
Tebligat, yasal süreçleri işletmek, tarafları bilgilendirmek amacıyla resmi bir belgenin hedeflenen kişi veya kurumlara usulüne uygun şekilde ulaştırılması anlamına gelir. Ancak, bazen bu süreç doğru bir şekilde işletilmez ve bu nedenle tebligat usulsüz hale gelir. Böyle bir durumda, tebligatın yapıldığı kişi, belirli süre içerisinde, İcra Mahkemesi’ne şikayet dilekçesi ile başvurarak tebligatın usulsüz olduğunu, kendisine cevap hakkı için süre tanınması gerektiğini belirtmelidir.
Bu blog yazısında, usulsüz tebligat nedeniyle şikayet dilekçesi hazırlarken dikkat edilmesi gerekenlere, önemli noktalara ve örnek dilekçelere değineceğim.
Usulsüz Tebligatın Tanımı
Öncelikle, usulsüz tebligatın ne olduğunu anlamamız gerekiyor. Yasanın gerektirdiği şekilde yapılmayan, eksik usul ile yapılan ya da tamamen yanlış kişiye yapılan tebligatları usulsüz tebligat olarak kabul ederiz. Tebligatın usule uygun olup olmadığını ise Tebligat Kanunu’nu esas alarak belirleriz. Zira kanunda hangi durumlarda ne şekilde tebligat yapılması gerektiği ayrıntılı olarak yazmaktadır.
Şikayet Dilekçesi Nedir?
Burada yer alan şikayet sözcüğü, icra hukukunda teknik bir kavramı ifade eder. İcra dosyalarında yapılan usulsüz işlemlerin icra mahkemesine gönderilerek incelenmesi aşamasına şikayet prosedürü denir. Usulsüz tebligat da şikayet edilmesi gereken işlemlerden bir tanesidir. Usulsüz tebligat şikayet edilirken, şikayet dilekçesiyle birlikte dosyaya zamanında yapacağınız itiraz dilekçesini de eklemeniz gerekir.
Şikayet Dilekçesinin İçeriği

Şikayet dilekçesinde aşağıdaki bilgiler yer almalıdır:
- Başvuru sahibinin adı, adresi ve iletişim bilgileri
- Şikayette bulunulan tebligatın detayları (tebligatın yapıldığı tarih, içeriği, vs.)
- Şikayetin nedeni ve tebligatın neden usulsüz olduğu açıklaması
- Belirli bir sonucun talep edilmesi (örneğin, tebligatın geçersiz sayılması, itirazın süresi içerisinde sayılması)
Usulsüz Tebligat Nedeniyle Şikayet Dilekçesi 1
DAVACI:
DAVALI:
VEKİLİ:
KONUSU: Müvekkilimize yapılan usulsüz tebliğ nedeni ile ödeme emrinin tebliğ tarihinin müvekkilimizin icra dosyasını öğrenme tarihi olan 23.10.2018 tarihi olarak düzeltilmesi ile İstanbul 32. İcra Müdürlüğü 2018/ E sayılı dosyasında süresinde yetkiye, borca ve tüm ferilerine itiraz ettiğimizin tespit edilmesi talebini içeren dilekçemizdir.
İLGİLİ DOSYA: İstanbul 32. İcra Müdürlüğü 2018/843
AÇIKLAMALAR:
1- Adana … İcra Müdürlüğü’nün 2018/ E sayısı ile başlatılan icra takibi ile alacaklısı … AŞ olarak görünen dosyadan müvekkil şirkete Örnek 13 ödeme emri gönderilmiştir. Müvekkil şirkete usulüne uygun tebligat yapılmamasına rağmen açılan takip kesinleşmiştir. Ödeme süresi de geçtiğinden alacaklı görünen şirket müvekkilime … İcra Hukuk Mahkemesi 2018/843 E sayılı dosyasında kiralanan taşınmazın tahliyesi için dava açmıştır.
2- Müvekkil şirket 23.10.2018 tarihinde … İcra Hukuk Mahkemesi 2018/843 E sayılı dosyasında açılan davaya ilişkin olarak dava dilekçesinin tebliği sırasında şirket aleyhine daha önce … İcra Müdürlüğü’nün 2018/ E sayılı icra takibi başlatıldığını öğrenmiştir. 30.10.2018 tarihinde müvekkil şirkete açılan icra takibine itiraz etmiş bulunmaktayız. (Ek 1)
3- … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasında düzenlenen ödeme emri müvekkil şirket yetkililerine ulaşmamıştır. Yapılan tebligat usulsüzdür. Şöyle ki;
Hükmü Şahıslara/Tüzel Kişilere tebligat 7201 sayılı Tebligat Kanunun 12 ve 13. Maddeleri ile 05.01.2012 tarih 28184 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Tebligat Kanunun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 21. Maddesinde düzenlenmiştir. Tebligat Kanunun 12. Maddesi ” Hükmi şahıslara tebliğ, salahiyetli mümessillerine, bunlar birden ziyade ise, yalnız birine yapılır.” demektedir. Tebligat Kanunun 13. Maddesi ” Hükmi şahıslar namına kendilerine tebliğ yapılacak kimseler her hangi bir sebeple mutat iş saatlerinde iş yerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde oldukları takdirde tebliğ, orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılır. ” demektedir. Tebligat Kanunun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 21. Maddesi ” (1) Tüzel kişiler adına tebligatı almaya yetkili kişiler, herhangi bir sebeple mutat iş saatlerinde işyerinde bulunmamaları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde olmaları durumunda tebliğ, tüzel kişinin o yerdeki sürekli çalışan memur veya müstahdemlerinden birine yapılır.
(2) Ancak, kendisine tebliğ yapılacak memur veya müstahdemin, tüzel kişinin o yerdeki teşkilatı veya personeli içinde görev itibariyle tebligatın muhatabı olan tüzel kişinin temsilcisinden sonra gelen bir kimse veya evrak müdürü gibi esasen bu tür işlerle görevlendirilmiş bir kişi olması gereklidir.
(3) Bu kişilerin de bulunmaması halinde, bu husus tebliğ mazbatasında belirtilir ve tebliğ, o yerdeki diğer bir memur veya müstahdeme yapılır.” demektedir. Tüzel kişiliğe haiz olan müvekkile yukarıdaki usulde yapılmayan tebligat usulsüzdür. Uygulama Yönetmeliğinin 21/3. Maddesinde tebliğ yapılacak kişilerin bulunmaması durumunda bu husus tebliğ mazbatasında belirtilmelidir. Tebligatı alamaya yetkili kişilerin kim olduğu araştırılmadan, yetkili kişilerin bulunmama nedenleri belirtilmeden, tebligatın muhatabı olan tüzel kişinin temsilcisinden sonra gelen bir kimse veya evrak müdürü gibi birisinin olup olmadığı tespit edilmeden yapılan tebligat usulsüzdür. İş bu sebeple Tebligat Kanununun 32. Maddesi gereğince ödeme emrine ilişkin olarak yapılan tebligat usulsüz yapıldığından ve müvekkil şirkete gönderilen ödeme emrinin tebliğ tarihinin 23.10.2018 tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesi ve icra dosyasına yapılan itirazımızın süresi içerisinde yapıldığının tespit edilmesi, depoya ilişkin kira sözleşmesine, kira bedeline, borca, ferilerine, faiz türü ile işlemiş faiz oranına itirazlarımızın kabulüne karar verilmesi amacıyla iş bu davayı açma zarureti doğmuştur.
DELİLLER: İstanbul 32. İcra Müdürlüğünün 2018/ Esas sayılı dosyası, Tebliğ evrakı, tanık, yemin, keşif, bilirkişi incelemesi ve sair her türlü delil.
SONUÇ ve İSTEM: Yukarıda arz ve izah ettiğimiz ve mahkemenizce re’sen nazara alınacak nedenlerle;
Usulsüz tebligat nedeniyle usulsüz tebliğ şikayetimizin kabulüne, ödeme emri tebliğ tarihinin İstanbul 32. İcra Müdürlüğü 2018/ Esas sayılı dosyasını öğrenme tarihimiz olan 23.10.2018 tarihi olarak düzeltilmesine, icra dosyasına sunulan itirazın süresinde olduğunun tespitine,
Yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini saygılarımızla arz ve talep ederiz. 30.10.2018
Davacı Vekili
Usulsüz Tebligat Nedeniyle Şikayet Dilekçesi 2
ADANA NÖBETÇİ İCRA HUKUK MAHKEMESİ’NE
İcra Dosya No:
DAVACI: (Adınız Soyadınız)
VEKİLİ: (Avukat mevcut ise avukata dair bilgiler)
DAVALI:
VEKİLİ:
KONU: Usul tebligat nedeniyle TEBLİĞ TARİHİNİN 15.10.2019 olarak düzeltilmesi, takibin iptaline ilişkin şikâyet ve takibin durdurulması taleplidir.
AÇIKLAMALAR
Davalı taraf, müvekkil şirket aleyhine X 6.İcra Müd. X sayılı dosyası ile icra takibi başlatmıştır. .
Araştırmalarımız sonucunda müvekkil şirket çalışanı olmayan bir şahsa ödeme emrinin tebliğ olduğu anlaşılmıştır. İşbu sebeplerle usulüne uygun tebliğ edilmeyen ödeme emri hukuka aykırı bir şekilde X kesinleşmiştir.
Alacaklı görünen şirket tahsil girişimi için ve ‘a 89/1 haciz ihbarnamesi gönderilmiştir. Söz konusu kişiler kendilerine haciz ihbarnamesinden sonra 15.10.2019 tarihinde müvekkil şirket ile iletişime geçmişlerdir. MÜVEKKİL ŞİRKET BAHSE KONU İCRA TAKİBİNDEN X TARİHİNDE HABERDAR OLMUŞTUR.
İlgili icra dosyasında yapılan incelemede söz konusu dosyada alacaklı olduğu iddiasıyla müvekkile ait “ X” adresine ödeme emri gönderildiği, ancak müvekkil şirketin adresinde yetkili kişinin iş saatlerinde şirkette olup olmadığı hususu göz ardı edilmiş hatta şirket çalışanı olup olmadığı dahi araştırılmamıştır. Tüzel kişi adına yapılacak tebligatlarda şirket yetkilisinin araştırılması gerektiği yok ise neden olmadığı tebligat parçasında posta memurunun da herhangi bir kayıt düşmediği görülmüştür. Yapılan işlem usulsüzdür.
Şöyle ki;
a- Ödeme emri tebliğe çıkarılmadığı gibi usulüne uygun da tebliğ edilmiş değildir. Posta memuru yeterli araştırma yapmamış ve tebliğ mazbatasına gerekli bilgileri kanun gereği yazmakla yükümlü olmasına rağmen yazmamıştır.
Tebligat kanununa göre;
Hükmi şahısların memur ve müstahdemlerine tebligat:
Madde 13 – Hükmi şahıslar namına kendilerine tebliğ yapılacak kimseler her hangi bir sebeple mutat iş saatlerinde iş yerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde oldukları takdirde tebliğ, orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılır.
Ödeme emrinin tebliği de usulüne uygun yapılmamıştır. TÜZEL KİŞİ ADINA TEBLİGATI KABUL EDECEK KİŞİ (şirket yetkilisinin bulunup bulunmadığı araştırılmaksızın ve yetkili kişi yok ise neden olmadığı hususu tebliğ evrakına şerh edilmeksizin çalışana tebliğ yapıldığı, ticaret sicil kaydına göre de …`nın borçlu şirket temsilcisi olmadığı anlaşılmakla, Yapılan Tebligat Tebligat Kanunu`nun 12 ve 13. maddeleri ile Yönetmeliğin 21. maddeleri hükümlerine aykırıdır. ) Ödeme emri tebliği yetkisiz kişiye yapıımıştır. Ödeme emrinin tebliğine ilişkin olan hukuki düzenlemelere uyulmaksızın yasal düzenlemelere aykırı ve eksik işlemler ile ödeme emrinin iptali gereklidir.TEBLİGAT KANUNU’NUN 13. MADDESİ İLE İLGİLİ TÜZÜĞÜN 18. MADDESİNE GÖRE; HÜKMİ ŞAHIS ADINA TEBLİĞİ ALACAK KİŞİNİN İŞYERİNDE BULUNMAMA SEBEBİNİN TEBLİGAT MAZBATASINA YAZILMAMIŞ OLMASI NEDENİYLE TEBLİGATIN GEÇERLİ OLDUĞUNDAN SÖZ EDİLEMEZ.
Müvekkile yapılan tebligatın usulsüz olduğu, gerek yasal düzenlemeler gerekse Yargıtay kararlarından da açıkça anlaşılacağı üzere şüphesizdir. Çünkü müvekkilin tebligattan hiçbir suretle haberi olmamıştır. Müvekkilin alacaklı olduğunu iddia edene hiçbir borcu yoktur.
7201 SAYILI TEBLİGAT KANUNU’NUN 35. MADDESİ VE TEBLİGAT YÖNETMELİĞİ’NİN 57. MADDESİ GEREĞİNCE TİCARET SİCİLİNE BİLDİRİLEN ADRESE TEBLİGAT YAPILABİLMESİ İÇİN SÖZ KONUSU ADRESE ÖNCELİKLE NORMAL USULLERE GÖRE TEBLİGAT ÇIKARTILIP BİLÂ TEBLİĞ DÖNMESİ HALİNDE 35. MADDEDEKİ TEBLİĞ PROSEDÜRÜNÜN İŞLETİLMESİ GEREKİR. SÖZ KONUSU TEBLİGAT DİKKATLİCE İNCELENDİĞİNDE ŞERH VERİLMEDİĞİ HALDE DİREK 35’E GÖRE TEBLİĞ EDİLMESİ HUKUKA AYKIRIDIR.
Usulüne aykırı tebliğin hükmü başlığını taşıyan Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi uyarınca; tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi kabul edilir. TEBLİGAT KANUNUN 35/4 HÜKMÜ KAPSAMINDA TÜZEL KİŞİLERE TEBLİGAT YAPILABİLMESİ İÇİN, ÖNCELİKLE TÜZEL KİŞİNİN BİLİNEN EN SON ADRESİNE VE BU ARADA BİLİNEN EN SON ADRESİ TİCARET SİCİLİNDEKİ ADRESİ İSE, TEBLİGAT KANUNU’NUN 10.MADDESİNE GÖRE NORMAL TEBLİGAT ÇIKARTILMASI, BU ADRESE ÇIKARTILAN TEBLİGATIN BİLA TEBLİĞ İADE EDİLMESİNDEN SONRA AYNI ADRESE (TİCARET SİCİLİNDEKİ ADRESİNE) 35.MADDEYE GÖRE TEBLİGAT YAPILMASI GEREKİR. DOLAYISIYLA, TÜZEL KİŞİNİN TİCARET SİCİLİNDEKİ ADRESİNE DOĞRUDAN-DAHA ÖNCE M.10 GÖRE NORMAL TEBLİGAT ÇIKARTILMADAN-TEBLİGAT YAPILMASI GEÇERLİ VE YASANIN ANILAN HÜKMÜNE UYGUN SAYILAMAZ
Gelinen aşamada, usulsüz tebligat nedeniyle henüz muttali olduğumuz takibin iptaline, ancak davalının kötü niyetli işlemlerinin devam etmemesi için öncelikle ve acilen takibin durdurulmasını talep etmekteyiz.
HUKUKİ SEBEPLER: İİK, HMK,Tebligat kanunu ve ilgili mevzuat.
DELİLLER: İcra dosyası, her türlü delil.
NETİCE ve TALEP: Yukarıda arz ve izah edilen nedenlerden ötürü;
1) Ödeme Emrinin usulsüz tebliğ edilmesi nedeniyle şikayetimizin kabulü ile tebliğ tarihinin muttali olduğumuz 15/10/2019 TARİHİ OLARAK KABUL EDİLMESİNE,
2) X 6.İcra Müd. dosyasındaki TAKİBİN DURDURULMASI.
3) Müvekkilin karşı tarafa hiçbir borcu olmaması nedeniyle TAKİBİN İPTALİNE,
4) Kötü niyetli karşı tarafın %20’ından aşağı olmamak üzere İCRA İNKAR TAZMİNATINA MAHKUM EDİLMESİNE,
5) Mahkeme masrafları ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesi saygılarımızla müvekkil adına arz ve talep olunur.
DAVACI VEKİLİ
Usulsüz Tebligat Nedeniyle Şikayet Dilekçesi 3
ADANA İCRA HUKUK MAHKEMESİNE
DAVACI:
DAVALI: X İcra Müdürlüğü – Karaman
KONU: Usulsüz tebligatı öğrenme tarihinin tebliğ tarihi olarak düzeltilmesi talebimizden ibarettir.
AÇIKLAMALAR:
Ben 2013 yılının Haziran ayından itibaren X şehrinde ikamet etmekteyim. X tarihinde X’da bankaya gitmem neticesinde hakkımda icra takibi yapıldığını öğrenmiş bulunmaktayım. Yine aynı gün içinde Tapu Müdürlüğüne gitmem neticesine şahsıma ait gayrimenkul üzerine de haciz konulduğunu öğrendim.
Hakkımda Karaman İcra Müdürlüğünün X Esas sayılı dosyası ile yapılan takipten yukarıda açıkladığım şekilde haberdar olmuş bulunmaktayım. Hakkımda yapılan takibi öğrenmem sonucu yaptığım araştırmalarda tarafıma gönderilen ödeme emrinin X Mah. X adresine tebliğ edildiğini ancak bu adreste bulunmamam sebebiyle X Muhtarlığına tebligat yapıldığını öğrendim. 7201 sayılı Tebligat Kanununun 32. Maddesinde “Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunur.” hükmü bulunmaktadır. Bu sebeple yapılan takibin tebliğ tarihinin X olarak kabulü gerekmektedir.
Usulsüz olarak yapılan bu tebliğ sonucu yapılan takibe itiraz edemediğimden hakkımda yapılan takip usulsüz olarak kesinleşmiştir. İcra müdürlüğünün hakkımda yapmış olduğu takibi usulsüz olarak kesinleştirmiş olması sebebiyle yapılan haciz işlemlerinin kaldırılması gerekmektedir. Yargıtay 12. Hukuk dairesinin 2012/32459 E 2013/3328 K sayılı bir kararında “Borçlu, alacaklı tarafından hakkında başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte ödeme emri tebliğ tarihinin usulsüz olduğunu ileri sürerek tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesini talep etmiş ve icra takibine itirazlarını belirterek takibin iptalini talep etmiştir. . Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatap tebliğe muttali olmuş ise geçerli sayılıp, muhatabın beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi olarak kabul edileceği belirtilmiştir. Ödeme emrinin tebliğinin usulsüz olduğuna karar verilerek, borçlunun öğrenme tarihi olarak beyan ettiği tarihe göre 5 günlük yasal süre içerisinde yapıldığı tespit edildiği taktirde icra takibine itirazlarının esasının incelenmesi gerekir iken bu hususlar gözardı edilerek istemin reddi yönüne hüküm tesisi isabetsizdir. “ şeklinde karar vermiştir.
DELİLLER : X İcra Müdürlüğünün X Esas sayılı dosyası, vs. deliller
NETİCE-İ TALEP: Yukarıda açıklamış olduğum sebeplerle ödeme emri tebligatı usulsüz olduğundan ve takip tarafımca 24.10.2014 tarihinde öğrenilmiş olduğundan tebligat tarihinin X olarak düzeltilmesine ve hakkımda yapılan takip usulsüz olarak kesinleştiğinden takibin ve yapılan takip işlemlerinin iptaline karar verilmesini talep ediyorum.
Usulsüz Tebligat Nedeniyle Şikayet 4
ADANA NÖBETÇİ İCRA HUKUK MAHKEMESİNE
TEDBİR TALEPLİDİR
İCRA DOSYASI:
DAVACI:
VEKİLİ:
DAVALI: Adana İcra Müdürlüğü
KONU: Usulsüz tebligatın iptaline, usulsüz tebligat nedeni ile öğrenme tarihi olan 02.10.2020 tebliğ tarihi olarak kabulüne ve icra işlemlerinin tedbiren durdurulmasına karar verilmesi talebinden ibarettir.
AÇIKLAMALAR
Alacaklı tarafından müvekkilimiz borçlu görünen Ahmet aleyhine Adana İcra Dairesi 12 sayılı dosya kapsamında icra takibi başlatılmıştır. Söz konusu takibe ilişkin ödeme emri borçlunun adresine mernis kaydı olmayan tebligat ile tebliğ edilmiş olup ilgili muhtarlığa bırakılmak suretiyle takip itiraz süresi yönünden kesinleşmiştir. Borçlu müvekkile yapılmış olan iş bu tebligat usulsüzdür. Şöyle ki,
Söz konusu tebligat borçlu görünen müvekkil adresine gönderilen ilk tebligat olup üzerinde mernis kaydı ya da TK 21/2 şerhi olmamasına karşın borçlu adreste bulunamadığından muhtara tebliğ edilmiştir. Bilindiği üzere 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 2l/2. maddesi gereğince tebligat yapılabilmesi için, tebliği çıkaran mercice, tebligat çıkarılan adresin, muhatabın, adres kayıt sistemindeki adresi olduğu belirtilerek bu adrese TK’nun 21/2. maddesine göre tebligat yapılacağına dair tebliğ evrakı üzerine kayıt düşülmesi zorunlu olup; tebligatı çıkaran mercii tarafından söz konusu şerh verilmeden dağıtıcı tarafından TK’nun 21/2. maddesine göre tebliğ işlemi yapılamayacağı açıktır.
Şikayete konu ödeme emri tebliğ evrakı üzerinde; tebligat mazbatasını çıkaran mercii tarafından TK’nun 23/1-8. ve Yönetmeliğin 16/2. maddesi kapsamında bir şerh verilmediği anlaşılmakta olup; dağıtıcının kendiliğinden ödeme emri tebliğ işlemini TK’nun 21/2. maddesi uyarınca yapması yasa ve yönetmelik hükümlerine aykırıdır.
Bu nedenle, sözü edilen tebligatın usulüne uygun yapıldığını söyleyebilme olanağı yoktur.
Öte yandan, usule aykırı tebliğin hükmü ise; Tebligat Kanunu’nun 32. ve Tebligat Yönetmeliği’nin 53. maddelerinde düzenlenmiş olup, anılan maddelerde, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatap tebliğe muttali olmuş ise geçerli sayılıp, muhatabın beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi olarak kabul edileceği belirtilmiştir. Alacaklı tarafından gönderilen ödeme emri müvekkil davacı tarafından 01.10.2020 tarihinde öğrenilmiştir.
Yukarıda açıklanan sebeplerle usulsüz olan tebligatın iptaline, kesinleşen takibin tedbiren durdurulmasına ve öğrenme tarihinin 01.10.2020 olarak kabulüne karar verilmesi yönünde iş bu davayı açma zarureti hasıl olmuştur.
DELİLLER: Adana İcra Müdürlüğünün 12 Esas sayılı icra dosyası, PTT tebligat dökümleri, Yargıtay kararları, bilirkişi vs. deliller
SONUÇ VE İSTEM: Yukarıda izah ettiğim nedenlerle, başkaca dava ve şikayet haklarım saklı kalmak kaydıyla;
Dava sonuna kadar takibin teminatsız olarak tedbiren durdurulmasına,
Usulsüz olarak yapılan ödeme emri tebligatının iptaline ve tebligatın 01.10.2020 tarihinde yapılmış olduğunun kabulüne,
Yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine, karar verilmesini saygılarımla talep ederim. 05.10.2020
Davacı Vekili
İcra Usulsüz Tebligat Şikayet Dilekçesi 5
Aşağıda kıymet takdiri raporunun usulsüz bir şekilde tebliği nedeniyle itiraz hakkının iadesi istemli şikayet dilekçesi örneğini bulacaksınız.
ADANA NÖBETÇİ İCRA MAHKEMESİNE
İLGİLİ DOSYA:
DAVACI :
VEKİLİ :
KONU : Memur muamelesini şikayet
İZAHAT : 1-Müvekkil aleyhine Adana İcra Müdürlüğü’nün 13 E. sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatmıştır. İş bu icra takibi neticesinde alacaklı davalı kıymet takdiri talep etmiş 15 tarihinde keşif yapılmış bu keşif sonucunda bilirkişi, kıymet takdiri içeren rapor tanzim etmiş bu rapor borçluya tebliğ edilmiş gözükmektedir. Ancak bu tebliğ usulsüzdür. Şöyle ki:
İş bu kıymet takdiri belirten raporun tebliğ Tebligat Kanunu 21. Maddeye göre yapılmış, ancak müvekkil yurt dışında yaşamaktadır. Tebligat Kanunu 25/A Maddesi göre siyasi temsilcilik aracılığıyla yapılmalıdır. Ayrıca bu husus Yasanın “Siyasi Temsilcilik Aracılığıyla Yabancı Ülkedeki Türk Vatandaşlarına Tebligat” başlıklı 25/A hükmü uyarınca yabancı ülkede kendisine tebliğ yapılacak kimse Türk vatandaşı olduğu takdirde tebligat o yerdeki Türkiye Büyükelçiliği veya Konsolosluğu aracılığıyla yapılabilecektir. Bu halde bildirimi Türkiye Büyükelçiliği veya Konsolosluğu veya bunların görevlendireceği bir memur yapacaktır.
Yukarıda yazılı hükümden anlaşılacağı yurt dışında yaşayan Türk vatandaşına yapılacak tebligatın siyasi temsilcilik aracılığıyla yapılması gerekirken 21. Maddeye göre muhtara teslim edilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Kabul anlamına gelmemekle beraber tebligatın 21. Maddeye doğrudan muhtara teslimi müvekkilin itiraz hakkını kullanamamasına sebep olacak savunma hakkını elinden alacaktır.
Tebligat Kanunun’un 25/A Maddesi uyarınca tebliğ tarihinin, öğrenme tarihimiz olan 19.10.2021 olarak değiştirilmesini istemek zaruri hale gelmiştir.
HUKUKİ NEDENLER : İİK, Tebligat Kanunu, Tebligat yönetmeliği, HMK ve ilgili sair mevzuat
HUKUKİ DELİLLER: Adana İcra Müdürlüğü’nün 12 E. Sayılı Dosyası ve her türlü yasal delil
NETİCE-İ TALEP : Yukarıda arz ve izah etmiş olduğumuz ve mahkemenizin re’sen gözeteceği nedenlerle,
1- Davamızın kabulü ile Adana İcra Müdürlüğü 13 Sayılı dosyasına sunulan kıymet takdiri raporunun tebliğ tarihinin, öğrenme ve itiraz tarihimiz olan 15 olarak değiştirilmesine,
2- Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine bilvekale arz ve talep ederim.
DAVACI VEKİLİ
Bu yazımızda usulsüz tebligata dair yapılacak itirazı detaylıca ele almış olduk. Pratik anlamda bir başka örnek incelemek isterseniz detaylı şekilde hazırlanmış şu dilekçemizi inceleyebilirsiniz.
İlgili Kanun Maddeleri
Tebligat Kanunu'nun 20. Maddesi - Muhatabın muvakkaten başka yere gitmesi
Madde 20 – 13, 14, 16, 17 ve 18. maddelerde yazılı şahıslar, kendisine tebliğ yapılacak kimsenin muvakkaten başka yere gittiğini belirtirlerse; keyfiyet ve beyanda bulunanın adı ve soyadı tebliğ mazbatasına yazılarak altı beyan yapan tarafından imzalanır ve tebliğ memuru tebliğ evrakını bu kişilere verir. Bu kişiler tebliğ evrakını kabule mecburdurlar. Kendisine tebliğ yapılacak kimsenin muvakkaten başka bir yere gittiğini belirten kimse, beyanını imzadan imtina ederse, tebliğ eden bu beyanı şerh ve imza eder. Bu durumda ve tebliğ evrakının kabulden çekinme halinde tebligat, 21. maddeye göre yapılır. Bu maddeye göre yapılacak tebligatlarda tebliğ, tebliğ evrakının 13, 14, 16, 17 ve 18. maddelerde yazılı kişilere verildiği tarihte veya ihbarname kapıya yapıştırılmışsa bu tarihten itibaren on beş gün sonra yapılmış sayılır.
Tebligat Kanunu'nun 21. Maddesi - Tebliğ imkansızlığı ve tebellüğden imtina
Madde 21 – Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirilir. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır.
Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır.
Muhtar, ihtiyar heyeti azaları, zabıta amir ve memurları yukarıdaki fıkralar uyarınca kendilerine teslim edilen evrakı kabule mecburdurlar.
merhabalar kolay gelsin adıma istanbul 28. icra dairesinde 2015 de bana hiçbir tebligat yapılmadan ilamsız icra davası açılmış borcu 2000 tl iken fazilerle birlikte 20000 tl olarak gözüküyor iş yeri tazminatımdan 28, icra dairesine 27,02,2020 tarihinde 1,430 tl ödeme yapılmıştır. karşı tarafın hesabına hanüz geçmemiştir borçlu olduğum kurumu aradım kendilerine ödeme yaptığım taktirde borcun 5/1 oranında süşeceğini icra dairesine ödeme yapacak olduğumda 20000 tl üzerinden ödeyeceğimi söylendi bana hiçbir tebligat yapılmadı icra dosyası için söylediğimde biraz eveleyip gevelemeden beni hatta beklettikten sonra yapıldığnı tarafımdan imzalandığı söylendi ben böyle bi ekrak imzamaladım veya herhangi bi yakınım imzalamadım ben borca faize itiraz edebilirmiyim. tebliğe itiraz etmem söylendi nasıl itiraz edebilirim ne yazmaylıyım . ayrıca ben artık İstanbul’da oturmuyorum yardımcı olursanı sevnirim kolay gelsin şimdiden teşekkürler hiç maddi dururmum yok işten çıkartıldım acil yardım talep ediyorum lütfen