Davacının ve Davalının Davayı Takip Etmemesi

HMK m.150/1 hükmüne göre; usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflar, duruşmaya gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir. Böyle bir durumda “davanın usulden reddine” şeklinde karar verilemez. Aksi halde karar bozulur.

14 HD 15.9.2014-5777/9868 s. kararına göre; “… Dosyanın incelenmesinde; 26.12.2013 tarihli son celsede davacı tarafın duruşmaya katılmadığı, davalı vekilinin ise davayı takip etmeyeceklerini, davanın reddini istediği görülmüştür. 6100 s. HMK 150/1. maddesi uyarınca dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir. Bu durumda mahkemece belirtilen usul hükmü gereğince dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.”

5 HD 22.12.2014-16341/31019 s. kararına göre; “…6100 s. HMK 150/1. maddesinde usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflar, duruşmaya gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde, dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir, hükmü dikkate alındığında, davacı ve vekilinin mahkemeye ibraz ettikleri yazılı beyanlarında davayı takipten vazgeçildiğinin açıkça ifade edildiği, bu hususun kesin hükmün bütün sonuçlarını doğuran ve HMK 307, 309, 310 ve 311. maddelerinde düzenlenen davadan feragat olarak değerlendirilemeyeceği, davacı vekilinin davayı takipten vazgeçtiklerini beyan etmesi karşısında, davalı idareye takip yetkisi sorularak, sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.”

Diğer hukuk davalarında olduğu gibi, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescile ilişkin dava, vekil (avukat) aracılığıyla da açılabilir. Bu durumda taraflar duruşmaya katılmazlarsa mahkeme, dava yenileninceye kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verir. Örneğin davacı vekili avukatın mazeret dilekçesi göndererek katılmamışsa, mazeretin haklı sebebe dayanması halinde mazeret dilekçesinin reddi ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmemelidir.

“HMK m.150/1’e göre, usulüne uygun biçimde çağrıldıkları halde, davanın taraflarından her ikisi de duruşmaya gelmezse, mahkeme, dava yenileninceye kadar dava dosyasının işlemden kaldırılmasına karar verir. Duruşmaya gelmeyen taraflardan biri, mahkemeye bir mazeret dilekçesi göndermiş ise bakılır: Mahkeme özrü yerinde görerek kabulüne karar verirse, yeni bir duruşma günü belirleyerek tarafların bu duruşmaya davet edilmelerine karar verir. Diğer bir anlatımla dava dosyasının işlemden kaldırılmasına karar veremez.

Öte yandan dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olması halinde, taraflardan biri, davayı işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenileyebilir. Yenileme talebinde bulunan tarafın verdiği yenileme dilekçesi, duruşma gün, saat ve yeri ile birlikte taraflara tebliğ edilir (HMK m.150/4)

Somut olaya gelince, davacı vekili mahkeme adı ve esas numaralarını da açıklayarak, yedi ayrı dava dosyasının duruşması nedeniyle 23.5.2013 tarihli oturuma katılamayacağını belirterek mesleki mazeretinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece davacı vekilinin mazeret dilekçesinin reddi ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Mazeretin haklı sebebe dayanması halinde, hakimin mazereti kabul etmesi gerekmektedir. Davacı vekilinin mazeret dilekçesinde, mazeretin dayanakları gösterildiğinden mazeret talebinin kabulüne karar verilmelidir. Buna göre mahkemece, davanın açılmamış sayılması için gerekli yasal koşulların oluşmadığı gözetilerek, yargılamaya devam edilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.” (3 HD 06.11.2014-6674/14531)

Yazar Hakkında: Avukat Saim İncekaş

Saim İncekaş, Adana Barosu'na kayıtlı bir avukattır. 2016 yılından bu yana Merkezi Adana'da bulunan ve kurucusu olduğu İncekaş Hukuk Bürosu'nda çalışmaktadır. Yüksek lisans derecesi ile hukuk eğitimini tamamladıktan sonra bu alanda birçok farklı çalışma yürütmüştür. Özellikle aile hukuku, boşanma, velayet davaları, çocuk hakları, ceza davaları, ticari uyuşmazlıklar, gayrimenkul, miras ve iş hukuku gibi alanlarda uzmandır. Saim İncekaş, sadece Adana Barosu'nda değil, aynı zamanda Avrupa Hukukçular Derneği, Türkiye Barolar Birliği ve Adil Yargılanma Hakkına Erişim gibi dernek ve kuruluşlarda da aktif olarak görev almaktadır. Bu sayede, hukukun evrenselliği konusundaki farkındalık ve hukuk sistemine olan güveni arttırmaya yönelik birçok çalışmada yer almaktadır. Randevu ve Ön Görüşme İçin WhatsApp Üzerinden Hemen İletişime Geçin

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir