TMK 527. Madde
Türk Medeni Kanunumuzun 527. maddesi şu şekildedir:
ÖLÜME BAĞLI TASARRUFLARIN ÇEŞİTLERİ – Miras sözleşmeleri – Olumlu miras sözleşmesi
Madde 527 – Mirasbırakan, miras sözleşmesiyle mirasını veya belirli malını sözleşme yaptığı kimseye ya da üçüncü bir kişiye bırakma yükümlülüğü altına girebilir.
Mirasbırakan, malvarlığında eskisi gibi serbestçe tasarruf edebilir; ancak, miras sözleşmesindeki yükümlülüğü ile bağdaşmayan ölüme bağlı tasarruflarına veya bağışlamalarına itiraz edilebilir.
Başlık
TMK 527. maddesinin ait olduğu bölüm başlık ismi şu şekildedir: ÜÇÜNCÜ KİTAP: MİRAS HUKUKU – BİRİNCİ KISIM: MİRASÇILAR – İKİNCİ BÖLÜM: ÖLÜME BAĞLI TASARRUFLAR – ÜÇÜNCÜ AYIRIM: ÖLÜME BAĞLI TASARRUFLARIN ÇEŞİTLERİ
Madde başlığı şu şekildedir: ÖLÜME BAĞLI TASARRUFLARIN ÇEŞİTLERİ – Miras sözleşmeleri – Olumlu miras sözleşmesi
Gerekçe
Türk Medeni Kanunu 527. maddesinin gerekçesi ise şu şekildedir:
Eski Kanunun 474 üncü maddesini karşılamaktadır.
Madde, 1984 tarihli Öntasarının 451 inci maddesinde kabul edildiği gibi, İsviçre Medeni Kanununun 494 üncü maddesindeki aslına uygun olarak ve arılaştırılmak suretiyle yeniden kaleme alınmıştır.
Maddenin konu başlığındaki “Miras mukaveleleri” yerine “Miras sözleşmeleri” başlığı kullanılmıştır.
Yürürlükteki maddenin kenar başlığındaki “Mirasçı nasbı ve muayyen bir şeyi vasiyet” ifadesi İsviçre Medeni Kanununun 494 üncü maddesinde de kullanılmıştır. Bunun yerine öğretide ve birçok mahkeme kararlarında kabul edildiği gibi, bu maddenin bir sonraki maddenin aksine olumlu bir miras sözleşmesiyle ilgili olması ve anlamı daha iyi ifade etmesi nedeniyle maddenin kenar başlığında “Olumlu miras sözleşmesi” deyimi kullanılmıştır. Maddenin birinci fıkrasında, mirasçı atama veya belirli mal vasiyeti şeklindeki ölüme bağlı tasarrufların olumlu miras sözleşmesinin konusunu oluşturduğu düzenlenmiştir. Mirasçı atananın veya lehine mal vasiyet edilenin mutlaka sözleşmenin karşı tarafı olması şart değildir; üçüncü kişi lehine de miras sözleşmesi yapılabilir.
Madde İsviçre Medeni Kanununun 494 üncü maddesinin ikinci fıkrasındaki “mirasbırakan malvarlığında eskisi gibi serbestçe tasarruf edebilir” hükmü ayrı bir fıkra yerine üçüncü fıkra ile bileştirilmek suretiyle tek fıkra haline getirilmiş ve böylece madde üç değil iki fıkradan oluşmuştur. Miras sözleşmesi yapan mirasbırakanın ölüme bağlı tasarruftan tek taraflı dönememesi, onun sözleşme konusu malvarlığı üzerinde tasarruf etmesine engel olmaz. Bağışlamalar ve ölüme bağlı tasarruflar bunun dışında kalmaktadır. Mirasbırakanın sağlığında ivazlı temlik yapabilmesi mümkündür. Vasiyet alacaklısı, bu tasarruflara itirazda bulunamaz, sadece bu takdirde yapılan vasiyetin yerine getirilmesi imkansız olacağından vasiyet hükümsüz olur.
Buna karşılık, mirasbırakanın miras sözleşmesinin konusunu oluşturan ölüme bağlı tasarrufla bağdaşmayacak şekilde sonradan yapılan bağışlama veya ölüme bağlı tasarruflara itiraz edilebilir. Bu takdirde tenkis hükümleri kıyas yoluyla uygulanır.