
İstinaf başvurusu, dava süreçlerinde hayati önem taşır. Bu sayede ilk derece mahkemelerinin verdiği kararlara karşı yapılan itirazlar bölge adliye mahkemesi tarafından yeniden incelenir ve değerlendirilir. Peki, davada birçok davalı olması durumunda, davalılardan birisi kararı istinaf etmezse, karar bu davalı yönünden kesinleşir mi? Bu yazıda yerel mahkemenin verdiği kararı davalılardan birinin istinaf etmemesi ancak diğerlerinin etmesi durumunda, istinaf etmeyen davalının durumunu anlatacağım.
Bu soruyu ele alırken görülen davanın niteliği vereceğimiz cevapta etkilidir. Davanın kesinleşmeden icra edilen nitelikte bir dava olup olmadığı, davalıların ihtiyari mi yoksa zorunlu dava arkadaşı mı olduğu gibi durumları tek tek ele almam gerekir. Genel kural davanın kesinleşmesi için tüm davalıların istinaf etmemiş olması gerektiğidir, ancak bu saydığım hallerde istisnai durumlar söz konusudur.
Baki Kuru bu genel kesinleşme kuralını şu şekilde açıklamıştır: “Bu halde davacılardan ya da davalılardan yalnızca birisinin hükmü temyiz etmesi ya da hükmün bir kısmının temyiz edilmesi halinde, aleyhine verilen hükmü temyiz etmeyen taraf veya hükmün temyiz edilmeyen kısmı yönünden temyiz süresinin geçmesi ile kesinleşir.”
Karar Davacı Tarafından İstinaf Edilirse
Davalı kararı istinaf etmemesine rağmen, karar davacı tarafından istinaf edilebilir. Bu durumda dava niteliği itibariyle istinaf neticesini beklemeye bağlı kesinleşen türdeyse karar yine bu davalı yönünden kesinleşmemiş sayılır.
1) Dava Kesinleşmeden İcra Edilebilir Nitelikteyse
Mahkeme ilamı kesinleşmeden icra edilebilecek nitelikteyse ve davalılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı yoksa, karar istinaf etmeyen davalı yönünden kesinleşir ve icrasına başlanır.
Yargıtay bu konuda istinaf etmeyen davalı yönünden kararın kesinleştiğini şu sözlerle açıklamıştır: “İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve karar, davalı tarafından istinaf edilmeyerek bu davalı yönünden kesinleşmiştir.”
2) Dava Kesinleşmeden İcra Edilemez Nitelikteyse

Mahkeme kararı uygulamaya geçirilebilmesi için kesinleşmesi gereken bir nitelikteyse, davalılardan birisinin dahi itirazı davanın kesinleşmesini engeller. Örnek olarak elimizde taşınmaza el atmanın önlenmesi konulu bir dava olsun ve davada 5 davalı yer alsın, bu dava niteliği gereği kesinleşmeye bağlı icra edilebilen bir davadır. Böyle bir davada karar verildikten sonra 5 davalıdan sadece birisi dahi kararı istinaf ederse, kararın kesinleşmesi için istinaf neticesinin beklenmesi gerekir.
3) İhtiyari Dava Arkadaşlığında
Davalıların durumu ihtiyari dava arkadaşlığı şeklinde ise, istinafa başvurmayan davalı yönünden dava kesinleşir. Diğer davalıların istinaf başvurusundan, istinafa başvurmayan davalı yararlanamaz. (Prof. Dr. Baki Kuru, Medeni Usul Hukuku Ders Kitabı, Ağustos 2017 basım, sayfa 367)
4) Zorunlu Dava Arkadaşlığında
Zorunlu dava arkadaşlığının bilinen en popüler örneklerinden birisi miras davalarıdır. Örneğin mirasçılar arasında görülen taşınmazdaki ortaklığın giderilmesi davasında davalı sıfatıyla yer alan tüm mirasçılar zorunlu dava arkadaşı konumundadır. Davalı mirasçılardan birinin kararı istinaf etmesi durumunda bu tüm davalıları etkiler, bu nedenle diğer davalılar istinaf etmemiş olsa dahi kararlar onlar yönünden de kesinleşmez.
Bu durumu Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2004 yılına ait 848 sayılı kararında şu şekilde açıklamıştır: “Taşınmaz hukuku yönünden, mirasçılardan birinin temyizinden diğer temyiz etmeyen mirasçılar dahi yararlandırılmakta ise de, iştirak halindeki mülkiyette her bir mirasçı taşınmazın her bir cüzinde mülkiyet sahibi olduğu için bu zorunluluktur.”
İlgili Kanun Maddeleri
Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 'İhtiyari Dava Arkadaşlığı' başlıklı 57. maddesi
Madde 57 – (1) Birden çok kişi, aşağıdaki hallerde birlikte dava açabilecekleri gibi aleyhlerine de birlikte dava açılabilir:
a) Davacılar veya davalılar arasında dava konusu olan hak veya borcun, elbirliği ile mülkiyet dışındaki bir sebeple ortak olması.
b) Ortak bir işlemle hepsinin yararına bir hak doğmuş olması veya kendilerinin bu şekilde yükümlülük altına girmeleri.
c) Davaların temelini oluşturan vakıaların ve hukuki sebeplerin aynı veya birbirine benzer olması.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 'İhtiyari dava arkadaşlarının davadaki durumu' başlıklı 58. maddesi
Madde 58 – (1) İhtiyari dava arkadaşlığında, davalar birbirinden bağımsızdır. Dava arkadaşlarından her biri, diğerinden bağımsız olarak hareket eder.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 'Mecburi dava arkadaşlığı' başlıklı 59. maddesi
Madde 59 – (1) Maddi hukuka göre, bir hakkın birden fazla kimse tarafından birlikte kullanılması veya birden fazla kimseye karşı birlikte ileri sürülmesi ve tamamı hakkında tek hüküm verilmesi gereken hallerde, mecburi dava arkadaşlığı vardır.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 'Mecburi dava arkadaşlarının davadaki durumu' başlıklı 60. maddesi
Madde 60 – (1) Mecburi dava arkadaşları, ancak birlikte dava açabilir veya aleyhlerine de birlikte dava açılabilir. Bu tür dava arkadaşlığında, dava arkadaşları birlikte hareket etmek zorundadır. Ancak, duruşmaya gelmiş olan dava arkadaşlarının yapmış oldukları usul işlemleri, usulüne uygun olarak davet edildiği halde duruşmaya gelmemiş olan dava arkadaşları bakımından da hüküm ifade eder.