Türk Medeni Kanunu Madde 539

Sayfa içeriği:

  2 Dakikalık Okuma

TMK 539. Madde

Türk Medeni Kanunumuzun 539. maddesi şu şekildedir:

Vasiyet – Resmi vasiyetname – Sözlü vasiyet – Son arzuları anlatma

Madde 539 – Mirasbırakan; yakın ölüm tehlikesi, ulaşımın kesilmesi, hastalık, savaş gibi olağanüstü durumlar yüzünden resmi veya el yazılı vasiyetname yapamıyorsa, sözlü vasiyet yoluna başvurabilir.

Bunun için mirasbırakan, son arzularını iki tanığa anlatır ve onlara bu beyanına uygun bir vasiyetname yazmaları veya yazdırmaları görevini yükler.

Resmi vasiyetname düzenlenmesinde okur yazar olma koşulu dışında, tanıklara ilişkin yasaklar, sözlü vasiyetteki tanıklar için de geçerlidir.

Başlık

TMK 539. maddesinin ait olduğu bölüm başlık ismi şu şekildedir: ÜÇÜNCÜ KİTAP: MİRAS HUKUKU – BİRİNCİ KISIM: MİRASÇILAR – İKİNCİ BÖLÜM: ÖLÜME BAĞLI TASARRUFLARDÖRDÜNCÜ AYIRIM: ÖLÜME BAĞLI TASARRUFLARIN ŞEKİLLERİ

Madde başlığı şu şekildedir: Vasiyet – Resmi vasiyetname – Sözlü vasiyet – Son arzuları anlatma

Gerekçe

Türk Medeni Kanunu 539. maddesinin gerekçesi ise şu şekildedir:

Eski Kanunun 486 ıncı maddesini karşılamaktadır.

Maddenin birinci fıkrasında olağanüstü durumlar arasında yer alan “salgın hastalık” yerine sadece “hastalık” koşulu yeterli görülmüştür. Sözlü vasiyet için tek başına bu olağanüstü koşullar içinde bulunmanın yeterli olmadığı, buna ilaveten, vasiyetçinin diğer vasiyetlerden birine başvurma olanağına sahip bulunmaması arandığından, olağanüstü hallere örnek olan hastalığın salgın bir hastalık olmasının şart olmadığı öngörülmüştür. Buna göre bir trafik kazası sonunda hastaneye kaldırılan bir kişi de, diğer vasiyetlerden birini yapma olanağına sahip değilse, sözlü vasiyet yapabilecektir.

Maddenin birinci fıkrasındaki bu değişiklik dışında, gerek birinci gerek ikinci fıkrada başka bir hüküm değişikliği yapılmamış, bu fıkralar arılaştırılmak suretiyle yeniden kaleme alınmıştır.

Maddenin ikinci fıkrasının ikinci cümlesi kaynak Kanunun 506 ıncı maddesine uygun olarak üçüncü fıkra haline getirilmiştir.

Maddenin üçüncü fıkrasında, “tanıkların okur yazar olma koşulu”na yer verilmemiştir. Yani tanıkların okur yazar olması koşulunun sözlü vasiyette zorunlu olması uygun görülmemiştir. Çünkü Ülkemizdeki okur yazar insan sayısı ve özellikle sözlü vasiyetin olağanüstü koşullarda yapılabilen bir vasiyet olduğu göz önünde tutularak bir de tanıkların “okur yazar” olması koşulu arandığında bu vasiyetin hemen hemen hiçbir zaman yapılamaması gibi bir sonuç doğmaktadır. Bunun önlenmesi ve vasiyete işlerlik kazandırabilmek amacıyla maddede bu yönde bir değişiklik yapılmıştır. Öte yandan tanıkların okur yazar olması önemli görülmemiştir. Zira tanıklar vasiyetçinin son arzularını her durumda mahkemeye ulaştırmakla yükümlü bulunmaktadırlar. Bu durumda bunların okur yazar olmaları çok önemli bir etki göstermemektedir.

Yazar Hakkında: Avukat Saim İncekaş

Saim İncekaş, Adana Barosu'na kayıtlı bir avukattır. 2016 yılından bu yana Merkezi Adana'da bulunan ve kurucusu olduğu İncekaş Hukuk Bürosu'nda çalışmaktadır. Yüksek lisans derecesi ile hukuk eğitimini tamamladıktan sonra bu alanda birçok farklı çalışma yürütmüştür. Özellikle aile hukuku, boşanma, velayet davaları, çocuk hakları, ceza davaları, ticari uyuşmazlıklar, gayrimenkul, miras ve iş hukuku gibi alanlarda uzmandır. Saim İncekaş, sadece Adana Barosu'nda değil, aynı zamanda Avrupa Hukukçular Derneği, Türkiye Barolar Birliği ve Adil Yargılanma Hakkına Erişim gibi dernek ve kuruluşlarda da aktif olarak görev almaktadır. Bu sayede, hukukun evrenselliği konusundaki farkındalık ve hukuk sistemine olan güveni arttırmaya yönelik birçok çalışmada yer almaktadır. Randevu ve Ön Görüşme İçin WhatsApp Üzerinden Hemen İletişime Geçin

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir