Uçuşta 5 Saatlik Rötar Uçuşun İptal Edildiği Anlamını Taşımaz

Bu Yargıtay kararı 21.04.2022 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

Karardan önemli kesitler:

  • Sivil Havacılık Genel Md. Yolcu Hakları Uygulama Esasları Genelgesi’nin tazminat ödenmesine ilişkin 6. maddesinin yürütmesinin durdurulmasına Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 2016/1226 YD. itiraz sayılı kararı ile karar verilmiştir.
  • Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle Tüketici Hakem Heyetinin uyuşmazlıkta görevli olduğunu, kararın Yolcu Hakları Uygulama Esasları Genelgesine uygun bulunduğunu davacının uçuşu tehir etmesinin süre itibariyle uçuşun iptali niteliğinde olduğunu bildirerek davanın reddini savunmuştur.
  • AB’nin 261/2004 sayılı Tüzüğüne göre üç saat veya daha fazla süren gecikmeler uçuşun iptali niteliğinde ve tazminatı gerektirmekle birlikte, Türkiye Cumhuriyeti’nin AB’ye tam üye olmaması nedeniyle AB Tüzüklerinin doğrudan doğruya uygulama imkanı bulunmamaktadır.
  • Yönetmelikte uçuş tehirinin 5 saat olması halinde uçuşun iptaline ilişkin hükümlerin uygulanacağı yönünde hiçbir açıklık yoktur.
  • Tüketici Hakem Heyetince, yasal dayanağı olmadığı halde 5 saatlik uçuş tehirinin, uçuş iptali kabul edilmek suretiyle, yürütmesi durdurulan ve uyuşmazlıkla ilgisi bulunmayan  Genelgenin l /6 maddesine istinaden tazminata hükmedilmesi ve taşıyıcı tarafından açılan  Hakem Kararının iptaline yönelik davanın Tüketici Mahkemesince reddi yürürlükteki hukuka aykırıdır.

📜 Yargıtay Kararı

Yargıtay 11. Hukuk Dairesinden:

ESASNO : 2021/3736

KARAR NO : 2022/704

TÜRK MİLLETİ ADINA YARGITAY İLAMI

MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. TÜKETİCİ MAHKEMESİ

TARİHİ: 29/03/2019

NUMARASI: 2017/425-2019/183

DAVACI: ONURAIR TAŞIMACILIK A.Ş 

VEKİLİ: AV. NEDİM KARAKO

DAVALI: MARIO SCHICCKE

VEKİLİ: AV. MELİS ERSÖZ KOCA

Taraflar arasındaki davada Bakırköy 3. Tüketici Mahkemesi tarafından verilen  yukarıda sayı ve tarihi belirtilen kararın HMK 363. maddesi uyarınca kanun yararına  bozulmasının Adalet Bakanlığı tarafından istenilmesi üzerine, dava dosyası ve içerisindeki  dilekçeler, duruşma tutanakları ve diğer tüm dosya kapsamı delil ve belgeler incelendi.  Gereği müzakere edilip düşünüldü:

Davacı vekili, davalının, müvekkili şirketin 30.09.2015 tarihli ve 17.15 kalkış saatli  8Q812 sayılı Leipzig – Antalya seferinden 1 bilet aldığı, uçuşun 5 saat gecikmeli olarak yapıldığı, SHY-Yolcu Yönetmeliğinde düzenlenen “Uçuşların İptali” maddesi gereğince  tazminata hak kazandığı iddiasıyla 400 Euro’nun TL karşılığı olan 1.576,04 TL’ye  hükmedilmesi istemi ile Bakırköy İlçe Tüketici Hakem Heyetine dava açtığını, Hakem Heyetinin 16.06.2017 tarihli kararı ile şikayetin kabulü ile 400 Euro’nun TL karşılığı 1.576,04 TL’nin tüketiciye iadesine karar verildiğini, oysa uyuşmazlığın ticari dava niteliğinde bulunması, Asliye Ticaret Mahkemesinin görev alanına girmesi nedeniyle Tüketici Hakem Heyetinin görevsiz olduğunu, SHY Yolcu Yönetmeliği Hükümlerine göre uçuş tehirinin, herhangi bir tazminat sorumluluğu gerektirmediğini, 1500-3500 km arası uçuş tehirlerinde 3 saat veya daha fazla tehir durumunda taşıyıcı şirketin hizmet sunma  yükümlülüğü bulunduğunu, Sivil Havacılık Genel Md. Yolcu Hakları Uygulama Esasları Genelgesi’nin tazminat ödenmesine ilişkin 6. maddesinin yürütmesinin durdurulmasına Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 2016/1226 YD. itiraz sayılı kararı ile karar verildiğini, uçuşların tehirinde, uçuşun iptaline ilişkin hükümlerin uygulanamayacağını bildirerek Bakırköy İlçe Tüketici Hakem Heyetinin 16/06/2017 tarihli kararının iptaline karar  verilmesini istemiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle Tüketici Hakem Heyetinin uyuşmazlıkta görevli olduğunu, kararın Yolcu Hakları Uygulama Esasları Genelgesine uygun bulunduğunu davacının uçuşu tehir etmesinin süre itibariyle uçuşun iptali niteliğinde olduğunu bildirerek davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve Tüketici Hakem Heyeti dosyası içeriğine göre, uçuşun 5 saat gecikmeli yapıldığı, 5 saat ve üzeri gecikmelerin Yolcu Hakları Uygulama Esasları Genelgesinde uçuşun iptali ile eşdeğer sayıldığı SHY-Y oku Yönetmeliğinin 8. maddesine göre tazminat ödenmesi gerektiği Hakem Heyeti kararının yerinde olduğu gerekçesiyle davanın reddine kesin olarak karar verilmiştir.

Karar aleyhine davacı vekilinin talebi üzerine T.C. Adalet Bakanlığınca HMK 363. maddesi gereğince kanun yararına bozma yoluna başvurulmuştur.

Dava hava yolu taşıma ilişkisinden kaynaklanan Tüketici Hakem Heyeti Kararının iptali istemine ilişkindir.

Davalının, davacı şirketten 30.09.2015 tarihli ve 17.15 kalkış saatli Leipzig-Antalya seferinden bilet aldığı, uçuşun 5 saat tehir edildiği konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır.

Davacı, uçuş tehiri ile uçuş iptalinin farklı hükümlere tabi olduğunu, uçuş tehirinin tazminat gerektirmediğini, Hakem Heyeti Kararının yasal dayanağının bulunmadığını iddia etmekte,  

Davalı ise 5 saatlik uçuş tehirinin, uçuşun iptali niteliğinde olduğunu, tazminat gerektirdiğini savunmaktadır.

Uyuşmazlık, 5 saatlik uçuşun tehiri nedeniyle yönetmeliğin uçuşun iptaline ilişkin hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağına ilişkindir.

Türk Hukukunda hava yolu ile seyahat eden yolcuların hakları, Sivil Havacılık Genel  Müdürlüğünce çıkarılan “Hava yolu ile Seyahat Eden Yolcuların Haklarına Dair Yönetmelikte” düzenlenmiştir. Bunun dışında bir kanun veya tüzük bulunmamaktadır. Yönetmeliğin dayanağı ise AB’nin 261/2004 sayılı Tüzüğüdür.

AB’nin 261/2004 sayılı Tüzüğüne göre üç saat veya daha fazla süren gecikmeler uçuşun iptali niteliğinde ve tazminatı gerektirmekle birlikte, Türkiye Cumhuriyeti’nin AB’ye tam üye olmaması nedeniyle AB Tüzüklerinin doğrudan doğruya uygulama imkanı bulunmamaktadır.

Hava Yolu ile Seyahat Eden Yolcuların Haklarına Dair Yönetmeliğin (SHY-Yolcu) Tanımlar başlıklı 411-g maddesinde, iptali önceden planlanmış olan ve en azından bir yerin rezerve edildiği bir uçuşun gerçekleştirilmemesi olarak tanımlanmış uçuşların tehiri başlıklı 7/3 maddesinde “tehirin en az 5 saat olması durumunda 9. maddenin 1. fıkrasının (a)  bendinde belirtilen yardımı taşıyıcının yolculara teklif etmek zorunda olduğu, Yönetmeliğin 911-a maddesinde seyahatin gerçekleştirilmeyen bölüm veya bölümleri ile yolcunun planlamış olduğu seyahatin tamamlanmasının artık herhangi bir anlamı kalmaması durumunda seyahatin gerçekleştirilen bölümü veya bölümleri için, bilet ücretinin tamamının  satın alınmış olduğu fiyat üzerinden nakit olarak veya elektronik banka havalesi, banka ödeme emirleri, banka çekleri ile ödenmesi veya yolcunun imzalı mutabakatı olması durumunda seyahat fişleri ve/veya diğer hizmetler şeklinde en geç yedi gün içinde iade edilmesi; ayrıca yolcunun seyahatinin ilk başlangıç noktasına ilk fırsatta dönmesini sağlayacak bir dönüş uçuşunun ücretsiz sağlanmasını tercih hakkı verilmesi, Tazminat Hakkı başlıklı 8/1 maddesinde bu maddeye atıfta bulunulması durumunda b) bendi gereğince 1500 – 3500 km arası uçuşlar için 400 Avronun Türk Lirası cinsinden karşılığının tazminat olarak  ödeneceği, uçuşların iptali başlıklı 6. maddesinde de yolcuların 8. madde hükümlerine göre tazminat isteyebilecekleri düzenlenmiştir.

Yönetmelikte uçuş tehirinin 5 saat olması halinde uçuşun iptaline ilişkin hükümlerin uygulanacağı yönünde hiçbir açıklık yoktur.

Yönetmeliğe dayanılarak çıkarılan Sivil Havacılık Genci Müdürlüğünün 02.09.2015 tarihli Genelgesinin 9/2 maddesinde “1500 ile 3500 km arası uçuşlar için 7,5 saat veya uçuş süresi 4 saat ve fazla uçuşlar için uçuş süresinin 2 katı veya daha fazla” mücbir sebep olmaksızın tehir edilmesi halinde tehirin uçuş iptali olarak değerlendirileceği,

Yürütmesi durdurulan Genelgenin 1/6 maddesinde de “Mevzuatın ilgili maddelerinde  tanımlanan yükümlülükler uçuşu icra eden hava taşıma işletmelerince zamanında yerine getirilir, başvurular zamanında değerlendirilir, konu ile ilgili aksamaya mahal verilmemesini teminen gerekli önlemler işletmelerce alınır, aksi takdirde yolculara SHY-YOLCU kapsamında tazminat hakkı ödenir.” hükmü getirilmiştir.

Genelgenin 9/2 maddesinde görüldüğü üzere 7,5 saat veya daha fazla tehir için uçuş iptali olarak değerlendirileceği öngörülmüştür.

Şu halde 1500-3500 km arası için uçuşlarda tehirin 5 saat olması durumunda uçuş iptali olarak değerlendirileceği konusunda gerek Yönetmelikte ve gerekse Genelgede bir hüküm bulunmamaktadır.

Somut uyuşmazlıkta davalı tüketici 1500-3500 km Leipzig-Ankara uçuşu için davacı taşıyıcıdan bilet almış, taşıyıcı tarafından uçuş 5 saat tehir edilmiş, tüketici 5 saatlik uçuş tehirinin uçuş iptali niteliğinde olduğundan bahisle Yönetmeliğin 8/1-b maddesi gereğince 400 Avro karşılığı TL tazminat ödenmesi istemi ile Tüketici Hakem Heyetine başvurmuş, Hakem Heyetince tüketicinin başvurusu kabul edilmiştir.

Yukarıda açıklanan Yönetmelik ve Genelge hükümlerinden de anlaşıldığı üzere dava konusu uçuşun 5 saat tehir edilmesinin, uçuşun iptali niteliğinde olduğu konusunda hiçbir yasal düzenleme bulunmamaktadır.

Bu halde tüketici uçuş tehiri nedeniyle Yönetmeliğin 7/3 maddesi gereğince taşıyıcıdan ancak yardım talep edebilecektir.

Dava konusu tehirin, uçuş iptali niteliğinde bulunmamasına göre, uçuş iptalinde  uygulanması gereken Yönetmeliğin 6. maddesi delaletiyle 8. madde hükümlerine göre tazminat istenilemez. Kaldı ki normlar hiyerarşisinde yönetmelikten daha alt seviyede bulunan Genelgenin 9/2 maddesi gereğincede tehirin, uçuş iptali olarak kabulü mümkün değildir.

Tüketici Hakem Heyetince, yasal dayanağı olmadığı halde 5 saatlik uçuş tehirinin, uçuş iptali kabul edilmek suretiyle, yürütmesi durdurulan ve uyuşmazlıkla ilgisi bulunmayan  Genelgenin l /6 maddesine istinaden tazminata hükmedilmesi ve taşıyıcı tarafından açılan  Hakem Kararının iptaline yönelik davanın Tüketici Mahkemesince reddi yürürlükteki hukuka aykırı bulunduğundan yerel mahkeme kararının kanun yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Adalet Bakanlığının HMK 363. maddesine dayalı kanun yararına bozma isteğinin kabulü ile yerel mahkeme kararının sonuca etkili  olmamak üzere BOZULMASINA, gereğinin yapılması için karar örneği ile dosyanın Adalet  Bakanlığı’na gönderilmesine, 27/01/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Yazar Hakkında: Avukat Saim İncekaş

Saim İncekaş, Adana Barosu'na kayıtlı bir avukattır. 2016 yılından bu yana Merkezi Adana'da bulunan ve kurucusu olduğu İncekaş Hukuk Bürosu'nda çalışmaktadır. Yüksek lisans derecesi ile hukuk eğitimini tamamladıktan sonra bu alanda birçok farklı çalışma yürütmüştür. Özellikle aile hukuku, boşanma, velayet davaları, çocuk hakları, ceza davaları, ticari uyuşmazlıklar, gayrimenkul, miras ve iş hukuku gibi alanlarda uzmandır. Saim İncekaş, sadece Adana Barosu'nda değil, aynı zamanda Avrupa Hukukçular Derneği, Türkiye Barolar Birliği ve Adil Yargılanma Hakkına Erişim gibi dernek ve kuruluşlarda da aktif olarak görev almaktadır. Bu sayede, hukukun evrenselliği konusundaki farkındalık ve hukuk sistemine olan güveni arttırmaya yönelik birçok çalışmada yer almaktadır. Randevu ve Ön Görüşme İçin WhatsApp Üzerinden Hemen İletişime Geçin

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir