Türk Ceza Kanunu Madde 302

TCK 302. Madde

Türk Ceza Kanunumuzun 302. maddesi şu şekildedir:

Devletin Güvenliğine Karşı Suçlar – Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak

Madde 302 – (1) (Değişik fıkra: 29.06.2005 – 5377 S.K/Madde 36) Devlet topraklarının tamamını veya bir kısmını yabancı bir devletin egemenliği altına koymaya veya Devletin bağımsızlığını zayıflatmaya veya birliğini bozmaya veya Devletin egemenliği altında bulunan topraklardan bir kısmını Devlet idaresinden ayırmaya yönelik bir fiil işleyen kimse, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Bu suçun işlenmesi sırasında başka suçların işlenmesi halinde, ayrıca bu suçlardan dolayı ilgili hükümlere göre cezaya hükmolunur.

(3) Bu maddede tanımlanan suçların işlenmesi dolayısıyla tüzel kişiler hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur.


Başlık

TCK’nın 302. maddesinin ait olduğu bölüm başlık ismi şu şekildedir: İKİNCİ KİTAP: Özel Hükümler – DÖRDÜNCÜ KISIM: Millete ve Devlete Karşı Suçlar ve Son Hükümler – DÖRDÜNCÜ BÖLÜM: Devletin Güvenliğine Karşı Suçlar

Madde başlığı şu şekildedir: Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak


Gerekçe

Türk Ceza Kanunu’nun 302. maddesinin gerekçesi şu şekildedir:

HÜKÜMETİN TEKLİF ETTİĞİ METNİN GEREKÇELERİ

Madde 356. Madde, Devletin ülkesine, egemenliğine ve birliğine karşı cürümlerden en ağırını cezalandırmaktadır; korunan hukuki yarar Devletin ülkesinin bütünlüğü ve egemenliğidir. Söz konusu yararlar, maddeye göre dört çeşit maddi eylemle ihlal edilebileceğinden, seçimlik hareketli bir suç söz konusudur. Suçun eylem unsurları şunlardır :

1. Devletin topraklarının tamamını veya bir kısmını yabancı bir devletin egemenliği altına koymaya,

2. Devletin birliğini bozmaya,

3. Devletin egemenliği altında bulunan topraklardan bir kısmını Devlet idaresinden ayırmaya,

4. Devletin bağımsızlığını azaltmaya matuf bir fiil veya fiilleri işlemek.

Dikkat edilmelidir ki, maddede dört ayrı maksadı gerçekleştirmeye matuf yani neticelere yöneltilmiş eylemlerin işlenmesi suç sayılmaktadır.

Suçun her dört halde de maddi unsurunun oluşabilmesi için, maddede yazılı hedeflerin gerçekleşmiş bulunmasına ihtiyaç yoktur. Amaca yönelik eylemlerin işlenmiş bulunması yeterlidir.

Ancak eylemlerin söz konusu neticeleri yaratabilecek nitelikte bulunması, suçun oluşması için şarttır. Devletin birliğini bozmak, topraklarının bir kısmını veya tamamını başka bir devletin egemenliği altına koymak, topraklarından bir kısmını Devlet egemenliğinden ayırmak, Devletin bağımsızlığını azaltmak sonuçlarını doğurması mümkün bulunmayan bir eylem suçun maddi unsurunu oluşturmayacaktır. Eylemin bu niteliği taşıyıp taşımadığı ise olayların özelliğine göre takdir edilecektir. Suç serbest hareketlidir.

Yukarıda belirtilen neticeleri ortaya koyabilecek eylemler ise, ancak cebri nitelikli olabilenlerdir. Maddede ayrıca “yönelik cebri fiiller” denilmesi gereksiz (lüzumsuz, zait) sayılmıştır; zira maddede belirtilen maksatlar çerçevesinde, eylemlerin kendisinin nitelikleri gereği cebri olması icap ettiği aşikardır. Cebri nitelik arzetmeyen ve fakat maddede belirtilen maksatların oluşturulması amacını güden diğer eylemler ise koşullara göre Tasarının bazı maddelerinde yer almış olan başka suçları oluşturur.

İkinci fıkrada yer verilen hükümle, birinci fıkrada belirtilen eylemlere feran iştirak cezalandırılmaktadır.

Maddenin son fıkrası, suçların işlenmesi için herhangi bir örgüt kurmadan ve fiilen harekete de geçmeden sadece, cürmün işlenmesi için propaganda yapılmasını müstakil olarak cezalandırmaktadır. 1/3/1926 tarihli ve 765 sayılı Kanunda bu hususta ayrıca bir hüküm bulunmadığı için değişik içtihatlar kurulmakta idi. Propaganda ile birlikte suçun maddi unsurları da gerçekleştirilmiş ise geçitli suç ilkesi gereği faile asıl suçtan dolayı ceza verilmesi ile yetinilmesi gerekir.

ADALET KOMİSYONU RAPORU

Madde, Devletin ülkesine, egemenliğine ve birliğine karşı cürümlerden en ağırını cezalandırmaktadır; korunan hukuki yarar Devletin ülkesinin bütünlüğü ve egemenliğidir. Söz konusu suç, serbest hareketli bir suçtur.

Bu suçun oluşabilmesi için belli amaca yönelik fiillerin işlenmesi gerekir. Bu amaç, madde metninde,

1. Devletin topraklarının tamamını veya bir kısmını yabancı bir devletin egemenliği altına koymak,

2. Devletin birliğini bozmak,

3. Devletin egemenliği altında bulunan topraklardan bir kısmını Devlet idaresinden ayırmak,

4. Devletin bağımsızlığını zayıflatmak

olarak belirlenmiştir.

Söz konusu suçun oluşabilmesi için, işlenen fiilin bu amaçları gerçekleştirmeye elverişli olması gerekir. Bu bakımdan, fiillerin söz konusu neticeleri yaratabilecek nitelikte bulunması, suçun oluşması için şarttır. Devletin birliğini bozmak, topraklarının bir kısmını veya tamamını başka bir devletin egemenliği altına koymak, topraklarından bir kısmını Devlet egemenliğinden ayırmak, Devletin bağımsızlığını azaltmak sonuçlarını doğurması mümkün bulunmayan bir fiil, suçun maddi unsurunu oluşturmayacaktır. Fiilin bu niteliği taşıyıp taşımadığı ise olayların özelliğine göre takdir edilecektir.

Bu fiillerin, cebri nitelikli olması gerekir. Maddede ayrıca “yönelik cebri fiiller” denilmesi gereksiz (lüzumsuz, zait) sayılmıştır; zira maddede belirtilen maksatlar çerçevesinde, fiillerin kendisinin nitelikleri gereği cebri olması icap ettiği aşikardır.

Suçun oluşabilmesi için, maddede yazılı hedeflerin gerçekleşmiş bulunmasına ihtiyaç yoktur. Belirtilen amaçlara yönelik fiillerin işlenmiş bulunması yeterlidir.

Bu suçun işlenmesi sırasında örneğin kişiler öldürülmüş, kasten yaralanmış ya da kişilerin veya kamu mallarına zarar verilmiş olabilir. Maddenin ikinci fıkrasında, bu suçlardan dolayı da ayrıca cezaya hükmolunacağı kabul edilmiştir.

Maddenin üçüncü fıkrasına göre, bir ve ikinci fıkrada yer alan suçların işlenmesi dolayısıyla tüzel kişiler hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunacaktır.


TBMM Kabul Metni

303 üncü maddeyi 302 nci madde olarak okutuyorum:

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

Devletin Güvenliğine Karşı Suçlar

Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak

MADDE 302. – (1) Devletin topraklarının tamamını veya bir kısmını yabancı bir devletin egemenliği altına koymak, Devletin birliğini bozmak, Devletin egemenliği altında bulunan topraklardan bir kısmını Devlet idaresinden ayırmak, Devletin bağımsızlığını zayıflatmak amacına yönelik elverişli bir fiil işleyen kimseye ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilir.

(2) Bu suçun işlenmesi sırasında başka suçların işlenmesi hâlinde, ayrıca bu suçlardan dolayı ilgili hükümlere göre cezaya hükmolunur.

(3) Bu maddede tanımlanan suçların işlenmesi dolayısıyla tüzel kişiler hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur.

BAŞKAN – Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

Yazar Hakkında: Avukat Saim İncekaş

Saim İncekaş, Adana Barosu'na kayıtlı bir avukattır. 2016 yılından bu yana Merkezi Adana'da bulunan ve kurucusu olduğu İncekaş Hukuk Bürosu'nda çalışmaktadır. Yüksek lisans derecesi ile hukuk eğitimini tamamladıktan sonra bu alanda birçok farklı çalışma yürütmüştür. Özellikle aile hukuku, boşanma, velayet davaları, çocuk hakları, ceza davaları, ticari uyuşmazlıklar, gayrimenkul, miras ve iş hukuku gibi alanlarda uzmandır. Saim İncekaş, sadece Adana Barosu'nda değil, aynı zamanda Avrupa Hukukçular Derneği, Türkiye Barolar Birliği ve Adil Yargılanma Hakkına Erişim gibi dernek ve kuruluşlarda da aktif olarak görev almaktadır. Bu sayede, hukukun evrenselliği konusundaki farkındalık ve hukuk sistemine olan güveni arttırmaya yönelik birçok çalışmada yer almaktadır. Randevu ve Ön Görüşme İçin WhatsApp Üzerinden Hemen İletişime Geçin

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir