Delil Tespitine İtiraz Dilekçesi

Delil Tespitine İtiraz Dilekçesi 1


ADANA SULH HUKUK MAHKEMESİ’NE

DOSYA NO:

BİLİRKİŞİ TESPİT RAPORUNA

İTİRAZ EDEN:

VEKİLLERİ:

DELİL TESPİTİ İSTEYEN:

VEKİLİ:                                     

KONU: Sayın Mahkemenize sunulan 21/01/2019 imza tarihli TESPİTE İLİŞKİN bilirkişi raporuna karşı beyan ve itirazlarımızdır.

AÇIKLAMALAR:

1) Aleyhe delil tespiti istemi üzerine bilirkişiler Mak. Müh….. ve İnş. Müh. …. tarafından hazırlanan 21/01/2019 tarihli rapor,  29/02/2019 tarihi itibarıyla tarafımıza  tebliğ edilmiştir. Süresi içerisinde, işbu rapora itirazlarımızı sunuyoruz.

2) Öncelikle belirtmek isteriz ki; müvekkil şirket yetkilisine 13/11/2018 tarihinde herhangi bir ihtarname keşide edilmiş değildir. Müvekkil …. İnş. Gıda Tur. Nak. Hay. San. Ve Tic. Ltd.Şti.’e,  üzerinde 03/10/2018 tarihli PTT damgası olan ve  RR 049…. no.’lu posta gönderi kodu bulunan bir zarf 17/10/2018 tarihinde teslim edilmiş  ancak zarf muhteviyatında herhangi bir evrak bulunmadığı görülmüştür.

3) Müvekkil ….. İnş. Gıda Tur. Nak. Hay. San. Ve Tic. Ltd.Şti. tarafından , arsa malikleri/ tespit isteyenlere , 21/11/2018 tarihinde ihtarname keşide edilerek   “21/04/2016 T.’li APKİS uyarınca  yapıp tamamlanan ve iskan aşamasına gelen taşınmazlara yapılan RUHSATSIZ İLAVELERİN YIKILMASI VE İSKAN ALINMASININ SAĞLANMASI” istenilmiştir.

4) Delil Tespiti tarihi itibarıyla 36 ve 37 parsellerde bulunan A ve B bloklardan oluşan taşınmazlar ( 4 Blok ) , iskan alınacak ölçüde tamamlanmış ancak arsa maliklerinin şifahi talepleri doğrultusunda bir kısım ek işler yapılması gerektiğinden eksiklikler bulunsa da bunlar inşaatın iskanlarının alınmasına ve teslim edilmesine engel mahiyette değildir, sözleşme şartları yerine getirilmiştir.

5) 36 parselde bulunan  A blokta asansör yapılıp tamamlanmış ancak  bu arada belirsiz kişilerin zorlaması ile asansörün bir elektronik devresi arızalandığından tamirata alınmış ve bu durumdayken tespit yapılmıştır . Asansör kapısının yanındaki basit bir sıva eksikliği de giderilmiş durumdadır.  Asansör kulesi çatı üzeri duvar yalıtımları yapılmıştır.

6) 37 Parsel de bulunan A Blokta zeminde yalıtım yapılmış ise de,  tespit esnasında su sızıntısının görülmesi, zeminden kaynaklanan bir durum olmayıp, arsa maliklerinin imar barışından istifade edebilmek üzere, kot altında bulunan zemin toprağını ve yalıtımı kazımaları ve buradan da zemindeki kapalı mekana pencere açmaları sonucu dışarıdan yağmur suyu girişine sebebiyet verilmiştir. Zeminden gelen su sızıntısı yoktur.

7) 37 Parsel A bloktaki pencere açılımlarının proje ile farklılık arz ettiği tespiti yapılmış ise de imalat aşamasında arsa maliklerinin farklı isteklerinin değerlendirilmesi ve tüm bloklarda birlik sağlanabilmesi için tespit edildiği şekilde pencere açılımları yapılmıştır. Proje ölçülerinde değişiklik yoktur.

8) Arsa malikleri, imar barışından yararlanabilmek için,  yasa ve mevzuat hükümlerine aykırı olarak, ( proje dışı ilave bağımsız bölümler 2018 yılı içerisinde inşaa edilmiştir. ) 37 parsel A blokta 6 adet bağımsız bölüm oluşturmak istemiş ve bu bağımsız bölümlerin yapımı için müvekkil yükleniciyi düşen 37 parsel  B blokta 4 adet bağımsız bölüm yapılmasını sağlamışlar ise de, yapılan delil tespitinin gereği gibi yapılmaması nedeniyle bu ekstra bağımsız bölümler raporda yer almamıştır.

SONUÇ VE İSTEM   : Kısaca yukarıda yer verdiğimiz hususlara binaen yokluğumuzda yapılan aleyhe delil tespitine ilişkin bilirkişi raporuna itiraz ediyoruz.30/04/2019

                                                                                    DELİL TESPİTİNE İLİŞKİN

                                                                 BİLİRKİŞİ RAPORUNA KARŞI BEYANLARINI SUNAN      

                                                                                          Ltd.Şti.

                                                                                            VEKİLİ

EKİ : Vekaletname sureti

Delil Tespitine İtiraz Dilekçesi -2-


ADANA ASLİYE HUKUK SAYIN HAKİMLİĞİNE

DOSYA NO :  
TESPİTE İTİRAZ : EDEN :  
VEKİLİ :

 

VEKİLİ :  
KARŞI TARAF :  
KONU : Yokluğumuzda yapılan delil tespiti işlemine karşı usul ve içerik bakımından itirazlarımızın sunulması hakkındadır.  
AÇIKLAMALAR : 1-Yapılan delil tespiti işlemi usule aykırıdır. Usulen yerine getirilmesi gereken delil tespiti şartları yerine getirilmemiştir. Şöyle ki:

 

2- Yapılan delil tespiti işleminde içerik yönünden de aykırılıklar mevcuttur. İçerik yönünden itirazlarımız şunlardır: …. Yukarıda yapılan izahat1ar ve açıklamalar nedeniyle, yokluğumuzda usule aykırı olarak yapılan delil tespitine, keşif sonucunda düzenlenen tespit raporunun kendisine ve içeriğine açıkça itiraz etmekteyiz.

DELİLLER : Sözleşme, yazışmalar, gider pusulası ve sair her türlü delil.
İSTEM SONUCU : Yukarıda arz ve izah olunan nedenlerle; 1- Tüm yasal talep ve dava haklarımız saklı kalmak koşuluyla, usule aykırı olarak yapılan delil tespiti işlemine ve keşif sonrasında tanzim edilen bilirkişi raporunun içeriğine karşı ileri sürmüş olduğumuz itirazlarımızın kabulüne, 2- Yargılama giderlerinin tespit talep eden tarafa yükletilmesine karar verilmesini vekaleten saygılarımla arz ve talep ederim. 

DAVACI VEKİLİ
Avukat

Tespite İtiraz Eden Vekili Av.

Avukat Saim İNCEKAŞ – Adana Barosu 4293

Delil Tespitine İtiraz Dilekçesi 3

ADANA SULH HUKUK MAHKEMESİ’ NE

DOSYA NO :

DELİL TESPİTİNE İTİRAZ EDEN :

VEKİLLERİ:

KARŞI TARAF:

VEKİLİ :

TEBLİĞ TARİHİ:

KONUSU: Yokluğumuzda yapılan delil tespitine karşı usul ve esas yönünden itirazlarımızın sunulmasıdır.

İTİRAZLARIMIZ: Mahkemenizin yukarıda değişik iş esası yazılı dosyasında, müvekkil şirkete ait … plakalı ve … plakalı araç arasında trafik kazası meydana geldiğinden bahisle, karşı tarafın … tarihli dilekçesi ile … plakalı araçta mevcut hasar, değer kaybı ve ikame araç bedelinin tespiti talep edilmiş ve bu doğrultuda … tarihinde keşif yapılmış, tanzim edilen rapor … tarihinde tarafımıza tebliğ edilmiştir.

1.YOKLUĞUMUZDA YAPILAN KEŞİF VE TANZİM EDİLEN RAPORUN AÇIK KANUN HÜKMÜ GEREĞİ KABUL EDİLEBİLMESİ MÜMKÜN DEĞİLDİR.

Delil tespitinin hangi koşullarda gerçekleştirilmesi gerektiğine ilişkin Hukuk Muhakameleri Kanunu’nun “Delil Tespiti Talebi ve Karar” başlıklı ilgili maddesinde açıkça;

MADDE 402 –

(1) Delil tespiti talebi dilekçeyle yapılır. Dilekçede tespiti istenen vakıa, tanıklara veya bilirkişilere sorulması istenen sorular, delillerin kaybolacağı veya gösterilmesinde zorlukla karşılaşılacağı kuşkusunu uyandıran sebepler ile aleyhine delil tespiti istenen kişinin ad, soy ad ve adresi yer alır. Tespit talebinde bulunan, durum ve koşulların imkân vermemesi nedeniyle, aleyhine tespit yapılacak kişiyi gösteremiyorsa talebi geçerli sayılır.

(2) Mahkeme tarafından belirlenen tespit giderleri avans olarak ödenmedikçe sonraki işlemler yapılmaz.

(3) Tespit talebi mahkemece haklı bulunursa karar, dilekçeyle birlikte karşı tarafa tebliğ edilir. Kararda ayrıca, delil tespitinin nasıl ve ne zaman yapılacağı, tespitin icrası esnasında karşı tarafın da hazır bulunabileceği, varsa itiraz ve ilave soruların bir hafta içinde bildirilmesi gerektiği belirtilir…” denilmek suretiyle olası tespit talebinin mahkemece haklı bulunması halinde dahi işbu durumun karşı tarafa tebliğ edilmesi gerektiği, tespitin icrasına ilişkin hususlardan (yer, zaman ve sair hususlar) da ayrıca haberdar edilmesi gerektiği hükme bağlanmıştır. Nitekim karşı tarafa yapılacak tebliğ ile delil tespiti günü arasında, karşı tarafın kendi sorularını hazırlayabileceği ve o gün gelip haklarını koruyabileceği bir zaman oluşturulmaya çalışılması kanun koyucunun da iradesidir.

Anılan bu hükümle, karşı tarafa delil tespitinde hukukî dinlenilme hakkının gözetildiği anlaşılmaktadır.

Kanunun açık hükmüne ilaveten işbu hususa dair doktrinde de benzer şekilde görüş bildirilmiştir.

“…Tarafların bilgilenme ve özellikle açıklama hakkının bir parçasını da deliller oluşturmaktadır. Ayrıca hâkim, kararında gerekçeli olarak tarafların delillerini de tartışacaktır. Bunun bir sonucu olarak karşı tarafın hiç haberi olmadan, ona açıklama ve itiraz hakkı tanınmadan delil tespiti yapılması hukukî dinlenilme hakkının ihlali anlamına gelir.2…” denilmekte ve buna ek olarak;

“…Çünkü yapılan delil tespiti, ispat faaliyeti içerisinde özellikle açıklama hakkının ayrılmaz bir parçası olarak verilecek hükmü ve onun gerekçesini etkileyecektir…”3 İfadelerine yer verilmiştir.

Dolayısıyla ilgili kanun hükmü ve doktrinde de esas alınan görüşler uyarınca işbu delil tespitinin icrasına yönelik herhangi bir hususta tarafımıza bildirim yapılmamıştır. Dolayısıyla TARAFIMIZ HARİÇ TUTULARAK YAPILAN BU TESPİT VE DAYANAK BİLİRKİŞİ RAPORUNA İTİBAR EDİLMEMESİ GEREKMEKTE, İŞBU DURUM SÖZ KONUSU İNCELEMEYİ EKSİK KILMAKTA, HUKUKİ SORUNUN TAM OLARAK AÇIKLIĞA KAVUŞMASINA ENGEL TEŞKİL ETMEKTEDİR.

2. KALDI Kİ SÜBUT OLAYDA HMK M. 403 UYARINCA ACELE HAL KAPSAMINA GİRECEK BİR DURUM DA SÖZ KONUSU DEĞİLDİR.

Malumlarınız üzere tespit isteyenin zaman kaybetmemesi açısından zorunlu olması halinde hak kaybına yol açmaması için tespitin karşı tarafa tebligat yapılmaksızın gerçekleştirilmesine karar verilmesi mümkündür. Nitekim işbu kurumun amacı delillerin incelenme aşamasına gelinceye kadar kaybolması veya ileri sürülmesinin güçleşmesini engellemektir. Ancak somut olay dâhilinde tespiti istenen hususun tarafımıza tebliğ yapılmadan, yokluğumuzda gerçekleştirilmesini gerektirecek sebepler mevcut değildir.

Somut uyuşmazlığın konusu maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle hasar görmüş araçtaki zararın tespitidir ve bu hususların zamana dayalı değişiklik arz etmesi söz konusu değildir. Kazanın tarihi, aracın modeli, trafik bilgileri, tarafların somut olaydaki konumları sabittir.

Tüm bu izah ettiğimiz sebepler, işbu delil tespitinin yokluğumuzda usulsüz yapıldığını göstermektedir.

3. TESPİTE DAYANAK TRAFİK KAZASININ MÜVEKKİL ŞİRKET İLE HERHANGİ BİR İLGİSİ BULUNMAMAKTADIR.

Kazaya karıştığı iddia edilen _______________plakalı araç, müvekkile ait yaklaşık 12 adet araçtan birisidir. Ancak söz konusu araç ile kaza yapıldığına dair araç üzerinde hiçbir somut iz, emare tespit edilememiştir. Kaldı ki somut olayda kazaya karıştığı iddia edilen aracın _______________plakalı araç olduğuna ilişkin kamera kaydı, görgü tanığı ifadesi mevcut değildir.

Kaldı ki her ihtimalde kazanın meydana gelişi ile ilgili davacının soyut beyanları dışında ispata elverişli herhangi bir delil bulunmamaktadır. Yine davacı beyanları ile kaza tespit tutanağı ve sair evraklar tanzim edilmiştir. Kabul anlamına gelmemekle birlikte, YOKLUĞUMUZDA DÜZENLENEN VE YALNIZCA DAVACI BEYANLARINA DAYANAN KAZA TESPİT TUTANAĞINI, OLASI KUSUR DEĞERLENDİRMESİNİ KABUL ETMEMEKTEYİZ. İşbu haliyle tespit talep eden tarafın iddiaları açıkça mesnetsiz ve ispattan yoksundur.

Yine -kabul anlamına gelmemekle kaydıyla- her ne kadar davacı tarafından 09 YM 478 plakalı aracın çiçekçilik faaliyeti ile uğraşıldığı, bu kapsamda gelir elde edildiği ve kaza nedeniyle kullanılamayan araç için ikame bedel talep edilmiş ve raporda hesaplamaya dâhil edilmiş ise de, gerek davacının iddialarını gerekse hesap edilen araç mahrumiyet bedelini kabul etmemekteyiz. Davacının söz konusu araç ile gelir elde ettiğini somut, denetime elverişli delilleri ile ispat yükü kendi üzerindedir. Ancak buna ilişkin de soyut iddialar ve dayanaksız hak çıkarımından öteye gidilememiştir.

HUKUKİ SEBEPLER : 6100 s. HMK. m. 400-406 ve ilgili mevzuat.

SONUÇ VE İSTEM : Yukarıda açıkladığımız nedenlerle, her türlü talep ve dava hakkımız saklı kalmak kaydıyla, 22.05.2019 tarihli tespit kararına, keşif ve bu doğrultuda tanzim edilen rapora itirazlarımızın kabulüne karar verilmesini ve davacının yaptırdığı bu tespitin aleyhimize delil olarak nazara alınmamasını saygılarımızla arz ve talep ederiz.14.06.2019

Delil Tespitine İtiraz Eden Vekili

Delil Tespitine İtiraz Dilekçesi 4

ADANA SULH HUKUK MAHKEMESİ SAYIN HÂKİMLİĞİ’NE

DOSYA NO:

DELİL TESPİTİNE İTİRAZ EDEN:

VEKİLLERİ:

DELİL TESPİTİ İSTEYEN:

VEKİLLERİ:

KONU: Mahkemenizin 13 D.İş sayılı dosyası kapsamında verilen tespit kararına ve bilirkişi raporuna ilişkin itirazlarımızın sunulmasından ibarettir.

TEBLİĞ TARİHİ:

AÇIKLAMALAR

(A) USULE İLİŞKİN İTİRAZLARIMIZ

Delil tespiti yaptırılması için aranan usulü şartlar ve yoklukta tespit yapılmasına ilişkin usule müteallik şartlar oluşmadığı halde müvekkil şirket yokluğunda yapılan tespit işlemi usul ve yasaya aykırılık teşkil etmekte ve işlemi geçersiz kılmaktadır. Şöyle ki;

1. İNCELEME, SIRASI GELMEMİŞ OLAN DELİLLERİN TESPİTİ İÇİN İSTENEBİLİR.

1.1 HMK 400/1’e göre; “Taraflardan her biri, görülmekte olan bir davada henüz inceleme sırası gelmemiş yahut ileride açacağı davada ileri süreceği bir vakıanın tespiti amacıyla keşif yapılması, bilirkişi incelemesi yaptırılması ya da tanık ifadelerinin alınması gibi işlemlerin yapılmasını talep edebilir.”

1.2.Yasa hükmünde de belirtildiği üzere inceleme sırası henüz gelmemiş olan ve tespiti istenen deliller, ileride açılacağı bildirilen veya açılmış olan dava ile ilgili olmalıdır. Bu nedenle dava açmadan önce delil tespiti isteyen kişi, delil tespiti talebinde ileride açacağı davayı somut olarak bildirmelidir. Bunu yapmaması durumunda, delillerin önceden tespitinde hukukî yararı olduğunu ispat edememiş

sayılmalı ve mahkeme, caiz olmadığı gerekçesiyle böyle bir delil tespiti talebini reddetmelidir. Delil tespiti talebinde bulunan davacı dilekçesi incelendiğinde ileride açılacak bir davadan bahsedilmemekle birlikte açılmış bir dava da mevcut değildir. Bu sebeplerle tespit talebinin şartları oluşmamış ve tespit hukuken geçersiz hale gelmiştir.

2. DELİL TESPİTİNDE HUKUKİ YARAR BULUNMALIDIR.

2.1HMK 400/2’ ye göre; “Delil tespiti istenebilmesi için hukuki yararın varlığı gerekir. Kanunda açıkça öngörülen hâller dışında, delilin hemen tespit edilmemesi hâlinde kaybolacağı yahut ileri sürülmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ihtimal dâhilinde bulunuyorsa hukuki yarar var sayılır.” Ancak tespit talebinde bulunan tarafın dilekçesi incelendiğinde talep konusu, bir taşınmazın hasar tespiti olup bu tespitin her zaman yapılması mümkündür.

2.2Yani söz konusu tespit işlemine konu delilin davadan önce veya sonra kaybolması mümkün değildir ve ileride ileri sürülme ihtimalinin zorlaşması gibi bir durum da söz konusu değildir. Hal böyle iken yapılan tespit işleminde hukuki yarar olmadığı da ortadadır. Söz konusu tespit işlemi usuli bir şart olan hukuki yararın bulunmaması sebebiyle de geçersiz hale gelmiştir.

3. DELİL TESPİTİNİN TARAFIMIZIN YOKLUĞUNDA YAPILMASINA KARAR VERİLMESİ HATALIDIR.

3.1 Acele hâllerde tespit başlıklı HMK madde 403/1’e göre “Talep sahibinin haklarının korunması bakımından zorunluluk bulunan hâllerde, karşı tarafa tebligat yapılmaksızın da delil tespiti yapılabilir.” İşbu yasa hükmü istisnai nitelikte olup karşı tarafın yokluğunda tespit yapılmasını gerekli kılacak haklı sebeplerin varlığını gerektirir.

3.2 Ancak somut olayda tarafımız yokluğunda tespit yapılmasını gerektirecek herhangi bir durum söz konusu değildir. Hal böyle iken yokluğumuzda tespit yapılması kanuna aykırı olmuş hem de savunma hakkımız kısıtlanarak müvekkil şirket aleyhine haksız ve hukuka aykırı bir rapor oluşumuna sebebiyet vermiştir.

3.3 Konuyla ilgili yerleşik Yargıtay içtihatlarında istikrarla belirtildiği üzere söz konusu rapor hükme esas alınamaz.

3.4 Nitekim konuyla ilgili Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin 02.04.2012 tarih ve 2012/1352 E. 2012/5143 K. Sayılı ilamında: “Delil tespiti davalının yokluğunda yapıldığı gibi, davalı tarafından delil tespiti dosyasındaki bilirkişi raporuna da itiraz edilmiştir. HUMK’nun 373. (HMK’nın 403) maddesi gereğince, delil tespiti yokluğunda yapılmış olan karşı taraf, delil tespitine itiraz edebilir. İTİRAZA UĞRAMIŞ OLAN DELİL TESPİTİ RAPORU İSE HÜKME ESAS ALINAMAZ.”

(B) ESASA İLİŞKİN İTİRAZLARIMIZ

1. 20.05.2014 tarihli raporda yapılan hesaplama afaki ve dayanaksız olup hangi verilerin baz alındığı hesaplama kriteri gibi konuları da içermemektedir. Bu nedenle raporun bilimselliğinden ve objektifliğinden bahsedilemeyecektir.

2. Yukarıda arz ve izah olunan nedenlerle öncelikle yokluğumuzda tespit yapılmasına ilişkin verilen tespit kararına, bunun yanı sıra şartları oluşmadan yapılan tespite ve sonucunda verilen bilirkişi raporuna itiraz etme zaruretimiz hasıl olmuştur.

HUKUKİ NEDENLER : HMK ve sair mevzuat

NETİCE-İ TALEP : Yukarıda arz ve izah olunan nedenlerle, delil tespiti yapılabilmesi için aranan şartların yokluğu ve müvekkil şirketin katılımı olmaksızın yapılan delil tespitine ve eksik bilirkişi raporuna itiraz eder;

1. Delil tespiti ve sonucunda hazırlanan raporun ne bu dosya için ne de daha sonra açılacak dava için müvekkil aleyhine delil olarak kullanılmamasına ve kabul edilmemesine,

2. Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine,

Fazlaya ilişkin dava ve talep haklarımız saklı kalmak kaydıyla karar verilmesini bilvekale arz ve talep ederiz.

Delil Tespitine İtiraz Eden Vekili

Yazar Hakkında: Avukat Saim İncekaş

Saim İncekaş, Adana Barosu'na kayıtlı bir avukattır. 2016 yılından bu yana Merkezi Adana'da bulunan ve kurucusu olduğu İncekaş Hukuk Bürosu'nda çalışmaktadır. Yüksek lisans derecesi ile hukuk eğitimini tamamladıktan sonra bu alanda birçok farklı çalışma yürütmüştür. Özellikle aile hukuku, boşanma, velayet davaları, çocuk hakları, ceza davaları, ticari uyuşmazlıklar, gayrimenkul, miras ve iş hukuku gibi alanlarda uzmandır. Saim İncekaş, sadece Adana Barosu'nda değil, aynı zamanda Avrupa Hukukçular Derneği, Türkiye Barolar Birliği ve Adil Yargılanma Hakkına Erişim gibi dernek ve kuruluşlarda da aktif olarak görev almaktadır. Bu sayede, hukukun evrenselliği konusundaki farkındalık ve hukuk sistemine olan güveni arttırmaya yönelik birçok çalışmada yer almaktadır. Randevu ve Ön Görüşme İçin WhatsApp Üzerinden Hemen İletişime Geçin

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İçindekiler