Adana İncekaş Hukuk Bürosu avukatları olarak bu yazımızda “davanın ihbarı”, “davanın ihbarı ve türleri” konularını ele aldık.
Davanın İhbarı Ne Demektir?
Arapça kökenli Haber kelimesinden türeyen “ihbar”, “bildirme”, “duyurma” ve “haber verme” anlamlarına gelir. Davanın ihbarı, “davanın bildirimi ve duyurumu” demektir.
Açılan ve görülmekte olan bir davada, taraflardan biri, davayı kaybettiği takdirde, üçüncü kişiye veya üçüncü kişinin kendisine rücu edebileceğini (dönebileceğini) düşünüyorsa, Tahkikat aşaması sonuçlanıncaya kadar üçüncü kişiye davayı ihbar edebilir (duyurabilir) (HMK. md. 61/1).
Dava kendisine ihbar edilen üçüncü kişi, davayı kazanmasında hukuki yararı olan tarafın yanında davaya katılabilir (HMK. md. 63)
Davanın İhbarı Türleri
Esas itibariyle davalarda iki çeşit ihbar söz konusu olabilir. Taraf iradeleriyle yapılan ihbar, mahkemece re’ sen (kendiliğinden) yapılan ihbar.
Davanın Taraflarınca Yapılan İhbar
Görülmekte olan bir davanın taraflarından biri, üçüncü bir kişiye davanın ihbarını isteyebilir.Taraf istemi ile yapılan ihbarda sâik, davanın kaybedilmesi durumunda ilgili üçüncü kişiye karşı rücû hakkının kullanımını kolaylaştırmaktır. Taraf ihbarı, tamamen taraf iradesine bağlıdır.
Dava kendisine ihbar olunan üçüncü kişi de bir başka kişiye rücû edebilecek konumda ise, o kişiye de dava ihbar edilebilir. Bu şekildeki ihbar zincirine “ihbarın tevâlî ettirilmesi” (birbiri ardına sürdürülmesi) denilir (HMK. md. 61/2).
Mahkemece Resen Yapılan İhbar
İhbar bazı hallerde mahkemece re’ sen (kendiliğinden) yapılır.
Hâkimlerin hukuki sorumluluklarından dolayı Devlete karşı açılan tazminat davalarında, mahkemece, dava, ilgili hakime resen ihbar olunur (HMK. mâ. 48/2).
Keza, “Babalık Davasının Cumhuriyet Başsavcılığına ve Hazine’ye ihbarı; dava anne tarafından açılmış ise ilgili kayyıma ihbarı; dava kayyım tarafından açılmışsa ilgili anneye ihbarı zorunludur. (TMK.md.301).
Davanın İhbarı Nasıl Yapılır?
Usulüne uygun bir ihbardan söz edilebilmesi için yasaca belirlenen koşulların bir arada oluşması gerekir. İhbarın şartları şöyle sıralanabilir:
- Açılmış ve görülmekte olan dava olmalıdır.
- Süre yönünden yasal sürece riayet edilmelidir. İhbar, tahkikat aşaması sonuçlanıncaya kadar mümkündür. Tahkikat bittikten sonra davanın ihbarı cihetine gidilemez (HMK.md. 61/1). Bölge Adliye Mahkemesi’nde tahkikat yenilenirse, bu süreçte davanın ihbarı da mümkündür. Yargıtay’daki temyiz incelemesi aşamasında, dava ihbar edilemez. Ancak, Yargıtay’ca yerel mahkemenin hükmü bozulur; yerel mahkeme de bozmaya uyarsa, bozma sonrası yeniden tahkikat süreci işletileceğinden, tahkikat bitinceye kadar ihbar yapılabilir.
- İhbar olunan, üçüncü kişi konumunda bulunmalıdır. Bir davada ihbar, ancak üçüncü kişiye yapılabilir. Davanın tarafları ya da zorunlu dava arkadaşları birbirlerine ihbarda bulunamazlar.
- Rücu hakkı bulunmalıdır. İhbarda bulunmanın saikı rücu hakkı olmalıdır. Diğer bir deyişle, ihbarda bulunma hakkını kullanan tarafın davada haksız çıkması halinde, ya kendisinin üçüncü kişiye rücu (başvuru) hakkı bulunmalı yahut üçüncü kişinin kendisine rücu hakkı bulunmalıdır.
İhbar, yazılı olarak yapılır. İhbar dilekçesinde, ihbarın sebebi, gerekçeleriyle birlikte açıklanmalı ve yargılamanın hangi aşamada bulunduğu da belirtilmelidir (HMK.md. 62/1).
Sırf davanın ihbarı sebep gösterilerek, yargılama bir başka güne bırakılamaz. İhbarın tevâli etmesi (birbiri ardınca sürdürülmesi) gibi zorunlu olan durumlar dışında, sırf ihbar işlemi için süre verilemez (HMK.md. 62/2).
Davanın üçüncü kişiye ihbarı, davanın görüldüğü mahkeme marifetiyle yapılabileceği gibi, başka yollarla ( örneğin Noter marifetiyle ya da taahhütlü mektupla) da yapılabilir. İhbar olunan üçüncü kişi, davada haklı çıkmasında hukuki menfaati bulunan tarafın yanında davaya katılabilir (HMK.md. 63).
Davanın İhbarının Sonuçları
İhbarda bulunmanın başlıca iki hukuki sonucu vardır.
Maddi Hukuk Açısından Sonucu
Kambiyo senetlerine ilişkin açılan davanın ihbarı hariç (TTK.md. 662), kendisine ihbar yapılan kişiye karşı zamanaşımı kesilmiş olmaz.
Usul Hukuku Açısından Sonuçları
Fer’i müdahilin etkisi hakkındaki hükümler, kıyas yoluyla ihbarın etkisi hakkında da uygulanır (HMK.md.64). Müdahilin de yer aldığı asıl davada hüküm, taraflar hakkında verileceğinden, ferî müdahilin, tarafla rücu ilişkisinde, asıl davadaki uyuşmazlık hakkında yanlış karar verildiği iddiası dinlenilmez. Ancak, müdahil, yanında katıldığı tarafın yargılamayı hatalı yürüttüğünü ileri sürebilir (HMK.md. 69).
Davanın İhbarı Yargıtay Kararları
Her aşamada davanın ihbarı mümkündür. İhbar isteminde bulunulması halinde, hakimin gerekli giderleri alarak ihbar dilekçesini ilgili üçüncü kişiye usulen tebliğ etmesi gerekir. Hakim ihbar koşullarının bulunup bulunmadığını araştıramaz. Ancak ihbar dilekçesi vermek için süre istenildiğinde sürenin verilip verilmeyeceğinin değerlendirilmesi bakımından ihbar koşullarını araştırabilir 7. HD. 06.10.2009-3510/4127 (YKD 2010/8 sf. 1424);
Dava ihbar edilen Ga..Turizm Ltd. Şti. vekilinin temyiz itirazlarına gelince, Ga.. Turizm Ltd. Şti aracın işleteni sıfatı ile zarardan sorumlu tutulmuştur. Oysa hüküm sadece davada taraf olanlara yönelik olarak verilebilir. Bu kural uyarınca, dava dilekçesinde davalı olarak gösterilmeyen taraf, dava açıldıktan sonra ek bir dilekçe ile davaya dahil edilemeyeceği gibi, mecburi dava arkadaşlığı dışında ıslah yolu ile dahi taraf değiştirilemez. İhbar olunan kimse, HUMK m. 49 vd. uyarınca davada davalı sıfatını kazanamayacağı gibi, bu kişi aleyhine hüküm de kurulamaz. Buna göre aleyhinde davacı tarafından usulen açılmış ve harcı verilmiş bir dava olmadığı halde, Ga… Turizm Ltd. Şti. aleyhine hüküm kurulması doğru değildir. (17. HD. 17.03.2009-3489/1507) (YKD 2009/11 sf. 2119);
Kendisine dava ihbar edilen kişinin taraf sıfatı bulunmadığından, hakkında hüküm kurulması doğru değildir. (17. HD. 09.03.2009-1166/1241) (YKD 2009/10 sf. 1929)
Sayın İncekaş, ihbarın şekli noktasında bir şeyi merak ediyorum. Acaba ihbar sms ile yapilabilir mi
Dava sonucunun hukuki haklarımı etkileyeceğinden dava tarafıma ihbar edildi.Tarafımca verilen karşı cevapta davaya müdahil olmak istediğimi bir dilekçeyle müracaat ettim .Mahkeme bu talebimi diğer davacı ve davalıya tebliğ etti fakat epey süre geçmesine rağmen bu talebim yerine getirilmedi.Bunun bir süresi yokmu.