TCK 314. Madde
Türk Ceza Kanunumuzun 314. maddesi şu şekildedir:
Anayasal Düzene ve Bu Düzenin İşleyişine Karşı Suçlar – Silahlı örgüt
Madde 314 – (1) Bu kısmın dördüncü ve beşinci bölümlerinde yer alan suçları işlemek amacıyla, silahlı örgüt kuran veya yöneten kişi, on yıldan onbeş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Birinci fıkrada tanımlanan örgüte üye olanlara, beş yıldan on yıla kadar hapis cezası verilir.
(3) Suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçuna ilişkin diğer hükümler, bu suç açısından aynen uygulanır.
Başlık
TCK’nın 314. maddesinin ait olduğu bölüm başlık ismi şu şekildedir: İKİNCİ KİTAP: Özel Hükümler – DÖRDÜNCÜ KISIM: Millete ve Devlete Karşı Suçlar ve Son Hükümler – BEŞİNCİ BÖLÜM: Anayasal Düzene ve Bu Düzenin İşleyişine Karşı Suçlar
Madde başlığı şu şekildedir: Silahlı örgüt
Gerekçe
Türk Ceza Kanunu’nun 314. maddesinin gerekçesi şu şekildedir:
HÜKÜMETİN TEKLİF ETTİĞİ METNİN GEREKÇELERİ
a) Madde 373. Madde, birinci fıkrasında yazılı maddelerde belirtilmiş cürümleri işlemek üzere silahlı örgüt kurmayı, böyle bir örgüte amirlik veya komutanlık etmeyi, silahlı örgüte mensup bulunmayı cezalandırmaktadır. 1/3/1926 tarihli ve 765 sayılı Kanun silahlı örgüt yerine silahlı çete tabirini kullanmaktadır.
Maddede geçen temel kavram örgüttür. Dikkat edilmelidir ki, belirli maksatlarla örgüt kurmayı cezalandıran Tasarının diğer maddelerinden farklı olarak burada silahlı örgüt hakkında bir tanım verilmesi uygun görülmemiştir. Örgütün, işlemek amacında bulunduğu suçların niteliğine göre, var sayılması için gereken kişi sayısı değişik olacaktır ve dolayısıyla sayının ne kadar olması gerektiği hakim tarafından takdir edilecektir. Ayrıca silahlı olması gerekli bu örgütün teşkilatlı, disiplinli bir grup teşkil etmesi de suçun oluşması bakımından şarttır. Bu nedenle, madde, ikinci fıkrasında örgütte bir amirin veya komutanın bulunmasının tabii olacağından hareketle, bunlar hakkında daha ağır ceza vermekte ve örgütte özel bir ödevle görevlendirilenlerin varlığını da kabul ederek, cezalandırma bakımından aynı tutumu sürdürmektedir.
Bunun dışında örgütün var sayılması için silahlı olması şarttır. Ancak bütün mensupların silahlı olmaları zorunlu değildir; hedeflenen suçun işlenmesini sağlayabilecek derecede olmak üzere bazı üyelerin silahlı olmaları, suçun oluşması için yeterlidir. Her halde silah sayısının suçun oluşması bakımından yeterli olup olmadığının takdiri de hakime aittir.
Birinci fıkrada yer alan “silahlı örgüt kurmak” maddi unsuru, maddede belirtilen cürümleri işlemek maksadı etrafında yeterli sayıda kişileri teşkilatlı ve disiplinli biçimde birleştirmek demektir. Tasarının 4 üncü maddesinin gerekçesine de bakılmalıdır.
Maddenin ikinci fıkrasındaki amirlik ve komutanlıktan maksat, silahlı örgüt kurulduktan sonra veya örgütün kurulması sırasında amaca uygun olarak örgütü düzenlemek, disipline etmek, faaliyetleri ahenkli hale sokmak fiillerinin gerçekleştirilmesi demektir. Özel ödevle görevlendirilmek ise, örgütün varlığı bakımından önem taşıyan bir ödevi yerine getirmekle yükümlendirilmektir. Suçun bu maddi unsurunun oluşması için ödevin yerine getirilmiş olması gerekmez.
İkinci fıkrada yer alan silahlı örgüt mensubu olmaktan maksat, yukarıda belirtilen “kuranlar, amirler, komutanlar, özel ödevliler” dışında kalmakla birlikte, örgütün hedeflerini benimseyerek verilecek görevleri yerine getirmeye hazır bulunulmaktır.
Maddenin son fıkrası, silahlı örgütün amacını oluşturan suç işlendiğinde, cezası ile birlikte, bu maddeden dolayı da ayrıca ceza verileceği hükmünü getirmiş, böylece Tasarının cürüm işlemek için örgüt kurmak suçunu cezalandıran 296 ncı maddesi ile denge sağlanmıştır.
b) Madde 374. Madde, silahlı örgüt kurulduktan sonra bunun mensuplarına bilerek yardımda bulunmayı cezalandırmaktadır. Maddenin sevk nedeni silahlı örgütün sürüp gitmesini engellemektir.
Yardım, silahlı örgütün amacı ve yardımı yapanların böyle bir örgüte mensup bulundukları bilinerek ve serbest iradeyle gerçekleştirildiğinde, failler cezalandırılacaktır. Herhangi bir maddi veya manevi baskı sonucu yapılan yardım halinde ise madde uygulanmayacaktır; zira bu halde kusurluluğu kaldıran nedenler cebir, tehdit veya ikrah söz konusu olabilecektir.
İkinci fıkrada yardımların, metinde gösterilen yerlerde yapılması suçun ağırlaştırıcı nedeni olarak kabul edilmiştir.
Üçüncü fıkrada ise, ceza verilemeyecek hal yer almaktadır. Yardımlar sadece kişisel ihtiyaçların karşılanması için üstsoy, altsoy veya eşe yahut kardeşlerden birisine yapılacak olursa ceza verilmeyecektir. Ancak bunun uygulanması için yardımın sadece belirtilen kişilere yönelik olması şarttır; silahlı örgüte yönelik yardım hafifletici neden olmayacağı gibi kişiye örgütün amacının gerçekleştirilmesine katkıda bulunmak maksadıyla yapılan yardım da, bu hafifletici nedenden yararlanmayacaktır. Burada söz konusu olan metinde yazılı derecedeki akrabaya şahısları itibarıyla giyecek, yiyecek, ilaç yardımında bulunmak, yatacak yer göstermek gibi faaliyetlerdir. Bu hükmün esas kaynağı akrabalar arasında bulunan duygusal ilişkiyi değerlendirmektir. Zira kanun ceza verse de, bu yardımlar beşeri bakımdan yine de yapılacağından bu halin bir cezasızlık nedeni sayılması uygun görülmüştür.
c) Madde 375. Bu madde için 298 inci maddenin gerekçesine bakılmalıdır.
ADALET KOMİSYONU RAPORU
Maddenin birinci fıkrasında, bu fıkra kapsamına giren suçları işlemek amacıyla silahlı örgüt kurmak veya yönetmek, ayrı bir suç olarak tanımlanmıştır. İkinci fıkrada ise, bu nitelikleri taşıyan örgüte üye olmak, ayrı bir suç olarak yaptırım altına alınmıştır.
Maddede geçen temel kavram örgüttür. Dikkat edilmelidir ki, genel olarak suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, yönetmek veya bu örgüte üye olmak, kanunda yaptırım altına alınmış olmasına rağmen; bu maddede, işlenmesi amaçlanan suçlar bakımından bir sınırlama getirilmiştir. Keza, her iki suç arasında örgütün niteliği bakımından da farklılık bulunmaktadır. Bu madde kapsamına giren örgütün silahlı olması gerekmektedir. Başka bir deyişle, silah, bu suçun bir unsurunu oluşturmaktadır. Ancak, örgütün bütün mensuplarının silahlı olmaları zorunlu değildir; hedeflenen suçların işlenmesini sağlayabilecek derecede olmak üzere bazı üyelerin silahlı olmaları, suçun oluşması için yeterlidir. Her halde silah sayısının suçun oluşması bakımından yeterli olup olmadığının takdiri de hakime aittir.
Maddenin üçüncü fıkrasında, suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçuna ilişkin diğer hükümlerin, bu suç açısından da aynen uygulanacağı kabul edilmiştir.
Bu suça ilişkin diğer hususlar hakkında, suç işlemek amacıyla örgüt kurmak suçuna ilişkin madde gerekçesi ile bu suçla bağlantılı etkin pişmanlık hükmünün gerekçesine bakılmalıdır.
TBMM Kabul Metni
315 inci maddeyi 314 üncü madde olarak okutuyorum:
Silâhlı örgüt
MADDE 314. – (1) Bu kısmın dördüncü ve beşinci bölümlerinde yer alan suçları işlemek amacıyla, silâhlı örgüt kuran veya yöneten kişi, on yıldan onbeş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Birinci fıkrada tanımlanan örgüte üye olanlara, beş yıldan on yıla kadar hapis cezası verilir.
(3) Suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçuna ilişkin diğer hükümler, bu suç açısından aynen uygulanır.
BAŞKAN – Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.