Türk Medeni Kanunu Madde 640

Sayfa içeriği:

  2 Dakikalık Okuma

TMK 640. Madde

Türk Medeni Kanunumuzun 640. maddesi şu şekildedir:

Mirasın geçmesinin sonucu – Miras ortaklığı

Madde 640 – Birden çok mirasçı bulunması halinde, mirasın geçmesiyle birlikte paylaşmaya kadar, mirasçılar arasında terekedeki bütün hak ve borçları kapsayan bir ortaklık meydana gelir.

Mirasçılar terekeye elbirliğiyle sahip olurlar ve sözleşme veya kanundan doğan temsil ya da yönetim yetkisi saklı kalmak üzere, terekeye ait bütün haklar üzerinde birlikte tasarruf ederler.

Mirasçılardan birinin istemi üzerine sulh mahkemesi, miras ortaklığına paylaşmaya kadar bir temsilci atayabilir.

Mirasçılardan her biri, terekedeki hakların korunmasını isteyebilir. Sağlanan korumadan mirasçıların hepsi yararlanır.

Bir mirasçı ödemeden aciz halinde ise, mirasın açılması üzerine diğer mirasçılar, haklarının korunması için gerekli önlemlerin gecikmeksizin alınmasını sulh mahkemesinden isteyebilirler.

Başlık

TMK 640. maddesinin ait olduğu bölüm başlık ismi şu şekildedir: ÜÇÜNCÜ KİTAP: MİRAS HUKUKU – İKİNCİ KISIM: MİRASIN GEÇMESİ – ÜÇÜNCÜ BÖLÜM: MİRASIN PAYLAŞILMASI – BİRİNCİ AYIRIM: PAYLAŞIMDAN ÖNCE MİRAS ORTAKLIĞI

Madde başlığı şu şekildedir: Mirasın geçmesinin sonucu – Miras ortaklığı

Gerekçe

Türk Medeni Kanunu 640. maddesinin gerekçesi ise şu şekildedir:

Eski Kanunun 581 inci maddesini karşılamaktadır.

İlk üç fıkra, kaynak İsviçre Medeni Kanununun 602 inci maddesi dikkate alınarak düzenlenmiştir. Maddeye yeni konulan dördüncü fıkra ile, uygulamada karşılaşılan bazı güçlükleri gidermeye yönelik bir hüküm getirilmek istenmiştir. Buna göre, mirasta terekenin tabi olduğu elbirliği mülkiyetine yöneltilen en güçlü eleştiri, birlikte hareket etme zorunda olmaları nedeniyle mirasçıların bireysel olarak terekedeki hakların korunması amacıyla hareket edememesidir. Maddeye eklenen yeni dördüncü fıkra, bu eksikliği giderme amacına yöneliktir. Bu hüküm, mirasçıların her birinin hakkını korumak için tek başına dava açmasına imkan sağlamakta ve sağlanan korumadan mirasçıların hepsinin yararlanmasını öngörmektedir. Davacı mirasçı davayı kaybederse, bundan diğer mirasçılar etkilenmeyecektir.

Maddeye eklenen beşinci fıkradaki, bir mirasçının ödemeden aciz halinde olması durumunda, diğer mirasçıların, hakimden haklarının korunması için gerekli önlemlerin gecikmeksizin alınmasını isteyebileceği hükmü ise yürürlükteki Kanunun 583 üncü maddesinin ikinci fıkrasını karşılamaktadır. Konu taksim davasından çok miras ortaklığında mirasçının korunmasını ilgilendirdiği için söz konusu hüküm bu maddeye alınmıştır.

ALT KOMİSYON RAPORU

– Tasarının 640 ıncı maddesinin son fıkrasında yer alan “ödemeden aciz” ibaresi “borç ödemede güçsüzlük”, 641 inci maddesinin ikinci fıkrasındaki “ödemeden acze” ibaresi “ödemede güçsüzlüğe” ve 648 inci maddesindeki “ödemeden aciz” ibaresi “borç ödemede güçsüzlük” şeklinde değiştirilmiştir.

Yazar Hakkında: Avukat Saim İncekaş

Saim İncekaş, Adana Barosu'na kayıtlı bir avukattır. 2016 yılından bu yana Merkezi Adana'da bulunan ve kurucusu olduğu İncekaş Hukuk Bürosu'nda çalışmaktadır. Yüksek lisans derecesi ile hukuk eğitimini tamamladıktan sonra bu alanda birçok farklı çalışma yürütmüştür. Özellikle aile hukuku, boşanma, velayet davaları, çocuk hakları, ceza davaları, ticari uyuşmazlıklar, gayrimenkul, miras ve iş hukuku gibi alanlarda uzmandır. Saim İncekaş, sadece Adana Barosu'nda değil, aynı zamanda Avrupa Hukukçular Derneği, Türkiye Barolar Birliği ve Adil Yargılanma Hakkına Erişim gibi dernek ve kuruluşlarda da aktif olarak görev almaktadır. Bu sayede, hukukun evrenselliği konusundaki farkındalık ve hukuk sistemine olan güveni arttırmaya yönelik birçok çalışmada yer almaktadır. Randevu ve Ön Görüşme İçin WhatsApp Üzerinden Hemen İletişime Geçin

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir