Hukukta İstinabe Ne Demektir – Nasıl Yapılır?

İstinabe Ne Demektir - Nasıl Yapılır_

İstinabe Ne Demektir?

İstinabe ne demektir? İstinabe dilekçesi nasıl yazılır? ADANA Avukat Saim İncekaş tarafından ele alınan istinabenin tanımı , kullanım alanları ve dilekçesini yazımızda ele aldık.

Öncelikle “Nâib” ve ” İstinabe” kavramlarını açıklayalım. Arapça olan “Naib“, “geçici olarak vekil olan“, “geçici olarak birinin yerine geçen” demektir. Eski hukukumuzda “Naib” , geçici kadı vekili, hakim vekili olarak kullanılırdı. Günümüzde, kurul halinde çalışan mahkemelerde, belli bir yargısal işin yapılması için mahkemece bir hâkimin “Nâib Üye” olarak görevlendirilebilmesi uygulamaları görülebilmektedir. Örneğin, Asliye Ticaret Mahkemesi’nin “Keşif İcrası” işi için bir üyesini görevlendirmesi durumunda olduğu gibi.

“İstinabe” de aynı kökten türemiş Arapça bir terimdir. İstinabe, sözlükte bir başkası yerine, başkası adına, geçici olarak bir iş ve işlemi yerine getirme manasındadır.

Usûl hukukunda istinabe, bir yargı çevresindeki mahkemenin, başka bir yargı çevresindeki mahkemeden kendi adına bir yargısal iş ve işlemi yerine getirmesini talep etmesi; diğer ifadeyle, “-Mahkemeniz yargı çevresinde şu şu yargısal işlemleri bizim adımıza yerine getirmenizi talep ediyoruz” demektir.

Bilindiği üzere, her mahkemenin bir yetki sınırı vardır. Bu yetki sınırları içine ” Yargı Çevresi” denilir. Her mahkeme, yargısal yetkilerini kendi yargı çevresi içinde kullanabilir.

Ancak bazen bir yargı çevresi içinde görülmekte olan davanın taraf tanıklarının yerleşim yerleri, başka bir yargı çevresi içinde bulunabilir; davada yemin edecek taraf, başka yargı çevresinde oturuyor olabilir; davaya konu (örneğin trafik kazası) olayın vuku bulduğu yer, başka bir yargı çevresi içinde kalmış olabilir. İşte bu gibi hallerde mahkemeler arası istinabe yani mahkemelerin geçici olarak birbirleri adına yetki kullanarak yargısal iş ve işlem yapmaları, diğer bir deyişle “hukuksal yardımlaşma” zorunluluğu doğabilir. Örneğin Samsun Asliye Hukuk Mahkemesi, Amasya Asliye Hukuk Mahkemesi’nin yargı çevresi içinde oturan davalı tanıklarının dinlenilmeleri için istinâbe yoluna başvurabilir.

Özetle; farklı yargı çevrelerindeki mahkemelerin yargısal iş ve işlemlerin ifası için birbirlerinden hukuki yardım istemelerine “istinabe” denilir.

Hukuki yardım isteyen mahkemeye “istinabe eden mahkeme” kendisinden hukuksal yardım istenilen mahkemeye de “istinabe olunan mahkeme” denir.

İstinâbe terimiyle yakın ilgisi bulunan “Nâib Tayini”, istinabeden farklıdır. Naip tayini, toplu mahkemelerde (yani heyet halinde görev yapan mahkemelerde), keşif yapma işi; engelli bir tanığı evinde dinlemek gibi işleri yerine getirmek üzere mahkemece bir hâkim üyenin görevlendirilmesidir.

İstinâbe uygulaması, farklı yargı çevreleri arasında olabilir. Örneğin; Ordu Asliye Hukuk Mahkemesi, bakmakta olduğu bir davada, Trabzon’da yapılabilecek keşif için Trabzon Asliye Hukuk Mahkemesi’ne, Tokat’ta bulunan davalı tanıklarının dinlenilmesi için Tokat Asliye Hukuk Mahkemesi’ne istinâbe başvurusunda bulunabilir.

Hukuk mahkemelerinde “Yargı Çevresi“, İl merkezi ve ilçeler ile bunlara Adlî yönden bağlanmış bulunan ilçelerin idari sınırları içidir (5235 Sayılı Kn. md. 7/1).

Büyükşehir statüsündeki kentlerde, Büyükşehir Belediyesi hudutları içinde yapılabilecek keşif ve incelemeler, (istinâbeye gerek kalmadan) davaya bakan mahkemece de yerine getirilebilir (HMK. md. 289/2).

İstinabe Hangi Durumlarda Kullanılır?

İstinabeye konu yargısal iş ve işlemler sayısal olarak tahdidi (sınırlı) değildir.

Uygulamada istinabe yoluyla yapılan belli başlı yargısal iş ve işlemler şunlardır:

  • Keşif İş ve İşlemleri
    Hukuk Davalarında, davanın görüldüğü yargı çevresi dışında başka bir yargı çevresi içinde yapılması gereken keşif için istinabe yoluna gidilir (HMK. md. 289/1).

  • Tanık Dinleme İş ve İşlemleri
    Davada dinletilmek istenen tanıklar, davanın görüldüğü yargı çevresi dışında başka bir yargı çevresinde iseler, mahkemece tanıkların bulundukları yer mahkemesi tarafından istinabe yoluyla dinlenilmelerine karar verilebilir (HMK. 259/4).
  • Yemin İşlemleri
    Görülmekte olan bir davada yemin edecek kişi, mahkemenin bulunduğu yargı çevresi dışında oturuyor ve bulunduğu yerde aynı anda ses ve görüntü nakledilmesi yolu ile yemin icrası (=yeminin yerine getirilmesi) mümkün değil ise, kendisine bulunduğu yer mahkemesi tarafından istinabe yoluyla yemin ettirilir (HMK. md.236).
  • İsticvap İş ve İşlemleri
    Görülmekte olan bir davada isticvap olunacak kişi, mahkemenin bulunduğu il dışında oturuyor ve bulunduğu yerde aynı anda ses ve görüntü nakledilmesi yolu ile isticvap olunması mümkün değil ise, istinabe yoluyla isticvap olunur (HMK. md. 172/1).
  • Mahkemeye Getirilemeyen Delillerin İncelenme İş ve İşlemleri
    Başka yerde bulunan ve mahkemeye getirilemeyen deliller, bulunduğu yerde istinabe yoluyla toplanabilir (HMK. md. 197/2).

Delillerin incelenmesi veya beyanların dinlenmesi sırasında taraflar, istinabe olunan mahkemede hazır bulunabilir ve delillerle ilgili açıklama haklarını kullanabilirler. Bu hususu sağlamak için taraflara incelemenin yapılacağı tarih ve yer bildirilir. Bu davet üzerine taraflar istinabe olunan mahkemede hazır bulunmasalar dahi, deliller incelenir ve beyanlar dinlenir (HMK. md. 197/3).

İSTİNABE YOLUNU KULLANMANIN ŞARTLARI VE HUKUKİ SONUÇLARI

İstinâbe Yolunu Kullanmanın Şartlan
Özel Hukuk Yargılamasında istinabe yolunu kullanabilmek için şu şartların bir arada bulunması gerekir:

a. Talep olunan yargısal iş ve işlem istinabe edilen mahkemenin yargı çevresi içinde yapılabilecek bir işlem olmalıdır.
b. İstinabe talebi, yazılı yapılmalıdır.
c. İstinâbe yazısında hangi hukuki iş ve işlemin yapılacağı açıkça belirtilmiş bulunmalıdır.
d. İstinâbe için gerekli giderler karşılanmış olmalıdır.

İstinâbe Yolunu Kullanmanın Hukuki Sonuçlan
Gerekli şartların yerine getirilmesi halinde, istinabe edilen mahkeme, istenen hususları yerine getirmek zorundadır. İstinâbe edilen mahkemenin, talep olunan hususları yerine getirmekten kaçınması, Devletin hukuki sorumluluğunu gerektirir (HMK. md. 46/1-c).

İstinâbe için gerekli şartların yerine getirilmediğinin anlaşılması halinde, istinabe olunan mahkeme, talep dilekçesi ve eklerini ilgili mahkemeye iade eder.
Delillerin incelenmesi veya beyanların dinlenmesi sırasında, davanın tarafları da istinâbe olunan mahkemede hazır bulunabilir ve delillerle ilgili açıklama yapma haklarını kullanabilirler. Bu hususu sağlamak için incelemenin yapılacağı tarih ve yer taraflara bildirilir. Bu bildirim üzerine taraflar istinabe olunan mahkemede hazır bulunmasalar dahi deliller incelenir veya beyanlar dinlenir (HMK. md. 197/3).

Ülkelerarası istinâbe de mümkündür.
Hukuksal yardımlaşma konusunda en önemli sözleşme, “1950 Tarihli “Lahey Sözleşmesi“dir. Türkiye bu sözleşmeyi, 1972′ de 1574 sayılı kanunla onaylamıştır. Bunun dışında 2000 tarihli “Hukuki ve Ticari Konularda Yabancı Ülkelerde Delil Sağlanması Hakkında Sözleşme” de 2004’de 5128 sayılı yasayla onaylanmıştır.

Avukat Saim İNCEKAŞ – Adana Avukatlık ve Hukuk Ofisi

Yazar Hakk覺nda: Avukat Saim İncekaş

Saim İncekaş, Adana Barosu'na kayıtlı bir avukattır. 2016 yılından bu yana Merkezi Adana'da bulunan ve kurucusu olduğu İncekaş Hukuk Bürosu'nda çalışmaktadır. Yüksek lisans derecesi ile hukuk eğitimini tamamladıktan sonra bu alanda birçok farklı çalışma yürütmüştür. Özellikle aile hukuku, boşanma, velayet davaları, çocuk hakları, ceza davaları, ticari uyuşmazlıklar, gayrimenkul, miras ve iş hukuku gibi alanlarda uzmandır. Saim İncekaş, sadece Adana Barosu'nda değil, aynı zamanda Avrupa Hukukçular Derneği, Türkiye Barolar Birliği ve Adil Yargılanma Hakkına Erişim gibi dernek ve kuruluşlarda da aktif olarak görev almaktadır. Bu sayede, hukukun evrenselliği konusundaki farkındalık ve hukuk sistemine olan güveni arttırmaya yönelik birçok çalışmada yer almaktadır. Randevu ve Ön Görüşme İçin WhatsApp Üzerinden Hemen İletişime Geçin

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir