TMK 432. Madde
Türk Medeni Kanunumuzun 432. maddesi şu şekildedir:
KORUMA AMACIYLA ÖZGÜRLÜĞÜN KISITLANMASI – Koşulları
Madde 432 – Akıl hastalığı, akıl zayıflığı, alkol veya uyuşturucu madde bağımlılığı, ağır tehlike arz eden bulaşıcı hastalık veya serserilik sebeplerinden biriyle toplum için tehlike oluşturan her ergin kişi, kişisel korunmasının başka şekilde sağlanamaması halinde, tedavisi, eğitimi veya ıslahı için elverişli bir kuruma yerleştirilir veya alıkonulabilir. Görevlerini yaparlarken bu sebeplerden birinin varlığını öğrenen kamu görevlileri, bu durumu hemen yetkili vesayet makamına bildirmek zorundadırlar.
Bu konuda kişinin çevresine getirdiği külfet de göz önünde tutulur.
İlgili kişi durumu elverir elvermez kurumdan çıkarılır.
Başlık
TMK 432. maddesinin ait olduğu bölüm başlık ismi şu şekildedir: ÜÇÜNCÜ KISIM : VESAYET – BİRİNCİ BÖLÜM : VESAYET DÜZENİ – ALTINCI AYIRIM : KORUMA AMACIYLA ÖZGÜRLÜĞÜN KISITLANMASI
Yürürlükteki Kanunda ve 1984 tarihli Ön tasarıda mevcut olmayan bu Ayırım, İsviçre Medeni Kanununda 1 Ocak 1981 tarihinde yürürlüğe girmiş olan yeni düzenlemeden esinlenerek, aynı düzenlemenin Ülkemiz için de gerekli olduğu düşüncesiyle yeni bir Ayırım olarak Kanuna alınmıştır. Nitekim aynı ihtiyaç Anayasanın 19 uncu maddesinde de açıkça ifade edilmiştir.
Madde başlığı şu şekildedir: KORUMA AMACIYLA ÖZGÜRLÜĞÜN KISITLANMASI – Koşulları
Gerekçe
Türk Medeni Kanunu 432. maddesinin gerekçesi ise şu şekildedir:
Madde kenar başlığıyla birlikte İsviçre Medeni Kanununun yeni 397 a maddesinden aynen alınmıştır.
Bu ve bunu izleyen maddelerde, kişinin korunması amacıyla özgürlüğünün kısıtlanması söz konusu olup, bu denli önemli bir konunun koşulları, hüküm ve sonuçları özel hükümlerin konulmasını gerektirmiştir.
Maddede kişinin bir kuruma yerleştirilmesi veya alıkonulması belli sebeplere bağlanmıştır. Bunlar toplum için tehlike oluşturan akıl hastalığı, akıl zayıflığı, alkol veya uyuşturucu madde bağımlılığı, ağır tehlike arzeden bulaşıcı hastalık veya serserilik halleridir. Ağır tehlike arzeden bulaşıcı hastalıkların neler olduğunun belirlenmesi tıp biliminin işi olmakla beraber, buraya AİDS, kolera, ilerlemiş verem ve veba gibi hastalıkların geleceği söylenebilir.
Madde sadece toplum için tehlike oluşturan ergin kişilerin kuruma yerleştirilmesi veya kurumda alıkonulmasını öngörmektedir. Ergin olmayan kişiler bu maddenin kapsamına girmemektedir. Bu kişilere ilişkin koruma önlemleri daha önceki maddelerde hükme bağlanmıştır. Ergin kişinin bu madde gereğince kuruma yerleştirilmesi ya da kurumda alıkonulması için kısıtlı olması ya da olmaması önem taşımamaktadır. Kısıtlı olmamasına rağmen maddede sayılan sebeplerden biri varsa toplum için tehlike oluşturan bu kişiler bir kuruma yerleştirilebilecek veya kurumda alıkonulmaya devam edilecektir.
Maddenin ikinci fıkrası kişinin koruma altına alınmasında çevresine getirdiği külfetlerin de göz önünde tutulmasını öngörmektedir. Buna göre koruma kararı verilirken bu unsur da etkili olacaktır. Buradaki “çevre” kavramına, kişinin ailesi, kendisine bakmakla yükümlü olanlar ve vasisi gibi kişiler girer. Bu hallerde dahi kişinin bir kuruma yerleştirilebilmesi için bakım ve tedavisinin başka şekilde sağlanamaması şartı aranacaktır.
Maddenin üçüncü fıkrası, kişi özgürlüğünün önemli olması nedeniyle, koruma altına alınan kişinin durumu uygun hale gelir gelmez hemen kurumdan çıkarılmasını, yani özgürlüğünün geri verilmesini öngörmektedir.