TCK 333. Madde
Türk Ceza Kanunumuzun 333. maddesi şu şekildedir:
Devlet Sırlarına Karşı Suçlar ve Casusluk – Devlet sırlarından yararlanma, Devlet hizmetlerinde sadakatsizlik
Madde 333 – (1) Görevi dolayısıyla öğrendiği ve Devletin güvenliğinin gizli kalmasını gerektirdiği fenni keşif veya yeni buluşları veya sınai yenilikleri kendisinin veya başkasının yararına kullanan veya kullanılmasını sağlayan kişi, beş yıldan on yıla kadar hapis ve üçbin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.
(2) Fiil, Türkiye ile savaş halinde bulunan bir devletin yararına işlenir veya Devletin savaş hazırlıklarını veya savaş etkinliğini veya askeri hareketlerini tehlikeye sokacak olursa, faile müebbet hapis cezası verilir.
(3) Türkiye Devleti tarafından yabancı bir memlekette Devlete ait belirli bir işi görmek için görevlendirilen kimse, bu görevi sadakatle yerine getirmediği ve bu fiilden dolayı zarar meydana gelebildiği takdirde faile beş yıldan on yıla kadar hapis cezası verilir.
(4) Bu maddede tanımlanan suçların işleneceğini haber alıp da bunları zamanında yetkililere ihbar etmeyenlere, suç teşebbüs derecesinde kalmış olsa bile altı aydan iki yıla kadar hapis cezası verilir.
Başlık
TCK’nın 333. maddesinin ait olduğu bölüm başlık ismi şu şekildedir: İKİNCİ KİTAP: Özel Hükümler – DÖRDÜNCÜ KISIM: Millete ve Devlete Karşı Suçlar ve Son Hükümler – YEDİNCİ BÖLÜM: Devlet Sırlarına Karşı Suçlar ve Casusluk
Madde başlığı şu şekildedir: Devlet sırlarından yararlanma, Devlet hizmetlerinde sadakatsizlik
Gerekçe
Türk Ceza Kanunu’nun 333. maddesinin gerekçesi şu şekildedir:
HÜKÜMETİN TEKLİF ETTİĞİ METNİN GEREKÇELERİ
Madde 394. Madde, birinci fıkrasında Devletin güvenliğinin gizli kalmasını gerektirdiği fenni keşif veya yeni buluşları veya sınai yenilikleri görevi dolayısıyla öğrenip de, kendisinin veya başkasının yararına kullanmayı veya kullanılmasını sağlamayı cezalandırmaktadır. Böylece birinci fıkra aslında Devletin güvenliği açısından gizli kalması gerekli fenni ve sınai sırların açıklanmasını önlemek amacını gütmektedir. Suçun faili bir memur veya kamu hizmetiyle yükümlü kişi olabileceğinden, cürüm mahsus suçlardandır.
Suçun maddi unsuru, fenni keşif veya yeni buluşları veya sınai yenilikleri kendisi veya başkası yararına kullanmak veya kullanılmasını sağlamaktır.
Maddenin ikinci fıkrasında, suça ait ağırlaştırıcı nedenler gösterilmiştir. Bu husustaki 386 ncı maddenin gerekçesine bakılmalıdır.
Maddenin üçüncü fıkrasında, ayrı bir suç yer almış bulunmaktadır; korunmak istenen yarar Türkiye tarafından yabancı bir memlekette Devlete ait belirli bir işi görmeye memur edilen kimsenin bu görevi sadakatle yerine getirmesinin teminidir. Görevin sadakatle yerine getirilmemesi, yani Devlete karşı görevde gösterilmesi gerekli özen ve itina dışında ihmal ile icrası bu suçu meydana getirecektir. Ancak suçun oluşabilmesi için, sadakatle yerine getirilmemiş görev dolayısıyla zarar meydana gelebilmesi olasılığının ortaya çıkması gereklidir. Zarar gelebilmesi olasılığı bir cezalandırılabilme koşulunu oluşturduğundan failde buna yönelik bir kastın bulunması gerekmez. Esasen suç ihmal niteliğindedir; zira görev sadakatle yani tam olarak yerine getirilmemekte, ihmalde bulunulmaktadır.
Maddenin dördüncü fıkrasında, herkes için bir ihbar yükümlülüğü getirilmiş bulunulmaktadır. Birden üçe kadar olan fıkralarda yer alan suçların işleneceğini haber alan her vatandaşın bunu yetkililere ihbar etmesi yükümlülüğü getirilmiştir. Asıl fiil teşebbüs derecesinde kalmış olsa bile ihbarda bulunmayan hakkında yine de ceza verilecektir.
ADALET KOMİSYONU RAPORU
Madde, birinci fıkrasında Devletin güvenliğinin gizli kalmasını gerektirdiği fenni keşif veya yeni buluşları veya sınai yenilikleri görevi dolayısıyla öğrenip de, kendisinin veya başkasının yararına kullanmayı veya kullanılmasını sağlamayı cezalandırmaktadır. Böylece birinci fıkra aslında Devletin güvenliği açısından gizli kalması gerekli fenni ve sınai sırların açıklanmasını önlemek amacını gütmektedir. Suçun faili kamu görevlisi olabilir.
Suçun maddi unsuru, fenni keşif veya yeni buluşları veya sınai yenilikleri kendisi veya başkası yararına kullanmak veya kullanılmasını sağlamaktır.
Maddenin ikinci fıkrasında, suça ait ağırlaştırıcı nedenler gösterilmiştir.
Maddenin üçüncü fıkrasında, ayrı bir suç yer almış bulunmaktadır; korunmak istenen yarar Türkiye tarafından yabancı bir memlekette Devlete ait belirli bir işi görmeye memur edilen kimsenin bu görevi sadakatle yerine getirmesinin teminidir. Görevin sadakatle yerine getirilmemesi, yani Devlete karşı görevde gösterilmesi gerekli özen ve itina dışında ihmal ile icrası bu suçu meydana getirecektir. Ancak suçun oluşabilmesi için, sadakatle yerine getirilmemiş görev dolayısıyla zarar meydana gelebilmesi olasılığının ortaya çıkması gereklidir. Zarar gelebilmesi olasılığı bir cezalandırılabilme koşulunu oluşturduğundan failde buna yönelik bir kastın bulunması gerekmez. Esasen suç ihmal niteliğindedir; zira görev sadakatle yani tam olarak yerine getirilmemekte, ihmalde bulunulmaktadır.
Maddenin dördüncü fıkrasında, herkes için bir ihbar yükümlülüğü getirilmiş bulunulmaktadır. Birden üçe kadar olan fıkralarda yer alan suçların işleneceğini haber alan her vatandaşın bunu yetkililere ihbar etmesi yükümlülüğü getirilmiştir. Asıl fiil teşebbüs derecesinde kalmış olsa bile ihbarda bulunmayan hakkında yine de cezaya hükmedilecektir.
TBMM Kabul Metni
334 üncü maddeyi 333 üncü madde olarak okutuyorum:
Devlet sırlarından yararlanma, Devlet hizmetlerinde sadakatsizlik
MADDE 333. – (1) Görevi dolayısıyla öğrendiği ve Devletin güvenliğinin gizli kalmasını gerektirdiği fenni keşif veya yeni buluşları veya sınaî yenilikleri kendisinin veya başkasının yararına kullanan veya kullanılmasını sağlayan kişi, beş yıldan on yıla kadar hapis ve üçbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.
(2) Fiil, Türkiye ile savaş hâlinde bulunan bir devletin yararına işlenir veya Devletin savaş hazırlıklarını veya savaş etkinliğini veya askerî hareketlerini tehlikeye sokacak olursa, faile müebbet hapis cezası verilir.
(3) Türkiye Devleti tarafından yabancı bir memlekette Devlete ait belirli bir işi görmek için görevlendirilen kimse, bu görevi sadakatle yerine getirmediği ve bu fiilden dolayı zarar meydana gelebildiği takdirde faile beş yıldan on yıla kadar hapis cezası verilir.
(4) Bu maddede tanımlanan suçların işleneceğini haber alıp da bunları zamanında yetkililere ihbar etmeyenlere, suç teşebbüs derecesinde kalmış olsa bile altı aydan iki yıla kadar hapis cezası verilir.
BAŞKAN – Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.