TMK 230. Madde
Türk Medeni Kanunumuzun 230. maddesi şu şekildedir:
Kişisel mallar ile edinilmiş mallar arasında denkleştirme
Madde 230 – Bir eşin kişisel mallara ilişkin borçları edinilmiş mallardan veya edinilmiş mallara ilişkin borçları kişisel mallarından ödenmiş ise, tasfiye sırasında denkleştirme istenebilir.
Her borç, ilişkin bulunduğu mal kesimini yükümlülük altına sokar. Hangi kesime ait olduğu anlaşılamayan borç, edinilmiş mallara ilişkin sayılır.
Bir mal kesiminden diğer kesimdeki malın edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına katkıda bulunulmuşsa, değer artması veya azalması durumunda denkleştirme, katkı oranına ve malın tasfiye zamanındaki değerine veya mal daha önce elden çıkarılmışsa hakkaniyete göre yapılır.
Başlık
TMK 230. maddesinin ait olduğu bölüm başlık ismi şu şekildedir: İKİNCİ AYIRIM: EDİNİLMİŞ MALLARA KATILMA
Madde başlığı şu şekildedir: Kişisel mallar ile edinilmiş mallar arasında denkleştirme
Gerekçe
Türk Medeni Kanunu 230. maddesinin gerekçesi ise şu şekildedir:
Madde İsviçre Medeni Kanununun 209 uncu maddesini karşılamaktadır.
Her bir eşin edinilmiş malvarlığının belirlenebilmesi için, tasfiye sırasında ilgili eşin kişisel malları ile edinilmiş malları arasındaki alacak borç ilişkileri göz önüne alınmalıdır.
Maddenin birinci fıkrası, bir eşin mal gruplarıyla ilgili bir borcun diğer mal grubundan ödenmesi halinde tasfiye sırasında bunun denkleştirileceğini düzenlemektedir. Buna göre bir eşin kişisel mallarına ilişkin borçlarının edinilmiş mallardan veya edinilmiş mallarına ilişkin borçları kişisel mallardan ödenmiş ise, tasfiye sırasında denkleştirme yapılacak, edinilmiş mallarda bu yüzden meydana gelen artma ya da eksilme hesaba katılacaktır.
Maddenin ikinci fıkrası, eşin borçlarının hangi mal kesimine ait ise sadece o kesimi yükümlülük altına sokacağını hükme bağlamıştır. Aynı fıkrada hangi kesime ait olduğu anlaşılmayan borçlar bakımından bu borcun edinilmiş mallara ilişkin olduğu hususunda bir karine getirilmiştir. Burada adi bir karine söz konusudur. Aksini iddia eden ispatla yükümlüdür.
Maddenin üçüncü fıkrasında, denkleştirmenin değerlendirmesi açısından nazara alınacak ölçüler ve zaman konusunda bir hüküm getirilmiştir. Buna göre bir mal kesiminden diğer kesimdeki malın edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına katkıda bulunulmuşsa, denkleştirmede katkı oranına ve tasfiye sırasında mal mevcut ise bu andaki değeri, mal daha önce elden çıkmışsa, hakkaniyet ölçüleri göz önünde tutulmak suretiyle belirlenecek değeri esas alınacaktır.