TMK 314. Madde
Türk Medeni Kanunumuzun 314. maddesi şu şekildedir:
Erginlerin ve kısıtlıların evlat edinilmesi – Hükümleri
Madde 314 – Ana ve babaya ait olan haklar ve yükümlülükler evlat edinene geçer.
Evlatlık, evlat edinenin mirasçısı olur.
Evlatlık küçük ise evlat edinenin soyadını alır. Evlat edinen isterse çocuğa yeni bir ad verebilir. Ergin olan evlatlık, evlat edinilme sırasında dilerse evlat edinenin soyadını alabilir.
Eşler tarafından birlikte evlat edinilen ve ayırt etme gücüne sahip olmayan küçüklerin nüfus kaydına ana ve baba adı olarak evlat edinen eşlerin adları yazılır.
Evlatlığın, miras ve başka haklarının zedelenmemesi, aile bağlarının devam etmesi için evlatlığın naklen geldiği aile kütüğü ile evlat edinenin aile kütüğü arasında her türlü bağ kurulur. Ayrıca evlatlıkla ilgili kesinleşmiş mahkeme kararı her iki nüfus kütüğüne işlenir.
Evlat edinme ile ilgili kayıtlar, belgeler ve bilgiler mahkeme kararı olmadıkça veya evlatlık istemedikçe hiçbir şekilde açıklanamaz.
Başlık
TMK 314. maddesinin ait olduğu bölüm başlık ismi şu şekildedir: İKİNCİ KISIM: HISIMLIK – BİRİNCİ BÖLÜM: SOYBAĞININ KURULMASI – DÖRDÜNCÜ AYIRIM : EVLAT EDİNME
Madde başlığı şu şekildedir: Erginlerin ve kısıtlıların evlat edinilmesi – Hükümleri
Gerekçe
Türk Medeni Kanunu 314. maddesinin gerekçesi ise şu şekildedir:
Evlat edinmenin hukuki sonuçlarını düzenleyen bu madde, yürürlükteki Kanunun 257 nci maddesini karşılamaktadır.
Birinci fıkrada, ana ve babaya ait hak ve yükümlülüklerin (velayetin ve velayetten doğan hak ve yükümlülüklerin) evlat edinmenin gerçekleşmesiyle birlikte evlat edinene geçeceği hükme bağlanmaktadır.
İkinci fıkrada, evlat edinmenin mirasçılık üzerindeki etkileri düzenlenmiştir. Buna göre, evlatlık, evlat edinenin mirasçısı olur, ancak kendi ailesine karşı kan bağından doğan mirasçılığını da korur.
Üçüncü fıkrada, evlatlığın ergin olmaması halinde evlat edinenin soyadını alacağı; evlat edinenin isterse, ergin olmayan evlatlığa yeni bir ad verebileceği ve ergin olan evlatlığın ise, ancak evlat edinme sırasında o isterse, evlat edinenin soyadını alabileceği hükme bağlanmaktadır. Böylece, evlatlık ergin ise, evlat edinenin soyadını kendiliğinden almış olmaz; onun evlat edinenin soyadını alıp almaması tamamen kendi seçimine bağlıdır.
Dördüncü fıkra, eşler tarafından evlat edinilen ve ayırt etme gücüne sahip olmayan küçüklerin nüfus kaydına ana ve baba adı olarak evlat edinen eşlerin adlarının yazılacağını düzenlemektedir.
Nüfus idaresine hitap eden bir düzenleme hükmü olan beşinci fıkra ise, evlatlığın miras ve başka haklarının zedelenmemesi, aile bağlarının kaybolmaması için alınması gerekli önlemleri göstermektedir.
Maddenin son fıkrası, evlat edinme işleminin dokunduğu menfaatler göz önüne alınarak getirilen bir gizlilik kuralıdır.
ALT KOMİSYON RAPORU
– Tasarının 314 üncü maddesinin ikinci fıkrasında yer alan ve evlatlığın kendi ailesindeki mirasçılığının devam edeceğine ilişkin hüküm, Tasarının 500 üncü maddesinde üçüncü fıkra olarak yer almasının daha doğru olacağı düşünülerek metinden çıkarılmıştır.
ADALET KOMİSYONU RAPORU
– Tasarının 314 üncü maddesinin ikinci fıkrasında yer alan ve evlâtlığın kendi ailesindeki mirasçılığının devam edeceğine ilişkin hüküm, Tasarının 500 üncü maddesinde üçüncü fıkra olarak yer almasının daha doğru olacağı düşünülerek metinden çıkarılmıştır.