TMK 642. Madde
Türk Medeni Kanunumuzun 642. maddesi şu şekildedir:
PAYLAŞIMDAN ÖNCE MİRAS ORTAKLIĞI – Paylaşmayı isteme hakkı
Madde 642 – Mirasçılardan her biri, sözleşme veya kanun gereğince ortaklığı sürdürmekle yükümlü olmadıkça, her zaman mirasın paylaşılmasını isteyebilir.
Her mirasçı, terekedeki belirli malların aynen, olanak yoksa satış yoluyla paylaştırılmasına karar verilmesini sulh mahkemesinden isteyebilir. Mirasçılardan birinin istemi üzerine hakim, terekenin tamamını ve terekedeki malların her birini göz önünde tutarak, olanak varsa taşınmazlardan her birinin tamamının bir mirasçıya verilmesi suretiyle paylaştırmayı yapar. Mirasçılara verilen taşınmazların değerleri arasındaki fark para ödenmesi yoluyla giderilerek miras payları arasında denkleştirme sağlanır.
Paylaşmanın derhal yapılması, paylaşım konusu malın veya terekenin değerini önemli ölçüde azaltacaksa; sulh hakimi, mirasçılardan birinin istemi üzerine bu malın veya terekenin paylaşılmasının ertelenmesine karar verebilir.
Başlık
TMK 642. maddesinin ait olduğu bölüm başlık ismi şu şekildedir: ÜÇÜNCÜ KİTAP: MİRAS HUKUKU – İKİNCİ KISIM: MİRASIN GEÇMESİ – ÜÇÜNCÜ BÖLÜM: MİRASIN PAYLAŞILMASI – BİRİNCİ AYIRIM: PAYLAŞIMDAN ÖNCE MİRAS ORTAKLIĞI
Madde başlığı şu şekildedir: PAYLAŞIMDAN ÖNCE MİRAS ORTAKLIĞI – Paylaşmayı isteme hakkı
Gerekçe
Türk Medeni Kanunu 642. maddesinin gerekçesi ise şu şekildedir:
Eski Kanunun 583 üncü maddesini karşılamaktadır.
Madde İsviçre Medeni Kanununun 604 üncü maddesindeki aslına uygun olarak üç fıkra haline getirilmiştir.
Birinci fıkrada, sözleşme veya kanun gereğince “ortaklığı sürdürmekle yükümlü” olmadıkça mirasçılardan her birinin her zaman mirasın paylaşılmasını isteme hakkı düzenlenmiştir.
İkinci fıkrada mirasçılardan her birine, tereke mallarının tamamının ya da bir kısmının paylaşılmasını isteme yetkisi tanınmıştır. Böylece paylaşmanın kısmen dahi yapılabilmesine olanak sağlanmış olmaktadır. Bu tür bir istem karşısında, öncelikle aynen paylaşmanın, buna olanak bulunmaması (örneğin terekedeki bir taşınmazın belli yüzölçümünden küçük olması nedeniyle parçalara ayrılamaması) durumunda ise, paylaşmanın satış yoluyla gerçekleştirileceği hükmü tekrarlanmıştır. Uygulamada, terekede yer alan değerler (taşınmazlar) tek tek ele alınmakta ve mirasçılar arasında bu değerin, taşınmazın aynen paylaşılması mümkün olup olmadığı araştırılmaktadır. Böylelikle bu parçaların tek başına paylaşılması mümkün görülmemektedir. Özellikle taşınmazla ilgili olarak getirilen emredici hükümler (arazilerde beş dönümden küçük bölünmelere imkan tanınmaması; arsalarda imar kurallarındaki özel hükümler sebebiyle) aynen paylaşılması mümkün kılmamaktadır. Bu da taşınmazdaki ortaklığın satış yoluyla giderilmesi sonucunu doğurmaktadır. Böylelikle taşınmazlar el değiştirmekte ve tarımsal amaçlı taşınmazlar üçüncü kişilerin eline geçmekte, mirasçılar mirasbırakanın terekesinden uzaklaştırılmakta ve aile malvarlığı el değiştirmektedir. Bu nedenle, hakime, istem halinde terekenin tamamının aynen parçalara bölerek paylaştırılmasına karar verebilme imkanı getirilmiştir. Hakim, paylaşma istemiyle karşılaştığında terekede yer alan parçaları dikkate alarak, bu parçaları, özellikle taşınmazları, mirasçılar arasında aynen bölerek paylaştıracaktır. Eğer bölünen parçaların değerleri birbirine denk değilse, eksik değerdeki parçaya para ekleyerek denkleştirme sağlayacaktır.
Bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucunda, terekede yer alan parçaların mirasçılar arasında yukarıdaki esaslar dairesinde aynen paylaşılması mümkün görülmüyorsa, terekenin satımına gidilebilecektir.
Üçüncü fıkrada, derhal yapılacak olan bir paylaşmanın, paylaşım konusu malın veya terekenin değerini önemli ölçüde azaltacak olması halinde, mirasçılardan birinin istemi üzerine, bu malın veya terekenin paylaşılmasının ertelenmesine karar verilebileceği düzenlenmiştir.
ADALET KOMİSYONU RAPORU
– Tasarının 642 nci maddesinin son fıkrasında yer alan “derhal” kelimesi “derhâl” şeklinde yazılmıştır.