ADANA 1. AĞIR CEZA MAHKEMESİNE
ESAS NO:
SANIK:
VEKİLİ:
KONU:
Adana X Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Kararına karşı Kanun Yoluna Başvurduğumuzu ve bunun sonucunda mahkemenizde görülmekte olan dosyanın Kanun Yararına Başvurusunu bekletici mesele yapmanıza ilişkin beyanlarımızdan ibarettir.
AÇIKLAMALAR:
1-) Müvekkilim X Asliye Ceza Mahkemesi’nin X Karar sayılı kararıyla Tehdit suçu yönünden 5 AY HAPİS CEZASINA HÜKMEDİLMİŞ, hakaret suçu yönünden ise müvekkilin üzerine atılı eylemin yasada suç olarak olarak tanımlanmaması sebebiyle beraatine karar verilmiştir. Ancak X Karar sayılı ilamın 3 numaralı kararında müvekkilin denetim süresi içinde kasten yeniden suç işlediği anlaşıldığından kararın kesinleşmesi durumunda X Ağır Ceza Mahkemesinin X sayılı dosyasına bildirimde bulunulmasına karar verilmiştir. Mahkemenizde görülmekte olan X numaralı duruşmasında yukarıdaki suç tipinin uzlaştırmaya tabi olduğu ve uzlaştırmanın yasa hükümlerine uygun şekilde yapılmadığından tarafımızca itiraz edilmiş olup bu sebeple X Ağır Ceza Mahkemesine başvuruda bulunmak için süre talebinde bulunduk. Mahkemece süre talebimiz kabul edildi. (EK-1 MAHKEME İLAMLARI)
2-) Müvekkilin işlediği iddia edilen Hakaret ve Tehdit suçları Ceza Muhakemesi Kanunu m.253’te tahdidi olarak sayılan ve uzlaşmaya tabi olan suçlardandır. Bu noktada X Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu tarafından X uzlaştırma numarası ile uzlaştırmacıya tevdi edilmiştir. Bu noktadan sonra uzlaştırmacı uzlaşma teklif formunu hem müşteki yana hem de müvekkilimize gönderdiğinden bahisle müvekkil yana ulaşılamaması sonucunda taraflar arasında uzlaşma sağlanamadığı, uzlaşmanın teklif aşamasında kaldığını Uzlaştırma bürosuna bildirmiştir. Ancak müvekkilimize uzlaşma teklif formu hiçbir şekilde ulaşmadığı gibi tebliğ mazbatası üzerinde yazan muallak kelimelerin uzlaştırma formunun müvekkile teslim edilmediğini açıkça ortaya koymaktadır. Dilekçemize eklerde sunacağımız mazbata görüntüsünde ne ifade edilmek istediği formun kime teslim edildiği yazmamakta olup bu yönden yapılan tebliğ usulsüzdür(EK-2 TEBLİĞ MAZBATASI). Ayrıca PTT resmi tebligat sorgulama sayfasından yaptığımız aramada da yine uzlaştırma formunun müvekkile teslim edilmediği anlaşılmaktadır. Tebliğ mazbatasında tebliğ imkansızlığı sebebiyle Tebligat Kanunu m.21/2 gereğince Esenyalı mahalle muhtarlığına tebliğ edildiği ve müvekkilin kapısına ihbarnamenin yapıştırıldığı yazmakta ise de hiçbir şekilde müvekkilin kapısına ihbarname yapıştırılmamıştır. Kaldı ki tebliğ mazbatasının geldiği iddia edilen günlerde eşinin rahatsızlığı sebebiyle evine çok gelip gidemeyen müvekkil işlerinin de kötü gitmesi sebebiyle iş yerini kapatmak durumunda kalmıştır. Ek olarak uzlaştırmacı tarafından müvekkilime ait olduğu belirtilen telefon numaraları biri hariç müvekkilimize ait olmamakla beraber kendisine ait olan numaradan da uzlaştırmacı tarafından hiçbir şekilde ne arama ne de sms yolu ile ulaşılmamıştır. Oysa yukarda işlediği iddia edilen tehdit ve hakaret suçları noktasında müvekkilim müşteki X’in maddi zararlarını her türlü karşılamıştır. Gerek müşteki yanın uzlaşma formunda gerekse müvekkilimin mahkemede vermiş oldukları ifadelerde uzlaşmak istediklerini aralarında herhangi bir husumetin kalmadığını belirtmiş olmalarına ve müvekkilimin bu noktada pişmanlığını bir çok kez dile getirmiş olmasına rağmen bu beyanlar mahkemece dikkate alınmamıştır. Uzlaştırmacının müvekkile ulaşamaması sonucunda uzlaşma sağlanamadığı teklif aşamasında kaldığı noktasında tuttuğu tutanak eksik ve hukuka aykırıdır. Çünkü Kendisine uzlaştırma işlemlerini gerçekleştirmek üzere dosya tevdi edilen uzlaştırmacının:
A. Öncelikle uzlaştırma teklifi yapılacak ilgililere telefon, telgraf, faks, elektronik posta gibi araçlardan yararlanılmak suretiyle uzlaştırma teklifi yapmak üzere çağrı yapması,
B. şayet belirtilen şekilde çağrı yapılamaz ise bu defa uzlaştırmacının ilgili savcılık nezdinde kurulmuş uzlaştırma bürosundan uzlaşma teklifi yapılmasını talep etmesi gerektiği, böyle bir taleple karşılaşan büronun da muhataba ulaşması gerekir.
Bu açıklamaların hukuki dayanağını ise,
“Ceza Muhakemesinde Uzlaştırma Yönetmeliği madde 29/7, Uzlaşma teklifinde bulunmak için çağrı; telefon, telgraf, faks, elektronik posta gibi araçlardan yararlanılmak suretiyle de yapılabilir. Ancak, bu çağrı uzlaşma teklifi anlamına gelmez; madde 29/6, Uzlaştırmacının uzlaşma teklifinde bulunacağı şüpheli, sanık, katılan, mağdur veya suçtan zarar gören ya da kanunî temsilcilerine iletişim araçlarıyla ulaşılamaması hâlinde açıklamalı uzlaşma teklifi büro aracılığıyla yapılır. Bu işlem uzlaştırmacının büroya başvurarak teklif formunu vermesi üzerine gerçekleştirilir”,
oluşturmaktadır. Müvekkile sadece ve sadece çağrı bırakma ve sms gönderme uzlaşma teklifinin tam anlamıyla iletildiğini göstermediği yönetmelikte açıkça ortaya konulmuş ve de uzlaşma formunun müvekkilime Yönetmelik m.29/6’da yazıldığı hüküm üzerine uzlaştırma bürosu tarafından hiçbir şekilde ulaştırılmadığı ortadadır. Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2018/3968 E. , 2018/18046 K. ise beyanlarımızı destekler nitelikte görüş belirtmiştir:
“.. Kabule göre de; CMK’nın 253. maddesinin dördüncü fıkrasında, büro tarafından görevlendirilen uzlaştırmacının, şüpheli ile mağdur veya suçtan zarar görene uzlaşma teklifinde bulunacağı, uzlaştırmacının, uzlaşma teklifini açıklamalı tebligat veya istinabe yoluyla da yapabileceği düzenlenmiş, şüpheli, mağdur veya suçtan zarar görenin, kendisine uzlaşma teklifinde bulunulduktan itibaren üç gün içinde kararını bildirmediği takdirde teklifi reddetmiş sayılacağı belirtilmiştir. Eğer uzlaştırmacı taraflara ulaşamamış ise ancak açıklamalı tebligat veya istinabe yoluyla uzlaşma teklifinde bulunabilecektir. Uzlaştırmacının tarafların bulunduğu yerdeki uzlaştırma bürosuna talimat yazma hak ve yetkisi bulunmamaktadır. Uzlaştırmanın yargı işlemi niteliğinde olduğu nazara alındığında anılan fıkrada sözü edilen açıklamalı tebligat, kazai mercilerce yapılacak tebligatı düzenleyen 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılacak olan tebligattır ve normal posta yoluyla bu işlem gerçekleştirilemeyecektir. Açıklamalı tebligat ya da istinabe işlemi ancak uzlaştırmacıya görev veren uzlaştırma bürosu aracılığıyla yerine getirilebilecektir.
Bu açıklamalar karşısında, uzlaşma teklif formunun sanık ve mağdura iadeli taahhütlü posta yoluyla gönderildiği ve tebliğ edilemediği anlaşıldığından, uzlaşma teklifinin taraflara yasaya uygun şekilde ve yöntemince yapılmadığı gözetilmeden, yargılamaya devamla sanığın mahkumiyetine hükmolunması, Kanuna aykırı ve sanık …’nun temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA,..”
Yine Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2018/3297 E. , 2018/3897 K.
“..Uzlaştırma Bürosu tarafından müştekiye gönderilen uzlaştırma daveti sonrasında uzlaşma teklif formunun imzalanmadığından bahisle uzlaşma sağlanamadığına dair düzenlenen rapor nazara alınarak anılan cezasının aynen infazına verilmiş ise de;
02.12.2016 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı Kanun’un 253. maddesinin 6. fıkrasında yer alan, “Resmî mercilere beyan edilmiş olup da soruşturma dosyasında yer alan adreste bulunmama veya yurt dışında olma ya da başka bir nedenle mağdura, suçtan zarar görene, şüpheliye veya bunların kanunî temsilcisine ulaşılamaması halinde, uzlaştırma yoluna gidilmeksizin soruşturma sonuçlandırılır.”şeklindeki,
Ceza Muhakemesinde Uzlaştırma Yönetmeliğinin 7/12. maddesinde yer alan, “Resmî mercilere beyan edilmiş olup da soruşturma veya kovuşturma dosyasında yer alan adreste bulunmama veya yurt dışında olma ya da başka bir nedenle mağdura, suçtan zarar görene, şüpheliye, sanığa veya kanunî temsilcisine ulaşılamaması hâlinde soruşturma veya kovuşturma konusu suçla ilgili uzlaştırma yoluna gidilmez.” şeklindeki,
Aynı Yönetmeliğin 29/7. maddesinde yer alan, “Uzlaşma teklifinde bulunmak için çağrı; telefon, telgraf, faks, elektronik posta gibi araçlardan yararlanılmak suretiyle de yapılabilir. Ancak, bu çağrı uzlaşma teklifi anlamına gelmez.” şeklindeki,
Anılan Yönetmeliğin 29/6. maddesinde yer alan, “uzlaştırmacının uzlaşma teklifinde bulunacağı şüpheli, sanık, katılan, mağdur veya suçtan zarar gören ya da kanunî temsilcilerine iletişim araçlarıyla ulaşılamaması hâlinde açıklamalı uzlaşma teklifi büro aracılığıyla yapılır.” şeklindeki, Bahsi geçen Yönetmeliğin 29/5. maddesinde yer alan, “Uzlaştırmacı, uzlaşma teklifini büro aracılığıyla açıklamalı tebligat, istinabe veya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) yoluyla da yapabilir…. Aynı kanunun 21/1-2. maddesinde yer alan, “Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirilir. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır… Kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görülmekle, İstanbul 48. Asliye Ceza Mahkemesinin 26.07.2017 tarih ve 2012/458-2013/188 sayılı ek kararının, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA…
(Kapatılan)13. Ceza Dairesi 2020/4357 E. ,2020/8245 K.
Mahkemesince, uzlaşma sağlanamadığına dair düzenlenen rapor nazara alınarak sanıkların cezalandırılmasına karar verilmiş ise de;
“02/12/2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı Kanun’un 253. maddesinin 6. fıkrasında yer alan, “Resmi mercilere beyan edilmiş olup da soruşturma dosyasında yer alan adreste bulunmama veya yurt dışında olma ya da başka bir nedenle mağdura, suçtan zarar görene, şüpheliye veya bunların kanuni temsilcisine ulaşılamaması halinde, uzlaştırma yoluna gidilmeksizin soruşturma sonuçlandırılır.” şeklindeki,Ceza Muhakemesinde Uzlaştırma Yönetmeliği’nin 7/12. maddesinde yer alan, “Resmi mercilere beyan edilmiş olup da soruşturma veya kovuşturma dosyasında yer alan adreste bulunmama veya yurt dışında olma ya da başka bir nedenle mağdura, suçtan zarar görene, şüpheliye, sanığa veya kanunî temsilcisine ulaşılamaması hâlinde soruşturma veya kovuşturma konusu suçla ilgili uzlaştırma yoluna gidilmez.” şeklindeki, Aynı Yönetmeliğin 29/7. maddesinde yer alan, “Uzlaşma teklifinde bulunmak için çağrı; telefon, telgraf, faks, elektronik posta gibi araçlardan yararlanılmak suretiyle de yapılabilir. Ancak, bu çağrı uzlaşma teklifi anlamına gelmez.” şeklindeki,
Anılan Yönetmeliğin 29/6. maddesinde yer alan, “Uzlaştırmacının uzlaşma teklifinde bulunacağı şüpheli, sanık, katılan, mağdur veya suçtan zarar gören ya da kanunî temsilcilerine iletişim araçlarıyla ulaşılamaması hâlinde açıklamalı uzlaşma teklifi büro aracılığıyla yapılır. şeklindeki, Bahsi geçen Yönetmeliğin 29/5. maddesinde yer alan, “Uzlaştırmacı, uzlaşma teklifini büro aracılığıyla açıklamalı tebligat, istinabe veya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) yoluyla da yapabilir.”…. Somut olayda, uzlaştırma raporunda, uzlaştırmacı tarafından müşteki ve sanıklara cep telefonlarından ulaşılmaya çalışıldığı, ulaşılamayınca taraflara tebligat çıkarıldığı, ancak süresinde başvuruda bulunmadıklarından bahisle uzlaştırmanın teklif aşamasında kaldığı gerekçesiyle rapor düzenlenerek mahkemesine sunulmuş ise de; dosya kapsamında uzlaşmanın anlam ve sonuçlarını anlatan teklif formlarına ilişkin olarak çıkartılan tebligat mazbatalarından sadece sanık …’a ilişkin tebligat parçasının bulunduğunun ve bu tebligatın da bila tebliğ iade edildiğinin anlaşılması, müşteki sanıklar … ve … için çıkartılan tebligat belgelerinin ise bulunmadığının, sadece gönderi takip çıktılarının bulunduğunun, gönderi çıktılarına göre de tebligatların bila tebliğ iade edildiğinin anlaşılması karşısında; yukarıda anlatılan şekilde taraflara uzlaşma teklif formlarının usulüne uygun tebliğ edilmesi, tebliğ mazbatalarının dosya kapsamına alınarak uzlaştırma raporunun denetime elverişli şekilde düzenlenmesi gerekirken, uzlaşma sağlanamadığı şeklinde düzenlenen raporun usulünce tanzim edilmediği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden anılan kararın bozulması gerektiğinin ihbar olunduğu anlaşılmıştır.”
Yapılan usülsüz tebliğ sonucu kendisine kanunun tanıdığı uzlaşma müessesesinden yararlanamayan müvekkilimin bu noktadaki hak kayıpları çok ağır olacaktır. Uzlaşmanın sağlanamadığı yönünde tutulan tutanağın uzlaştırmacı tarafından uzlaştırma bürosuna gönderilmesi sonucunda müvekkil hakkında iddianame düzenlenmiştir. Bunun akabinde yapılan yargılama sonucunda yukarıda belirttiğimiz üzere müvekkilim 5 AY HAPİS CEZASINA HÜKMEDİLMİŞ olup aynı zamanda Anadolu 10.Ağır Ceza Mahkemesinin ………………… sayılı dosyasına bildirimde bulunulmasına karar verilmiştir. Ortada husumete dair hiçbir delil kalmamasına, tarafların uzlaşmaya niyetlerinin olmasına ancak uzlaşmanın yasa hükümlerine uygun şekilde yapılmamış olmasına bu noktada hem bizim hem müvekkilin beyanlarının mahkeme huzurunda dikkate alınmamasına mütevellit müvekkilimin diğer mahkemede devam eden hükmün açıklanmasına sebebiyet vereceği ve bu noktada geri dönülmez hak kayıplarına yol açacağı ortadadır.
3-)Mahkemenizde görülmeye devam eden işbu dosyada tarafımıza X Asliye Ceza Mahkemesi’ne beyanda bulunmamız için süre verdiğiniz ve bir sonraki celsenin …………… tarihinde olması sebebiyle……………… tarihli Ceza Mahkemeleri Ön bürosu Alındı Belgesini mahkemenize sunarak KANUN YARARINA BOZMA YOLUNA BAŞVURDUĞUMUZU BELİRTİRİZ. Bu nedenle müvekkilim açısından ağır ve dönüşü olmayan hak kayıplarına yol açmaması açısından KANUN YARARINA BOZMA başvurumuzun Ceza Muhakemesi Kanunu m.218 hükmüne binaen bekletici mesele olarak yapılmasını talep ederiz. (EK-5 ALINDI BELGESİ)
HUKUKİ NEDENLER:
5271 S. K. ve ilgili mevzuat.
SONUÇ VE İSTEM:
Yukarıda açıklanan nedenlerle, müvekkilimiz hakkında verilecek hükmün ağır ve dönüşü olmayan hak kayıplarına sebebiyet vermemek adına X Asliye Ceza Mahkemesi X Kararına karşı Kanun Yararına Bozma Başvurusunda bulunduğumuzu belirtir bu sebeple mahkemenizde görülmekte olan işbu dosyanın Kanun Yararına Bozma sonucu hakkında bekletici mesele yapılmasını talep eder gereğinin yapılmasını arz ederim.
EKLER :
1-) Adana … Asliye Ceza Mahkemesi’nin
2-) Adana … Ağır Ceza Mahkemesinin
3-) Uzlaştırma Bürosu Teklif Formu ve Tutanak
4-) Yargıtay Kararları
5-) ALINDI BELGESİ
SANIK Vekili