Türk Medeni Kanunu Madde 191

Sayfa içeriği:

  2 Dakikalık Okuma

TMK 191. Madde

Türk Medeni Kanunumuzun 191. maddesi şu şekildedir:

Eşten alınan temsil yetkisinin geri verilmesi

Madde 191 – Temsil yetkisinin kaldırılmasına veya sınırlanmasına ilişkin karar, koşullar değiştiğinde eşlerden birinin istemi üzerine hakim tarafından değiştirilebilir.

İlk karar ilan edilmiş ise, değişikliğe ilişkin karar da ilan olunur.

Başlık

TMK 191. maddesinin ait olduğu bölüm başlık ismi şu şekildedir: İKİNCİ KISIM, ÜÇÜNCÜ BÖLÜM : EVLİLİĞİN GENEL HÜKÜMLERİ

Madde başlığı şu şekildedir: Eşten alınan temsil yetkisinin geri verilmesi

Gerekçe

Türk Medeni Kanunu 191. maddesinin gerekçesi ise şu şekildedir:

Madde 1984 tarihli Öntasarı 153 üncü maddeden yararlanılmak suretiyle yeniden kaleme alınmış, İsviçre Medeni Kanununun 174 üncü maddesinde olduğu gibi üç fıkra halinde düzenlenmiştir.

Ancak madde kaleme alınırken, İsviçre Medeni Kanununun 174 üncü madde hükmü göz önünde tutulmak suretiyle kısmen değiştirilmiştir. Bu anlamda olmak üzere 1984 tarihli Öntasarıdan farklı olarak “Eşlerden birinin evlilik birliğini temsil yetkisini kötüye kullanması” yerine “Eşlerden biri birliği temsil yetkisini aşar” ibaresine yer verilmiştir. Öte yandan 1984 tarihli Öntasarıda kullanılan “veya bu yetkisini kullanma gücünden yoksun bulunması halinde” yerine “veya bu yetkiyi kullanmada yetersiz kalırsa” ibaresi amacı daha iyi ifade etmesi yönünden tercih edilmiştir.

Yürürlükteki Kanunda madde, kadının temsil yetkisinin nez’i (kaldırılması) açısından düzenlenmiştir. Maddede ise temsil yetkisi her iki eş açısından eşit olarak düzenlendiği cihetle, temsil yetkisinin kaldırılması veya sınırlanması her iki eş açısından ancak hakimden karar alınmasına bağlıdır. Hakimin böyle bir karar vermesi için, temsil yetkisinin aşılmış olması veya yetkiyi kullanmada yetersiz kalınmış bulunması gerektiği esası kabul edilmiştir.

Ayrıca maddede, istemde bulunan eşin, temsil yetkisinin kaldırıldığı veya sınırlandığını hakim kararı gerekmeksizin, sadece üçüncü kişilere, kişisel duyuru yoluyla bildirebileceği öngörülmüştür.

İkinci fıkrada ise daima hakim kararını gerektiren durum düzenlenmiştir. Bu hükme göre temsil yetkisinin kaldırılmasının veya sınırlanmasının iyiniyetli üçüncü kişilere karşı sonuç doğurması, durumun hakimin kararıyla ilan edilmesine bağlı olacaktır.

Yazar Hakkında: Avukat Saim İncekaş

Saim İncekaş, Adana Barosu'na kayıtlı bir avukattır. 2016 yılından bu yana Merkezi Adana'da bulunan ve kurucusu olduğu İncekaş Hukuk Bürosu'nda çalışmaktadır. Yüksek lisans derecesi ile hukuk eğitimini tamamladıktan sonra bu alanda birçok farklı çalışma yürütmüştür. Özellikle aile hukuku, boşanma, velayet davaları, çocuk hakları, ceza davaları, ticari uyuşmazlıklar, gayrimenkul, miras ve iş hukuku gibi alanlarda uzmandır. Saim İncekaş, sadece Adana Barosu'nda değil, aynı zamanda Avrupa Hukukçular Derneği, Türkiye Barolar Birliği ve Adil Yargılanma Hakkına Erişim gibi dernek ve kuruluşlarda da aktif olarak görev almaktadır. Bu sayede, hukukun evrenselliği konusundaki farkındalık ve hukuk sistemine olan güveni arttırmaya yönelik birçok çalışmada yer almaktadır. Randevu ve Ön Görüşme İçin WhatsApp Üzerinden Hemen İletişime Geçin

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir