ADANA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NE
DOSYA NO :
TALEP KONUSU : Bedel Artırım İstemi
AÇIKLAMALAR :
Davacı müvekkil Ahmet; 2017 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı olarak geçici ve kesin iş göremezlik maddi tazminatı için davalı Adalet Sigorta A.Ş. aleyhine 6100 sayılı HMK’nın 107. maddesi uyarınca fazlaya ilişkin dava ve haklarımız ile dava değerini arttırma hakkımız saklı kalmak kaydıyla geçici ve kesin iş göremezlik maddi tazminatı olarak toplamda 1.000,00 TL tazminatını temerrüt tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi’yle birlikte 6098 sayılı Borçlar Kanunu 50. ve 51 maddesi ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 88. maddesine göre müştereken ve müteselsilen sorumlu esasına dayalı olarak davalı Adalet Sigorta A.Ş.’den tahsiline karar verilmesi için işbu dava açılmıştır.
1-) Davacı müvekkil Ahmet; 2017 günü saat 17.00 sıralarında Adana Seferini yapan Ahmet’in sevk ve idaresindeki 11 plakalı 2012 model ford marka 2 tipi minibüsyle Seyhan ilçesinde … Bulvarı çevre yolundan Adana ili istikametine doğru seyir halindeyken 30+200’e hızlı bir şekilde yol halindeyken Kemal’in sevk ve idaresinde bulunan 12 plakalı 2012 model mıtsubıshı 245 – l200 çift kabın kamyonet 4×2 ınvıte marka kamyonete çarpması sonucu çift taraflı ölümlü, yaralamalı maddi hasarlı trafik kazasında 11 plakalı aracın içerisinde yolcu olarak yer almaktadır.
Kazaya sebebiyet veren Adil’in sevk ve idaresindeki 11 plakalı 2012 model ford marka 2 tipi minibüsün kaza tarihi olan 2017 tarihi itibariyle KTK Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; 3 no.lu poliçe ile davalı Adalet Sigorta Anonim Şirketi’ne trafik sigortasıyla sigortalı olduğundan işbu sigorta şirketi müvekkil Ahmet’in geçici ve kesin iş göremezlik maddi tazminatından hep birlikte 6098 sayılı BK’nın 50. ve 51 maddesi ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 88. maddesine göre müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarından işbu davayı şimdilik davalı Adalet Sigorta A.Ş.’ye 2017 yılında sigorta şirketinin kişi başına sakatlanma ve ölüm halinde üstleneceği teminat limiti olan 330.000,00 TL(faiz ve masraflar hariç) tutarına göre açılmıştır.
2-) 11.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Borçlar Kanunu 50. maddesine göre “Birden fazla kişiler birlikte bir zarara neden olmuşlarsa, sorumluluk derecelerine bakılmaksızın ve eylemlerinin türü yönünden bir ayrım yapılmaksızın, zarar görene karşı, her biri ayrı ayrı zararın tamamından ortaklaşa ve zincirleme sorumlu olurlar.”
Genel Borçlar Kanunu’nun 51.maddesine göre “Birden çok kimseler değişik nedenlerle aynı zarardan sorumlu olurlarsa, zarar görene karşı ortaklaşa zincirleme sorumlu olurlar.”
Zarar gören, bu iki hükme dayanarak Borçlar Kanunu 142.maddesine göre ZARARININ TÜMÜNÜ ZİNCİRLEME SORUMLULARDAN BİRİNE KARŞI AÇACAĞI BİR DAVA ile İSTEYEBİLECEĞİ GİBİ, SORUMLULARIN HEPSİNE KARŞI AÇACAĞI TEK DAVA İLE DE İSTEYEBİLİR. Yasa’nın 141.maddesi gereğince zincirleme sorumluluk (teselsül), ister yasalardan ve ister sözleşmeden doğmuş olsun, bu kuraldan yararlanma hakkı yalnızca zarara uğrayanın, daha geniş bir deyimle, alacaklınındır.
3-) Bunun yanında 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 88. maddesine göre de, BİRDEN FAZLA KİŞİ TAZMİNATLA YÜKÜMLÜ BULUNUYORSA, BUNLAR ORTAKLAŞA VE ZİNCİRLEME SORUMLU TUTULURLAR ve 6098 sayılı BK. m.141’e göre BORÇLULARDAN HER BİRİ BORCUN “TAMAMINDAN” SORUMLUDURLAR.
Zira zarar görenin kusurunun bulunmaması durumunda, SORUMLULAR ARASINDAKİ KUSUR DAĞILIMININ ARAŞTIRILMASI VE AYRINTILARI İLE BELİRTİLMESİ GEREKMEZ. Öğretide, birden çok kimsenin birlikte bir zarara neden olmaları durumunda, zarar görene karşı her birinin ayrı ayrı “zararın tamamından” sorumluluklarına “dış ilişki” ve kendi aralarında (kusur oranlarına ve sorumluluk derecelerine göre) zararın paylaşımına “iç ilişki” denmektedir.
4-) Öte yandan, sigortacının kusura göre sorumlu tutulması, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85-86 ve 95. maddelerine de aykırıdır. Yasa’nın 95. maddesine göre “Sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran haller zarar görene karşı ileri sürülemez.” yasal düzenlemesine de aykırılık teşkil eder.
NİTEKİM YARGITAY İÇTİHATLARINDA DA BU KONUDA;
a-) 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 163. maddesi (818 sayılı BK m.142) gereğince; müteselsil sorumlulukta, zarar gören dilediği borçluya başvurma hakkına haizdir. Zarar gören dilerse sorumlulardan birine, dilerse hepsine veya bir kısmına karşı dava açabilir. Zira; müteselsil sorumlulukta kural olarak borçlulardan her biri borcun tamamından sorumludur. O halde mahkemece; davacı tarafın hem dava dilekçesinde, hem de ıslah dilekçesinde, zararın tamamının davalıdan tahsilini talep ettiği nazara alınarak, müteselsil sorumluluk ilkesi gereğince, zararın tamamından davalının sorumlu tutulması gerekirken, yanlış değerlendirme sonucu kusur nispetinde tazminata hükmedilmesi doğru görülmemiş, bu husus hükmün davacı yararına bozulmasını gerektirmiştir.(Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 31.05.2016 Tarih ve E: 2015/16137, K: 2016/8576 Sayılı Kararı)
b-) “Birden çok kişilerin birlikte bir zarara neden olmaları durumunda, zarar görenin, zararının tümünü zincirleme sorumlulardan yalnız birine karşı açacağı bir dava ile isteyebileceği gibi, sorumluların hepsine karşı açacağı tek dava ile de isteyebileceğine ilişkin kararlar:
Birden çok kimsenin birlikte neden oldukları zarardan sorumluluklarını düzenleyen BK. 50.maddesi ya da birden çok kimsenin değişik nedenlerle aynı zarardan sorumluluklarını düzenleyen aynı Yasa’nın 51.maddesi ile yine BK.142.maddesi hükmü gereği, davacı, tüm zincirleme sorumluların hepsinden veya birinden zararın tamamını veya bir bölümünü istemekte özgürdür.”(HGK. 15.05.1996, E.1996/21-104 – K. 1996/341) (Yasa HD. 1996/7-1110 , No: 413)
c-) “İki aracın kusurlu hareketinden kaynaklanan tazminat davasında, her iki sürücü ortaklaşa ve zincirleme sorumlu olduklarından, davacı tüm zararını bir sürücüden isteyebilir.”(4.HD. 04.11.1986, 6633-7528) (Yasa HD. 1987/6-878, No: 344)
d-) “Haksız fiilin oluşumunda belli bir kusur olan davalı, bu fiilden zarar gören ve kusuru bulunmayan davacıya karşı, BK.nun 50.maddesi uyarınca zararın tamamından diğer fail ile birlikte müteselsilen sorumludur.”(11.HD.01.10.1992, E.1991/2392 – K.1992/9394) (YKD.1992/12-1877)
e-) “Birden çok kimsenin birlikte neden oldukları zarardan sorumluluklarını düzenleyen BK. 50.maddesi ya da birden çok kimsenin değişik nedenlerle aynı zarardan sorumluluklarını düzenleyen BK. 51.maddesi uyarınca ve aynı Yasa’nın 142.maddesi hükmüne dayanarak davacı, zararının tümünü zincirleme sorumlulardan birine karşı açacağı bir dava ile isteyebileceği gibi, sorumluların hepsine karşı açacağı tek dava ile de isteyebilir.”(HGK.24.06.1983, E.1981/9-533 – K.1983/724) (YKD.1984/6-838)
f-) “2918 sayılı Yasa’nın 88.maddesine göre, aynı zarardan sorumlu olan kişiler müteselsil (ortaklaşa ve zincirleme) sorumludur. BK’nun 141.maddesine göre müteselsil borçlulardan her biri borcun tamamından sorumludurlar. Kusurun bir kısmının dava dışı üçüncü kişide olduğunun sonradan ortaya çıkması davalının zararın tamamından sorumlu tutulmasına engel değildir.”(19.HD. 02.04.1993, E.1992/8679 – K.1993/2410) (YKD.1993/11-1702)
g-) “Kazada birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, 2918 sayılı Yasa’nın, tam müteselsil sorumluluk esasını getirdiği ve talepte bulunulduğu gözetilerek müteselsil ödetme kararı verilmelidir. 2918 sayılı Yasa’nın en önemli yeniliklerinden biri, tam müteselsil sorumluluk esasını getirmesidir. Konuyla bağlantılı olan 88.maddesinde “bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur” denilmektedir. Davacı, yasadan kaynaklanan bu hakkına dayanarak ve açık bir anlatımla “müteselsil” ödetme isteğinde bulunmuştur. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.”(19.HD. 18.10.1999, 3345-6006) (YKD.2000/3-421)
h-) “Birden çok kimsenin birlikte neden oldukları zarardan sorumluluklarını düzenleyen Borçlar Kanunu’nun 50-51 ve 141. maddeleri gereği alacaklı zarara sebebiyet veren tüm müteselsil borçluların hepsinden veya birinden zararın tamamını veya bir kısmını istemekte serbesttir.”(21.HD.23.02.1999, 692-686)
6100 sayılı HMK.’nın 107. maddesi uyarınca açmış olduğumuz işbu davamıza Hesap Bilirkişisi Av. Vedat GÜLEÇ tarafından hazırlanan 17.04.2021 tarihli Bilirkişi Raporu’nda; “sürekli iş göremezlik zararının toplamının 876.234,32 TL, geçici iş göremezlik süresinin 9 ay kadar olan geçici iş göremezlik zararının toplamının 13.585,52 TL ve bakıcı gideri toplamının 1.777,50 TL” olduğu şeklinde hesaplama yapıldığı görülmektedir.
6100 sayılı HMK.’nın 107/1 maddesinde; “davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkânsız olduğu hâllerde, alacaklı, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabilir.” ile 107/2 maddesinde ise “Karşı tarafın verdiği bilgi veya tahkikat sonucu alacağın miktarı veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda davacı, iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın davanın başında belirtmiş olduğu talebini artırabilir.” düzenlemesi yer almaktadır.
Yukarıda arz ve izah edilen nedenle 6100 sayılı HMK’nın 107. maddesi uyarınca açmış olduğumuz işbu davamıza sunulan 2021 tarihli bilirkişi raporunda; davacı müvekkil olan Ahmet için kesin(sürekli) iş göremezlik maddi tazminat miktarını 2017 yılında sigorta şirketinin kişi başına sakatlanma ve ölüm halinde üstleneceği teminat limiti olan 330.000,00 TL toplam olacak şekilde maddi tazminatı için işbu bedel artırım talebinde bulunma zaruriyeti hasıl olmuştur.
SONUÇ VE TALEP : Yukarıda saydığımız nedenler BEDEL ARTIRIM TALEBİMİZİN KABÜLÜNE;
1-) Fazlaya ilişkin dava ve talep hakkımızın SAKLI KALMASINA,
2-) 6100 sayılı HMK.’nın 107. maddesi uyarınca işbu davamızda sunulan bilirkişi raporu doğrultusunda davacı müvekkil Ahmet için toplamda 330.000,00 TL olacak şekilde KESİN(SÜREKLİ) İŞ GÖREMEZLİK MADDİ TAZMİNATI’nı temerrüt tarihi olan 2017 tarihinden itibaren YASAL FAİZİ’yle birlikte davalı ADALET SİGORTA A.Ş.’den 6098 sayılı BK.’nın 50. ve 51 maddesi ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 88. maddesine göre MÜŞTEREKEN VE MÜTESELSİL ESASINA DAYALI OLARAK TAHSİLİYLE DAVACI MÜVEKKİLE ÖDENMESİNE,
3-) Yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep ederim.
Saygılarımla;
Davacı Vekili
Not: İşbu Bedel Artırım Dilekçemizi ve Bilirkişi Raporunu Gün Beklenmeksizin Davalıya Tebliğ Edilmesini Talep Ediyoruz