TBK 6. Madde
Türk Borçlar Kanunumuzun 6. maddesi şu şekildedir:
Sözleşmenin kurulması – Öneri ve kabul – Örtülü kabul
Madde 6: Öneren, kanun veya işin özelliği ya da durumun gereği açık bir kabulü beklemek zorunda değilse, öneri uygun bir sürede reddedilmediği takdirde, sözleşme kurulmuş sayılır.
Başlık
TBK’nın 6. maddesinin ait olduğu bölüm başlık ismi şu şekildedir: BİRİNCİ KISIM: Genel Hükümler – BİRİNCİ BÖLÜM: Borç İlişkisinin Kaynakları – BİRİNCİ AYIRIM: Sözleşmeden Doğan Borç İlişkileri
Madde başlığı şu şekildedir: Sözleşmenin kurulması – Öneri ve kabul – Örtülü kabul
İlgili Yargıtay Kararları
- Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 1995/6179 E. ve 1995/6221 K. Sayılı Kararı
Özet: Uyuşmazlık davalı hastanenin davacı hastadan, tedavi ücreti karşılığında bono almasına ilişkindir. Davacı hasta davalı hastaneye SSK tarafından sevk edilmiş, tedavi giderlerinin faturası gönderildiğinde SSK tarafından ödeneceği belirtilmiştir. Davalı hastanenin bu prosedür altında hastayı tedavi etmesi, SSK’nın önerisini kabul niteliğindedir. Bu bakımdan tedavi giderlerini yalnızca SSK ile kurduğu akit çerçevesinde SSK’ndan isteyebilecektir.
Gerekçe
Türk Borçlar Kanunu’nun 6. maddesinin gerekçesi ise şu şekildedir:
818 sayılı Borçlar Kanununun 6. maddesini karşılamaktadır.
Tasarının tek fıkradan oluşan 6. maddesinde, hangi koşullar gerçekleşince, sözleşmenin örtülü kabul açıklamasıyla kurulmuş sayılacağı düzenlenmektedir.
818 sayılı Borçlar Kanununun 6. maddesinin kenar başlığında kullanılan “3. Zımni kabul” şeklindeki ibare, Tasarıda “3. Örtülü kabul” şekline dönüştürülmüştür.
Metninde yapılan arılaştırma dışında, maddede 818 sayılı Borçlar Kanununa göre bir hüküm değişikliği yoktur.
ADALET KOMİSYONU RAPORU
– Tasarının 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13 ve 14. maddeleri aynen kabul edilmiştir.
TBMM Tartışma Metni
6’ncı maddenin başlığını okutuyorum:
3. Örtülü kabul
MADDE 6-
BAŞKAN – Madde üzerinde üç adet önerge vardır. Önce geliş sıralarına okutup, sonra aykırılıklarına göre işleme alacağım.
İlk önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan “Türk Borçlar Kanunu Tasarısı”nın 6. maddesinin birinci fıkrasının aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
“Öneren taraf; işin özelliği, kanun ya da durumun gereği açık bir kabulü beklemek zorunda değilse, öneri makul bir sürede reddedilmediği takdirde, taraflar arasında sözleşme kurulmuş sayılır.”
Mehmet Müezzinoğlu
İstanbul
BAŞKAN – Diğer önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan “Türk Borçlar Kanunu Tasarısı”nın 6. maddesinde geçen
“Öneren” ibaresinin yerine “teklif eden”,
“öneri” kelimesinin yerine “teklif”
“sözleşme kurulmuş sayılır” ibaresi yerine “sözleşme yapılmış sayılır” ibaresinin yazılmasını arz ve teklif ederiz.
Faruk Bal
Mehmet Şandır
İzzettin Yılmaz
Konya
Mersin
Hatay
Osman Ertuğrul
Rıdvan Yalçın
Emin Haluk Ayhan
Aksaray
Ordu
Denizli
BAŞKAN – En aykırı üçüncü önergeyi okutup işleme alıyorum:
TBMM Başkanlığına
Görüşülmekte olan Borçlar Kanunu tasarısının 6. maddesinde; değilse kelimesinden sonra gelmek üzere “öneri bir haftalık sürede reddedilmediği takdirde sözleşme kurulmuş sayılır.” ifadesinin yazılmasını teklif ederiz.
Ali Rıza Öztürk
Halil Ünlütepe
Ali İhsan Köktürk
Mersin
Afyon
Zonguldak
Fevzi Topuz
Turgut Dibek
Muğla
Kırklareli
BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?
ADALET KOMİSYONU BAŞKANI AHMET İYİMAYA (Ankara) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN – Hükûmet katılıyor mu?
ADALET BAKANI SADULLAH ERGİN (Hatay) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN – Önerge üzerinde konuşacak mısınız?
ALİ RIZA ÖZTÜRK (Mersin) – Konuşacağım.
BAŞKAN – Önerge üzerinde söz isteyen Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk. (CHP sıralarından alkışlar)
Buyurun Sayın Öztürk.
ALİ RIZA ÖZTÜRK (Mersin) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Cumhuriyet Halk Partisi adına hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Borçlar Kanunu’nun 6’ncı maddesiyle ilgili verdiğimiz önerge şunu içermektedir: “Öneren kanun veya işin özelliği ya da durumun gereği açık bir kabulü beklemek zorunda değilse öneri uygun bir sürede reddedilmediği takdirde sözleşme kurulmuş sayılır.” hükmü var mevcut tasarıda. Biz bu “önerinin uygun bir sürede reddedilmediği” kısmının belirsiz olduğunu, bu nedenle belirli hâle getirilmesi için bir haftalık bir süre önerdik. Neden bunu yaptık? Şundan dolayı bunu istiyoruz.
Şimdi bakın değerli arkadaşlarım, dün burada İç Tüzük’ümüzün 63’üncü maddesinin ikinci fıkrasını okuduğumuz takdirde “Bu yolda bir istemde bulunulursa, onar dakikadan fazla olmamak şartıyla, lehte ve aleyhte en çok ikişer kişiye söz verilir.” diyor. Şimdi burada onar dakikadan fazla olmamak üzere şart getirmiş ama Meclis Başkan Vekilimiz bunu iki dakikayla sınırladı. Gerekçesini de açıklarken takdir hakkını kullandığını söyledi. Ola ki uygulamada yarın, bugünkü Meclis Başkan Vekilimiz gibi bir hâkim çıkar, o uygun süreyi kendisine göre yorumlar. Takdir hakkı mutlak ve sınırsız değildir. Takdir hakkını kullanmak ayrı bir şeydir, keyfî uygulama ayrı bir şeydir. Öyle anlaşılıyor ki, AKP İktidarının Türkiye çapında yarattığı keyfîlik, hukuksuzluk, hukuk tanımamazlık Meclise taşınmak isteniyor. Sayın Başbakanın Türkiye çapında yarattığı gerginlik, uzlaşmadan uzak tavırlar güvensiz bir zemin yaratıyor, âdeta uzlaşmazlığa sürüklüyor. Bunu bu Meclise taşımanın anlamı yok. Sayın Meclis Başkanının İç Tüzük’e dahi uymaması birtakım AKP milletvekillerinin muhalefetin sözlerini kesmesi…
BAŞKAN – Sayın Öztürk, bu konu dün konuşuldu, lütfen konuya geliniz.
ALİ RIZA ÖZTÜRK (Devamla) – Bu konuyla ilgili Sayın Başkan, konuyla ilgili.
Bizim burada ne konuşacağımıza bari elimize not verin, biz ona göre konuşalım. Oradan AKP milletvekilleri müdahale ediyor, hatta Meclis Başkanlığını yönetme hevesine kapılıyorlar. Ona müdahale etmiyorsunuz, ama Cumhuriyet Halk Partisi veya diğer muhalefet partisi milletvekillerine ikide bir muhalefet ediyorsunuz. Biz bunlarla ilgilenmeyeceğiz de neyle ilgileneceğiz? Halk bizi buraya koyun gibi oturmak için göndermedi. Eğer bu Mecliste bir hukuksuzluk varsa, bu hukuksuzluğu kim işliyorsa işlesin, buna karşı çıkmak benim milletvekili olarak görevimdir. (CHP sıralarından alkışlar) Meclis Başkanı olarak sizin bu kürsüde, bu Mecliste hukuksuzluk yapma hakkınız yok, Sayın Başkan. Şimdi biz o nedenle bu kanun tasarısındaki muğlak ifadelerin çıkarılmasını istiyoruz değerli arkadaşlarım. Önerilerin sürelerinin belirgin olmasını istiyoruz. Çünkü yarın uygulamada eğer buna benzer yorumlar yapılırsa, takdir hakkı -on dakika olması gereken İç Tüzük’ün öngördüğü- iki dakikayla kullanılıyorsa, o zaman uygun süreyi hâkimin birisi bir saat alabilir, birisi on saat alabilir. Hukukta belirsizliğe yer yoktur değerli arkadaşlarım.
Sevgili milletvekilleri, bakın, bu kavgadan, bu gerginlikten Türkiye kaybediyor. Türk halkının kazandığı hiçbir şey yok. Bu iktidar partisi Türkiye’yi gerginlikten kurtarmak zorundadır. Türkiye’nin gerginlikten kurtarılması ihtiyacı var iken Meclisin de gerilmesi, özellikle iktidar partisi tarafından Meclisin gerilmesinin hiç kimseye faydası yoktur. Bakın, Mecliste karar yeter sayısı için gereken 139 milletvekilini bulundurmadığınız nedenle bu Meclis tatil edilmek zorunda kalıyor. 164 toplantı yeter sayısını bulundurmadığınız nedenle bu Meclis tatil edilmek zorunda kalıyor. Halkın temel ihtiyaçları olan yasaları çıkartmıyorsunuz. Sayın Adalet Bakanı, çekle ilgili yasayı niye kaldırdınız, niye gündemden düşürdünüz? Hani? Alt komisyondan geçti o. Ben alt komisyon üyesiyim. Ne oldu Çek Yasası? Ama çek mağdurlarına açıklama yaparken Çek Kanunu’nun Cumhuriyet Halk Partililer tarafından engellendiğini söylüyorsunuz. Çıkın, bu kürsüye söyleyin. Ben tüm Türk milletine ilan ediyorum: Biz, karşılıksız çek keşide edilme suçunun kaldırılmasını istiyoruz. Hodri meydan! Getirin o yasayı, bu konuda destek verin. Kendi ayıbınızı örtmek için Cumhuriyet Halk Partisini kullanmayın değerli arkadaşlarım. Alt komisyondan Çek Yasası geçti, ama örtüldü, örtüldü. Nereye gittiğini ben Komisyon üyesi olarak bilmiyorum.
Bu hukuksuzluklara dur demek lazım. Türkiye’de yarattığınız korku imparatorluğuna, Türkiye’de yarattığınız hukuksuzluğun Meclise taşınmasına izin vermeyeceğiz. Sizin, çoğunluğunuza dayanarak estirmeye çalıştığınız demokrasiye tahammülsüzlüğünüze biz, hukuk içinde kalarak, hukuk kurallarına bağlı kalarak direneceğiz değerli arkadaşlarım.
Hepinize saygılarımı sunuyorum. (CHP ve MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum Sayın Öztürk.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.
Diğer önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan “Türk Borçlar Kanunu Tasarısı”nın 6. maddesinde geçen “Öneren” ibaresinin yerine “teklif eden”, “öneri” kelimesinin yerine “teklif”, “sözleşme kurulmuş sayılır” ibaresi yerine “sözleşme yapılmış sayılır” ibaresinin yazılmasını arz ve teklif ederiz.
Faruk Bal (Konya) ve arkadaşları
BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?
ADALET KOMİSYONU BAŞKANI AHMET İYİMAYA (Ankara) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN – Hükûmet katılıyor mu?
ADALET BAKANI SADULLAH ERGİN (Hatay) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN – Konuşacak mısınız?
OKTAY VURAL (İzmir) – Sayın Emin Haluk Ayhan konuşacak.
BAŞKAN – Buyurun Sayın Ayhan. (MHP sıralarından alkışlar)
EMİN HALUK AYHAN (Denizli) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; görüşülmekte olan Borçlar Kanunu Tasarısı’nın 6’ncı maddesi üzerinde geçen “öneren” ibaresinin yerine “teklif eden”, “öneri” kelimesi yerine “teklif”, “sözleşme kurulmuş sayılır” ibaresi yerine “sözleşme yapılmış sayılır” ibaresinin yazılmasını arz ve teklif eden bu önerge üzerinde söz almış bulunuyorum.
Gerekçesine baktığımızda: Tasarıda “icap” kelimesinin yerine kullanılan “öneri” kelimesi “icap” kelimesinin anlamını karşılamamaktadır. Yürürlükteki Borçlar Kanunu’nda yer alan “icap” kelimesinin “gerek, gereklilik, ister, lüzum” anlamını da ifade etmektedir.
Sözlük anlamı dışında teklif manasına gelecek şekilde Borçlar Kanunu’nda yer alan icap, Türkçede yaşayan kelimeler arasında da yer almamaktadır. Yaşayan Türkçede “sözleşme kurmak” deyimi yoktur, “sözleşme yapmak” deyimi vardır.
Gerçekten Borçlar Kanunu Tasarısı ilk olarak 98 yılında kurulan komisyon çalışmalarıyla gündeme gelmiş. Komisyon çalışmalarında çeşitli üniversitelerin hukuk fakültelerinden öğretim üyeleri, hukukçular, noterler, avukatlar ve birçok uzman gerçekten emek sarf etmiş, emek harcamış ve çalışmışlardır. Bütün yasa tasarıları için önemli olmakla birlikte temel yasaların, özellikle Borçlar Kanunu gibi toplumsal hayata ve insani ilişkilere doğrudan müdahale eden bu Kanunun hatasız, uygulamada yaratabileceği yanlış uygulamalardan arındırılarak Meclisten çıkarılması, yasalaşmasının daha uygun olacağı kanaatindeyim. Bu nedenle bu önergeyi verdik.
Gerçekten bugün ülkenin çok acil çözüme kavuşması gereken problemleri vardır. Bugün, bu, gerçekten ticari hayatı etkileyecek bir husus, bir tasarı. Gerçekleştiği takdirde, sonuçları itibarıyla, önemli sonuçları ortaya çıkacak. Bakın bugün iki tane önemli ekonomik veri açıklandı. Bir tanesi işsizlikle ilgili veriler. Biraz önce gündem dışı söz aldığımda da, gerçekten Denizli’yle ilgili sözlerimde ifade ettiğimde, hakikaten sıkıntılı dönemler var. Hükûmetin bunları uzlaşmayla çözmesi lazım. Biz bunu, bunları, bir sene önce, iki sene önce buraya getirip bu hususları tartışıyoruz fakat gerçekten Hükûmet uzlaşma yerine, bildiğini doğru kabul ederek, bildiğini doğru veri alarak bu işleri çözebileceğini zannediyor. Gerçekten büyük bir Parlamento çoğunluğuna rağmen Hükûmet ekonomide amiyane tabiriyle “çuvallamış” vaziyette. Şimdi baktığınız zaman genç nüfusta işsizlik oranı 18,9’dan 23,2’ye gelmiş. Kentlerde 21,9’dan 27,8’e gelmiş. Kırsal kesimde de benzer hadiseler var. Şimdi 2009’dan bu yana çalışma döneminde, çalışma çağındaki nüfus geçen yılın aynı dönemine göre 881 bin artmış, tarım dışı istihdam ise 314 bin kişi azalmış. İkisini topladığınızda yaklaşık 1 milyonu geçiyor. Dolayısıyla bunların çok dikkate alınması gerekli, bunun zarureti var.
Bunun dışında, gerçekten bir diğer açıklanan hadise ise bugün eylül ayı bütçe gerçekleşme rakamları. Baktığınız zaman “10 milyar YTL” dediğiniz, üzerinde ısrarla “Bu gerçekçi değil.” dediğimiz zaman sizin 10 milyar YTL ile ifade ettiğiniz o günkü miktar bugün sadece eylül ayı itibarıyla 40 milyar liraya ulaşmış. Bu, daha da artacak ve aldığınız yetkiler çerçevesinde gerçekten bunun miktarı 70 milyar TL’nin üzerine çıkacak.
Bu kadar hesabın kitabın darmadağın olduğu bir ortamda bunu muhalefetle anlaşarak, bunu güzelce okuyarak, bunun anlaşılabilir bir hâle gelerek, bu önergeleri kabul ederek bu kanunların çıkmasında ne mahzur var onu anlayamıyorum. Hükûmet bunu kabul edebilir yani bunun böyle söylenmesinde ne sıkıntı var? Nitekim birçok şeyi yanlış olarak çıkardığımızda Anayasa Mahkemesinden de dönüyor. Nitekim Kamu Mali Yönetimi Kanunu buradan çıktı, Anayasa’ya aykırı olarak çıktı. Benim hatırladığım kadarıyla Cumhuriyet Halk Partisinin de desteğiyle ne oldu?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Lütfen toparlayınız Sayın Ayhan.
EMİN HALUK AYHAN (Devamla) – Anayasa’yı değiştirerek Anayasa’yı kanuna uygun hâle getirmiş olduk.
Dolayısıyla bunların dikkate alınması gerektiğine inanıyorum ve bu vesileyle önergemizi kabul edeceğinizi düşünerek yüce heyetinize saygılar sunuyorum.
Söz verdiğiniz için teşekkür ederim Sayın Başkanım. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum Sayın Ayhan.
III.- YOKLAMA
(MHP ve CHP sıralarından bir grup milletvekili ayağa kalktı)
OKTAY VURAL (İzmir) – Yoklama istiyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN – Önergeyi oylarınıza sunacağım. Ancak oylamadan önce bir yoklama talebi vardır.
Sayın Vural, Sayın Bal, Sayın Kalaycı, Sayın Ayhan, Sayın Nalcı, Sayın Yıldız, Sayın Işık, Sayın Yalçın, Sayın Çalış, Sayın Doğru, Sayın Akkuş, Sayın Akcan, Sayın Ural, Sayın Özdemir, Sayın Tankut, Sayın Paksoy, Sayın İnan, Sayın Dibek, Sayın Özkan, Sayın Kesici.
Üç dakika süre veriyorum ve başlatıyorum.
(Elektronik cihazla yoklama yapıldı)
BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, toplantı yeter sayısı vardır.
VIII.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN
GELEN DİĞER İŞLER (Devam)
A) KANUN TASARI VE TEKLIFLERI (Devam)
2.- Türk Borçlar Kanunu Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu (1/499) (S. Sayısı: 321) (Devam)
BAŞKAN – Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.
Son önergeyi okutup işleme alıyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan “Türk Borçlar Kanunu Tasarısı”nın 6 ncı maddesinin birinci fıkrasının aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
“Öneren taraf; işin özelliği, kanun ya da durumun gereği açık bir kabulü beklemek zorunda değilse, öneri makul bir sürede reddedilmediği takdirde, taraflar arasında sözleşme kurulmuş sayılır.”
Mehmet Müezzinoğlu
İstanbul
BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?
ADALET KOMİSYONU BAŞKANI AHMET İYİMAYA (Ankara) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN – Hükûmet katılıyor mu?
ADALET BAKANI SADULLAH ERGİN (Hatay) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN – Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
Tasarının birinci fıkrasındaki eksik olan noktalama işaretlerini gidermek, hukuki kavram karmaşasına yer vermemek ve anlatımın daha anlaşılır olması amacıyla iş bu önerge verilmiştir.
BAŞKAN – Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.
6’ncı maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.