkisine yer verilmiştir. Bu hükme göre, sulh, davayı sona erdiren bir taraf işlemi olup, kesin hüküm gibi sonuç doğurur.
Davada Sulh Olmak
Sulh, niteliği itibariyle bir “sözleşme” dir.(Sulh Sözleşmesi Örneği) Sulhu davanın tarafları yapar. Ancak taraf vekilinin vekaletnamesinde “sulh yapmaya” dâir yetki varsa, sulh anlaşması vekaleten de yapılabilir. Taraflar, dava dışı bir hakkı da sulh sözleşmesine dahil edebilirler .
Taraflar, mahkeme dışında hazırladıkları “sulh anlaşması”nın duruşmada ibraz edip tutanağa geçirtebilecekleri gibi, “mahkeme içi sulh” de yapabilirler ve tutanağa geçirtebilirler. Keşif mahallinde keşif tutanağına geçirilerek imza altına alınan sulh da, mahkeme huzurunda yapılmış sayılır ve hukuken geçerlidir.
Sulh, şarta bağlı da olabilir . Sulh, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. Sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve “kesin hüküm” gibi hukuki sonuç doğurur. Taraflar, sulhe göre karar verilmesini isterlerse, Mahkeme, sulh sözleşmesine göre karar verir. Şayet taraflar, sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, mahkeme, “Karar verilmesine yer olmadığına” biçiminde hüküm kurar.
Sulhden tek taraflı olarak dönülemez. Fakat, iradeyi fesada uğratan haller yani, yanılma, aldatma ve zorlama gibi hallerle irade bozukluğu söz konusu olursa ya da aşırı yararlanma (gabin) hali mevcutsa, “sulhun iptali davası” açılabilir. Sulh, yargılamanın ilk oturumunda olursa harç 1/3; diğer hallerde 2/3 oranında tahakkuk ettirilir.