Türk Medeni Kanunu Madde 250

Sayfa içeriği:

  2 Dakikalık Okuma

TMK 250. Madde

Türk Medeni Kanunumuzun 250. maddesi şu şekildedir:

Paylaşmalı Mal Ayrılığı – Aileye özgülenen mallar

Madde 250 – Eşlerden biri tarafından paylaşmalı mal ayrılığı rejiminin kurulmasından sonra edinilmiş olup ailenin ortak kullanım ve yararlanmasına özgülenmiş mallar ile ailenin ekonomik geleceğini güvence altına almaya yönelik yatırımlar veya bunların yerine geçen değerler, mal rejiminin sona ermesi halinde eşler arasında eşit olarak paylaşılır. Paylaştırmada işletmelerin ekonomik bütünlüğü gözetilir.

Manevi tazminat alacakları, miras yoluyla edinilen mallar ile karşılıksız kazandırmada bulunanın açık iradesinden aksi anlaşılmadıkça, sağlararası veya ölüme bağlı tasarruflarla edinilen mallar hakkında bu hüküm uygulanmaz.

Başlık

TMK 250. maddesinin ait olduğu bölüm başlık ismi şu şekildedir: DÖRDÜNCÜ AYIRIM: PAYLAŞMALI MAL AYRILIĞI

Madde başlığı şu şekildedir:  Paylaşmalı Mal Ayrılığı – Aileye özgülenen mallar

Gerekçe

Türk Medeni Kanunu 250. maddesinin gerekçesi ise şu şekildedir:

Eşlerin rejim olarak paylaştırmalı mal rejimine tabi oldukları dönem içinde kazanmış oldukları ve ailenin ortak kullanım ve yararlanmasına özgüledikleri mallar ile bu amaçla yaptıkları yatırımlar ya da bunların yerine geçen ikame değerler üzerinde bu rejimin son bulması halinde eşit pay sahibi olması esası kabul edilmiştir. Ailenin ortak kullanım ve yararlanmasına özgülenmiş olma bu fıkranın uygulanmasının ana koşuludur. Eşlerin bu nitelikte olmayan malları paylaştırmaya tabi değildir. Ortak kullanım ve yararlanmaya özgülenen mallarda, eşlerin parasal katkıları olmasa bile emek katkılarının olduğu düşüncesinden hareketle bu fıkra kabul edilmiştir. Bu anlamda olmak üzere eşlerin, ailenin oturmasına, yaz tatillerini geçirmesine, ulaşım ihtiyaçlarına özgüledikleri mülkler ya da araçlar, yine bu nitelikteki ev eşyası buraya girer. Örneğin eşlerden birine ait olan işyeri ve işletme (fabrika, tarımsal işletme, ticari işletme, şirket gibi) ailenin ortak kullanımına özgülenmiş sayılamayacağından, burada eşit paylaşım söz konusu olmayacaktır. Ancak bu fabrikadan elde edilip de ailenin ortak kullanımına özgülenen kazanç veya bununla elde edilip yine ailenin ortak kullanımına özgülenen mallar paylaşmaya konu olacaktır. Kuşkusuz bu işletme ve işyerinin kurulmasında diğer eşin katkısı varsa 249 uncu madde uyarınca mal rejiminin sona ermesi halinde, katkısı oranında hakkaniyete uygun bir bedel ödenecektir.

Eşlerin ailenin ortak kullanım ve yararlanmasına fiilen özgülememelerine rağmen, bu amaçla yaptıkları yatırımlarda da paylaştırma konusu kabul edilmiştir. Bu anlamda olmak üzere eşlerden birinin, kirada oturdukları bir sırada ailenin konut ya da tatil ihtiyacı için kooperatif üyeliği, kooperatif yoluyla edindiği arsası, konut ya da yazlık yapmak üzere aldığı arsalar buraya girmektedir.

Mal rejimi devam ederken, eşlerin bu nitelikteki malları elden çıkarmaları halinde, bunun yerine aldığı bedel malın ikame değeri paylaştırmaya tabi tutulacaktır.

Maddenin ikinci fıkrasında paylaştırma dışında kalan mallar belirlenmiştir. Buna göre eşlerin ortak kullanım ve yararlanmasına özgülenen bir mal manevi tazminat alacağı, miras yolu ve bağış gibi karşılıksız bir kazandırma yoluyla, elde edilmişse bunlar paylaştırmaya tabi tutulmayacaktır.

ADALET KOMİSYONU RAPORU

– Tasarının 250 nci maddesinin birinci fıkrasında ifade düzgünlüğünü sağlamak amacıyla redaksiyon yapılmış ve paylaştırmada işletmelerin ekonomik bütünlüğünün gözetileceğinin belirtilmesi amacıyla fıkraya bir cümle ilave edilmiştir.

Yazar Hakkında: Avukat Saim İncekaş

Saim İncekaş, Adana Barosu'na kayıtlı bir avukattır. 2016 yılından bu yana Merkezi Adana'da bulunan ve kurucusu olduğu İncekaş Hukuk Bürosu'nda çalışmaktadır. Yüksek lisans derecesi ile hukuk eğitimini tamamladıktan sonra bu alanda birçok farklı çalışma yürütmüştür. Özellikle aile hukuku, boşanma, velayet davaları, çocuk hakları, ceza davaları, ticari uyuşmazlıklar, gayrimenkul, miras ve iş hukuku gibi alanlarda uzmandır. Saim İncekaş, sadece Adana Barosu'nda değil, aynı zamanda Avrupa Hukukçular Derneği, Türkiye Barolar Birliği ve Adil Yargılanma Hakkına Erişim gibi dernek ve kuruluşlarda da aktif olarak görev almaktadır. Bu sayede, hukukun evrenselliği konusundaki farkındalık ve hukuk sistemine olan güveni arttırmaya yönelik birçok çalışmada yer almaktadır. Randevu ve Ön Görüşme İçin WhatsApp Üzerinden Hemen İletişime Geçin

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İçindekiler