TBK 593. Madde
Türk Borçlar Kanunumuzun 593. maddesi şu şekildedir:
Kefalet Sözleşmesi – İçeriği – Ortak hükümler – Kefil ile alacaklı arasındaki ilişki – Ödemenin kabulünü isteme
Madde 593 – Borçlunun iflası sebebiyle olsa bile, borç muaccel olduğu takdirde kefil, alacaklıdan yapacağı ödemeyi kabul etmesini her zaman isteyebilir. Bir borca birden çok kişinin kefil olması durumunda alacaklı, kefillerden biri tarafından yapılacak kısmi ödemeyi, bunu öneren kefile düşen paydan az olmamak koşuluyla, kabul etmek zorundadır.
Alacaklı haklı bir sebep olmaksızın ödemeyi kabul etmekten kaçınırsa, kefil borcundan kurtulur; birlikte müteselsil kefalette ise, kefillerin sorumluluğu kendilerine düşen pay miktarınca azalır.
Alacaklının rızası varsa kefil, asıl borcu muaccel olmasından önce de ödeyebilir. Ancak, bu durumda kefil, asıl borçluya karşı rücu hakkını borcun muaccel olmasından önce kullanamaz.
Başlık
TBK’nın 593. maddesinin ait olduğu bölüm başlık ismi şu şekildedir: İKİNCİ KISIM: Özel Borç İlişkileri – ONBEŞİNCİ BÖLÜM: Kefalet Sözleşmesi
Madde başlığı şu şekildedir: Kefalet Sözleşmesi – İçeriği – Ortak hükümler – Kefil ile alacaklı arasındaki ilişki – Ödemenin kabulünü isteme
Gerekçe
Türk Borçlar Kanunu’nun 593. maddesinin gerekçesi şu şekildedir:
818 sayılı Borçlar Kanununun 501 inci maddesini kısmen karşılamaktadır.
Tasarının üç fıkradan oluşan 593 üncü maddesinde, kefilin ödemenin kabulünü isteme hakkı düzenlenmektedir.
818 sayılı Borçlar Kanununun 501 inci maddesinin kenar başlığında kullanılan “3. Tediyeyi kabule veya kefaletten tahlise mütedair haklar” şeklindeki ibare, Tasarıda, “e. Ödemenin kabulünü isteme” şeklinde değiştirilmiştir.
Maddenin birinci fıkrasına göre, borçlunun iflası sebebiyle olsa bile, borç muaccel olduğunda, kefil, alacaklıya yaptığı ifanın kabul edilmesini isteyebilecektir. İkinci cümlede ise, borç için birden fazla kefilin bulunması halinde alacaklının kısmi ifayı kabul etme zorunluluğu öngörülmüştür. Ancak, bu durumda kefil, en az kendisine düşen payı ödemeyi önermek zorundadır.
Maddenin ikinci fıkrasında, alacaklının haklı bir sebep olmaksızın ödemeyi kabulden kaçınması durumunda, kefilin borcundan kurtulacağı; birlikte müteselsil kefalette ise, kefillerin sorumluluğunun kendilerine düşen pay miktarınca azalacağı belirtilmiştir.
Maddenin son fıkrasında, alacaklının rızası varsa kefilin, asıl borcu muaccel olmasından önce de ödeyebileceği; ancak, bu durumda asıl borçluya karşı rücu hakkını borcun muaccel olmasından önce kullanamayacağı kabul edilmiştir.
Maddenin düzenlenmesinde, kaynak İsviçre Borçlar Kanununun 504 üncü maddesi göz önünde tutulmuştur.
ADALET KOMİSYONU RAPORU
– Tasarının 590, 591, 592 ve 593 üncü maddeleri aynen kabul edilmiştir.
TBMM Kabul Metni
593’üncü maddeyi kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.