Türk Medeni Kanunu Madde 756

Sayfa içeriği:

  2 Dakikalık Okuma

TMK 756. Madde

Türk Medeni Kanunumuzun 756. maddesi şu şekildedir:

Kaynak ve yeraltı suları – Mülkiyet ve irtifak hakkı

Madde 756 – Kaynaklar, arazinin bütünleyici parçası olup, bunların mülkiyeti ancak kaynadıkları arazinin mülkiyeti ile birlikte kazanılabilir.

Başkasının arazisinde bulunan kaynaklar üzerindeki hak, bir irtifak hakkı olarak tapu kütüğüne tescil ile kurulur.

Yeraltı suları, kamu yararına ait sulardandır. Arza malik olmak, onun altındaki yeraltı sularına da malik olmak sonucunu doğurmaz.

Arazi maliklerinin yeraltı sularından yararlanma biçimi ve ölçüsüne ilişkin özel kanun hükümleri saklıdır.

Başlık

TMK 756. maddesinin ait olduğu bölüm başlık ismi şu şekildedir: DÖRDÜNCÜ KİTAP: EŞYA HUKUKU – BİRİNCİ KISIM: MÜLKİYET – İKİNCİ BÖLÜM: TAŞINMAZ MÜLKİYETİİKİNCİ AYIRIM: TAŞINMAZ MÜLKİYETİNİN İÇERİĞİ VE KISITLAMALARI

Madde başlığı şu şekildedir: Kaynak ve yeraltı suları – Mülkiyet ve irtifak hakkı

Gerekçe

Türk Medeni Kanunu 756. maddesinin gerekçesi ise şu şekildedir:

Eski Kanunun 679 uncu maddesini karşılamaktadır.

Eski maddenin birinci fıkrasındaki ikinci cümle yeni bir fıkra haline getirilmek suretiyle madde dört fıkra olarak düzenlenmiştir.

“Kaynaklar” şeklindeki konu başlığı, “Kaynak ve yeraltı suları” olarak değiştirilmiş, madde arılaştırılmak suretiyle yeniden kaleme alınmıştır.

Eski maddenin ikinci fıkrası 138 sayılı Kanun ile değiştirilip, yeraltı sularının kamu yararına ait oldukları kabul edilmiş idi. Ancak bu değişiklikten sonra 167 sayılı Yeraltı Sulan Hakkındaki Kanun yürürlüğe konulmuştur. Bu Kanunun 1 inci maddesi, 679 uncu maddenin ikinci fıkrasında yer alan hükmü tekrar etmiştir. İkinci fıkrada yer alan “genel olarak” deyimi, gereksiz bir deyim olup, maddeye alınmamıştır. Zira yeraltı suları daima menfaati umuma ait sulardır. Bunun özel olan bir hali yoktur.

Maddenin son fıkrasında sözü edilen “arazi sahipleri” deyimi, hem suyun çıktığı arazi malikini, hem de komşu malikleri içerecek genişliktedir.

ADALET KOMİSYONU RAPORU

– Tasarının 756 ncı maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “siciline” ifadesi, Tasarının diğer maddeleriyle terim birliğinin sağlanması amacıyla “kütüğüne” şeklinde değiştirilmiştir.

Yazar Hakkında: Avukat Saim İncekaş

Saim İncekaş, Adana Barosu'na kayıtlı bir avukattır. 2016 yılından bu yana Merkezi Adana'da bulunan ve kurucusu olduğu İncekaş Hukuk Bürosu'nda çalışmaktadır. Yüksek lisans derecesi ile hukuk eğitimini tamamladıktan sonra bu alanda birçok farklı çalışma yürütmüştür. Özellikle aile hukuku, boşanma, velayet davaları, çocuk hakları, ceza davaları, ticari uyuşmazlıklar, gayrimenkul, miras ve iş hukuku gibi alanlarda uzmandır. Saim İncekaş, sadece Adana Barosu'nda değil, aynı zamanda Avrupa Hukukçular Derneği, Türkiye Barolar Birliği ve Adil Yargılanma Hakkına Erişim gibi dernek ve kuruluşlarda da aktif olarak görev almaktadır. Bu sayede, hukukun evrenselliği konusundaki farkındalık ve hukuk sistemine olan güveni arttırmaya yönelik birçok çalışmada yer almaktadır. Randevu ve Ön Görüşme İçin WhatsApp Üzerinden Hemen İletişime Geçin

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir