TMK 947. Madde
Türk Medeni Kanunumuzun 947. maddesi şu şekildedir:
TAŞINIR REHNİ – Teslime bağlı rehin – Rehnin hükümleri – Rehnin kapsamı
Madde 947 – Rehin, taşınırı eklentileriyle birlikte kapsar.
Aksi kararlaştırılmış olmadıkça alacaklı, rehinli taşınırın doğal ürünlerini, bütünleyici parçası olmaktan çıkınca malike vermekle yükümlüdür.
Rehin, paraya çevirme sırasında bütünleyici parça niteliğindeki doğal ürünleri de kapsar.
Başlık
TMK 947. maddesinin ait olduğu bölüm başlık ismi şu şekildedir: DÖRDÜNCÜ KİTAP: EŞYA HUKUKU – İKİNCİ KISIM: SINIRLI AYNİ HAKLAR – ÜÇÜNCÜ BÖLÜM: TAŞINIR REHNİ – BİRİNCİ AYIRIM: TESLİME BAĞLI REHİN VE HAPİS HAKKI
Madde başlığı şu şekildedir: TAŞINIR REHNİ – Teslime bağlı rehin – Rehnin hükümleri – Rehnin kapsamı
Gerekçe
Türk Medeni Kanunu 947. maddesinin gerekçesi ise şu şekildedir:
Eski Kanunun 861 inci maddesini karşılamaktadır.
Kaynak Kanunun 892 inci maddesine uygun olarak üç fıkra halinde düzenlenmiştir.
Maddeyle, taşınır rehninin kapsamı; taşınırın eklentileri (teferruatları), taşınırın asıldan ayrılmamış doğal ürünleri (tabii semereler) olarak belirtilmiştir.
İkinci fıkrada doğal ürünlerin asıldan ayrılınca, malike verilmesi gerektiği açıklanarak, bunların rehnin kapsamı içinde olması, asılla birleşik olması ile sınırlı tutulmuştur. Madde metninde taşınırın bütünleyici parçaları (mütemmim cüzleri) sayılmamış ise de, bunların taşınır rehninin kapsamı içinde olması 684 üncü maddeden çıkan zorunlu bir sonuçtur. Madde metninde rehin verilen taşınırın “sigorta tazminatı” rehnin kapsamı içinde sayılmamış ise de, rehnedilenin kaim değeri olarak, sigorta tazminatı da doğal olarak rehnin kapsamı içinde olacaktır. Taşınırın medeni semereleri ise, taşınır rehninin kapsamı içinde sayılmamaktadır. Alacak üzerinde kurulan taşınır rehinlerinde, rehnedilen alacağın faizleri 959 uncu maddede özel olarak düzenlediği üzere, rehnin kapsamı içinde sayılmıştır.
Taşınır eşyanın korunması için alacaklının yaptığı giderler, rehnin kapsamı içinde görülmemiş ise de, alacaklının bunlar için 950 inci madde uyarınca genel hapis hakkı çerçevesinde kanuni bir rehin hakkı olacağı göz önünde bulundurulmalıdır.