İradi Taraf Değişikliği ve Dava Konusunu Değiştirme

Taraf Değişikliği ve Dava Konusu Devri

TARAFTA İRADİ DEĞİŞİKLİK VE DAVA KONUSUNUN DEVRİ

Görülmekte bulunan bir davada, davanın görülme sürecinde “taraf değişikliği” mümkün müdür? Evet mümkündür ve davada taraf değişikliği iki şekilde gerçekleşebilir:

1)Açık Rıza ile Taraf Değişikliği

Kanunlarda yer alan özel hükümler saklı kalmak kaydıyla davada “taraf değişikliği”, diğer tarafın “açık rıza”sı ile mümkündür (HMK. md. 124/1). Diğer tarafın açık rızası ile davada taraf değişikliği, ancak, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri konularla sınırlıdır. Üzerinde tarafların serbestçe tasarrufta bulunamayacağı bir hususta, irâdi taraf değişikliğine gidilebilmesi olanaksızdır.

2)Açık Rızaya Dayalı Olmayan Taraf Değişikliği

Bu tür taraf değişikliği, aşağıdaki hallerde söz konusu olabilir :

-Maddi Hatadan Kaynaklanan Taraf Değişikliği
Davacı, aynı adreste oturan Kerem Kaya ve Kerim Kaya kardeşlerden Kerem KAYA’ya karşı açtığı davanın dilekçesinde bir maddi hata sonucu, davalının adı Kerem yerine Kerim yazılmış olabilir. Diğer bir deyişle, Kerem adındaki “e” harfi”, bir maddi hata olarak “i” yazılmış olabilir. İşte bu ve benzeri hatalar sebebiyle tarafı değiştirme istemi, diğer tarafın rızasının alınmasına gerek kalmaksızın mahkemece kabul edilir ( H M K . m d . 1 2 4 / 3).

-Dürüstlük Kuralına Aykırı Olmayan Taraf Değişikliği
İyiniyet ve dürüstlük kurallarına aykırı olmayan taraf değişikliği istemi de, yine karşı tarafın rızası ve oluru aranmaksızın hâkim tarafından kabul edilir (HMK.md.124/3).

-Yanılgıya Dayalı Olarak Tarafın Yanlış ya da Eksik Gösterilmesi Sebebiyle Taraf Değişikliği
Dava dilekçesinde “Taraf”ın yanlış ya da eksik gösterilmiş bulunması, kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, bu gibi hallerde de, hâkim, diğer tarafın rızasını aramaksızın, taraf değişikliği istemini kabul edebilir. Böyle bir durumda, hâkim, davanın tarafı olmaktan çıkarılan ve kendi aleyhine dava açılmasına sebebiyet vermeyen kişi lehine yargılama giderlerine hükmeder (HMK.md.124/4).

DAVANIN KONUSUNUN DEVRİ

Dava açıldıktan sonra, davanın tarafları, -iddia ve savunmanın değiştirilmesi yasağının bir istisnası olarak- dava konusunu devredebilirler.

Davacı, alacağının tahsili için davalı borçluya karşı açtığı alacak davasının görülmesi sırasında (davalıdan olan) alacağını üçüncü bir şahsa devretmiş bulunabilir. Davacının kendine ait olduğunu ileri sürdüğü davalının elindeki bir mal için açtığı davanın görülmesi sırasında, davalı, davaya konu malı üçüncü bir kişiye satıp devretmiş olabilir.

Davanın konusu ile ilgili bir ihtiyati tedbir alınmış ve uygulanmış bulunması söz konusu değilse, davanın tarafları, nihâî hüküm verilinceye kadar dava konusu üzerinde (devir, temlik gibi) tasarruflarda bulunabilirler.

Tarafların dava açıldıktan sonraki aşamada yaptıkları devir/temlik tasarrufları bakımından iyi niyetli sayılmaları kabul edilemez.

Hangi Durumlarda Dava Konusu Devri Mümkündür

Dava açıldıktan sonra, “Konu Devri” iki şekilde tezâhür edebilir:

Davacı tarafın dava konusunu üçüncü kişiye devretmiş olması hâli; davalı tarafın dava konusunu üçüncü kişiye devretmiş bulunması hâli.

-Dava konusunun davacı tarafça devredilmesi hâli

Davanın açılmasından sonra, davacı dava konusunu (söz gelimi davalıdan olan alacağını) üçüncü bir kişiye devretmiş olursa, devralmış olan üçüncü kişi, görülmekte olan davada davacının yerine geçerek davayı kaldığı yerden itibaren devam ettirir (HMK.md.125/2).

-Dava konusunun davalı tarafça devredilmesi hâli

Dava açıldıktan sonra, davalı taraf, dava konusunu üçüncü bir kişiye devretmiş bulunursa, bu durumda, davacı taraf aşağıdaki yetkilerden birini kullanabilir:

Davacının devreden davalı tarafla olan davasından vazgeçerek, devralan tarafa karşı davayı sürdürmesi.
Davacı isterse, dava konusunu devreden davalıya karşı olan davasından vazgeçer; davaya, -konuyu devralmış bulunan- üçüncü kişiye karşı devam eder.
Bu takdirde davacı, davayı kazanmış olursa, hem dava konusunu devreden davalı, hem de devir alan üçüncü kişi, yargılama giderlerinden müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar (HMK. md. 125/1-a).

Davacının, devreden davalı taraf hakkındaki davasını, tazminat davasına dönüştürmesi.
Davalı tarafın dava konusunu üçüncü bir kişiye devretmiş bulunması hâlinde, davacı taraf, isterse, davalı hakkındaki davasını “tazminat davası” na dönüştürür (HMK.md.125/l-b).
Davacının bu şıkkı tercihinde, sadece dava konusu, tazminata dönüştürülmüş olmaktadır. Davada taraf değişikliği bulunmamaktadır. Bu durumda, dava, görülmekte olan eski davanın devamı niteliğindedir.

Avukat Saim İNCEKAŞ – Adana Avukatlık ve Hukuk Ofisi

Yazar Hakkında: Avukat Saim İncekaş

Saim İncekaş, Adana Barosu'na kayıtlı bir avukattır. 2016 yılından bu yana Merkezi Adana'da bulunan ve kurucusu olduğu İncekaş Hukuk Bürosu'nda çalışmaktadır. Yüksek lisans derecesi ile hukuk eğitimini tamamladıktan sonra bu alanda birçok farklı çalışma yürütmüştür. Özellikle aile hukuku, boşanma, velayet davaları, çocuk hakları, ceza davaları, ticari uyuşmazlıklar, gayrimenkul, miras ve iş hukuku gibi alanlarda uzmandır. Saim İncekaş, sadece Adana Barosu'nda değil, aynı zamanda Avrupa Hukukçular Derneği, Türkiye Barolar Birliği ve Adil Yargılanma Hakkına Erişim gibi dernek ve kuruluşlarda da aktif olarak görev almaktadır. Bu sayede, hukukun evrenselliği konusundaki farkındalık ve hukuk sistemine olan güveni arttırmaya yönelik birçok çalışmada yer almaktadır. Randevu ve Ön Görüşme İçin WhatsApp Üzerinden Hemen İletişime Geçin

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir