Türk Borçlar Kanunu Madde 52

TBK 52. Madde

Türk Borçlar Kanunumuzun 52. maddesi şu şekildedir:

Haksız Fiillerden Doğan Borç İlişkileri; Sorumluluk; Tazminat; İndirilmesi

Madde 52: Zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise hakim, tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırabilir.

Zarara hafif kusuruyla sebep olan tazminat yükümlüsü, tazminatı ödediğinde yoksulluğa düşecek olur ve hakkaniyet de gerektirirse hakim, tazminatı indirebilir.

Başlık

TBK’nın 52. maddesinin ait olduğu bölüm başlık ismi şu şekildedir: BİRİNCİ KISIM: Genel Hükümler – BİRİNCİ BÖLÜM: Borç İlişkisinin Kaynakları – İKİNCİ AYIRIM: Haksız Fiillerden Doğan Borç İlişkileri

Madde başlığı şu şekildedir: Haksız Fiillerden Doğan Borç İlişkileri – Sorumluluk – Tazminat – İndirilmesi

Gerekçe

Türk Borçlar Kanunu’nun 52. maddesinin gerekçesi şu şekildedir:

818 sayılı Borçlar Kanununun 44. maddesini karşılamaktadır.

Tasarının iki fıkradan oluşan 52. maddesinde, tazminatın indirilmesi düzenlenmektedir.

818 sayılı Borçlar Kanununun 44. maddesinin kenar başlığında kullanılan “IV. Tazminatın tenkisi” şeklindeki ibare, Tasarının 52 nci maddesinde, “2. İndirilmesi” şeklinde değiştirilmiştir.

818 sayılı Borçlar Kanununun 44. maddesinin birinci fıkrasında kullanılan “zararı yapan şahsın” şeklindeki ibare yerine, Tasarıda “tazminat yükümlüsü” ibaresi kullanılmıştır.

818 sayılı Borçlar Kanununun 44. maddesinin ikinci fıkrasında kullanılan “borçluyu müzayakaya maruz bıraktığı takdirde” şeklindeki ibare, Tasarının 52. maddesinin ikinci fıkrasında “tazminat yükümlüsü… yoksulluğa düşecek olur… ise” şeklinde değiştirilmiştir.

Metninde yapılan arılaştırma dışında, maddede 818 sayılı Borçlar Kanununa göre bir hüküm değişikliği yoktur.

ADALET KOMİSYONU RAPORU

– Tasarının 52. maddesi aynen kabul edilmiş ancak, madde hakkında aşağıdaki görüşler ifade edilmiştir.

Tasarının tazminatın indirilmesine ilişkin 52. maddesi gereğince, hafif kusurlu borçlusunu ekonomik darlığa düşürebileceği durumlarda, hakkaniyet onu gerektiriyorsa hakim, tazminattan bir miktar indirebilecektir. Bir felaket telafi edilirken başka bir felakete yol açılmamalıdır. Zarar görenin zarureti ile zarar verenin zarureti (darlığı) birleştiğinde hakkaniyet koşulu, indirimi önler. Ekonomik sıkıntıya (yoksullaşmaya) dayalı indirim hakkı, müteselsil borçlular yönünde, kişisel defi (savunma) oluşturabilir (Tasarı m.163). 52 nci maddenin ikinci fıkrası dışında, çokluğu (miktarın yüksekliğini) esas alan bir başka indirim hali özellikle bu bağlamda hakkaniyet sebebi ile indirim yoktur. Bu hükmün (m.52/II), insan zararlarında da (m.55/I) uygulanacağı tabiidir.

TBMM Tartışma ve Kabul Metni

52. maddenin başlığını okutuyorum:

2. İndirilmesi

MADDE 52-

BAŞKAN – Madde üzerinde iki adet önerge vardır, geliş sırasına göre okutup, aykırılıklarına göre işleme alacağım.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan “Türk Borçlar Kanunu Tasarısı”nın 52. Maddesinin 2. Fıkrasında yer alan “yoksulluğa” kelimesinin “zor duruma” şeklinde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

Faruk Bal

Mehmet Şandır

Rıdvan Yalçın

Konya

Mersin

Ordu

Osman Ertuğrul

Beytullah Asil

Behiç Çelik

Aksaray

Eskişehir

Mersin

D. Ali Torlak

İstanbul

BAŞKAN – Aykırı önergeyi okutup, işleme alıyorum.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 321 sıra sayılı Borçlar Kanunu Tasarısının 52. maddesinin, kenar başlığındaki “2. İndirilmesi” kelimesinin “2. Ödencenin indirilmesi” şeklinde, madde metninin de;

“..Hakim; zarar gören kişinin, zararı doğuran fiile rıza göstermesi veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olması yahut ödence yükümlüsünün durumunu ağırlaştırması hâllerinde ödenceyi indirebilir veya tümüyle kaldırabilir.

Hafif ihmali ile zarara neden olan kişi, ödenceyi ödediği taktirde yoksulluğa düşecekse ve hak ve adalet kuralları da gerektiriyorsa hâkim, ödenceyi indirebilir.”

Şeklinde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

Ali Rıza Öztürk

Turgut Dibek

Ali İhsan Köktürk

Mersin

Kırklareli

Zonguldak

Atila Emek

İsa Gök

Kemal Demirel

Antalya

Mersin

Bursa

BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?

ADALET KOMİSYONU BAŞKANI AHMET İYİMAYA (Ankara) – Katılmıyoruz Sayın Başkanım.

BAŞKAN – Hükûmet katılıyor mu?

ADALET BAKANI SADULLAH ERGİN (Hatay) – Katılmıyoruz Sayın Başkanım.

BAŞKAN – Ali Rıza Öztürk’ün, Mersin Milletvekili, önerge üzerinde söz talebi vardır.

Buyurun.

ALİ RIZA ÖZTÜRK (Mersin) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Borçlar Kanunu Tasarısı’nın 52’nci maddesindeki değişiklik önergesiyle ilgili söz almış bulunuyorum. Saygılar sunuyorum.

Değerli milletvekilleri, az önce Türkiye Büyük Millet Meclisine gene ara verildi. Neden ara verildi? Karar yeter sayısı bulunmadığı nedenle ara verildi. Karar yeter sayısı için kaç milletvekili lazımdı olması gereken? 139 milletvekili olması gerekiyordu. AKP’nin kaç milletvekili var? Yanılmıyorsam 338 milletvekili var. Ben Türk halkının bilmesi açısından söylüyorum: AKP 338 milletvekili içerisinde Türkiye Büyük Millet Meclisinde 139 tane milletvekilini hazır tutamıyor…

AHMET YENİ (Samsun) – Komisyonlar da çalışıyor, komisyonlar çalışıyor.

ALİ RIZA ÖZTÜRK (Devamla) – …ondan sonra da kalkıyor bu yasayı çok önemsediğini, bu yasanın bir an önce çıkması gerektiğini söylüyor ve AKP grup başkan vekili arkadaşlarımız, önce bu Parlamentoda 139 tane milletvekilini neden hazır bulunduramadıklarının hesabını vermiyorlar millete, kalkıyorlar muhalefet partilerinin yasadan ve İç Tüzük’ten kaynaklanan toplantı ve karar yeter sayısı isteme haklarını kullandıklarından dolayı onları ayıplıyorlar. Ayıplanması gereken şey, 338 milletvekiline rağmen çok önemsedikleri böyle bir yasanın görüşmeleri sırasında 139 tane milletvekilini hazır bulunduramayan AKP Grubudur. Bunu da Türk milletinin dikkatine sunuyorum.

AHMET YENİ (Samsun) – Komisyonlar çalışıyor Sayın Vekilim, komisyonlar.

ALİ RIZA ÖZTÜRK (Devamla) – İkinci bir husus: Her seferinde AKP milletvekilleri kulislerden içeri girerken -Türk milleti görsün diye söylüyorum- elleri havada geliyorlar, neyin oylandığını bile bilmiyorlar. Bu, işte AKP’nin Türkiye’de yasa yapma ciddiyetinin somut örneğidir. AKP’nin Borçlar Kanunu’na ve halkın ihtiyacı olduğunu iddia ettiği yasalara ne kadar ciddi eğildiğinin somut göstergesidir bu değerli arkadaşlarım. (CHP sıralarından alkışlar)

AHMET YENİ (Samsun) – Muhalefette kaç kişi var?

ALİ RIZA ÖZTÜRK (Devamla) – Arkadaşlarım, şimdi geldiğimiz noktada şunu söylemek istiyorum: Deminden geldiğimiz noktada söyledim, Sayın Bakana bu Habur mahkemesiyle ilgili sorularımı sormaya devam edeceğim, çünkü Habur’da bir cinayet işlenmiştir, bir hukuk cinayeti işlenmiştir. Habur’da gerçekten hukuk adına cumhuriyet tarihinde ve dünyada eşi, benzeri görülmemiş bir örnek yaşanmıştır.

Şimdi ben Sayın Bakana soruyorum: 5235 sayılı Yasa’nın 9’uncu maddesinin…

BAŞKAN – Sayın Öztürk, bir saniye…

ALİ RIZA ÖZTÜRK (Devamla) – Sayın Başkan…

BAŞKAN – Ek süre vereceğim. Bir saniye Sayın Öztürk.

HALİL ÜNLÜTEPE (Afyonkarahisar) – Hukukla ilgili konuşuyor, gayet doğal.

BAŞKAN – Sayın Öztürk, bundan önceki önerge üzerinde konuşurken…

ALİ RIZA ÖZTÜRK (Devamla) – Evet…

BAŞKAN – …yine önergeyle ilgili bir cümle sarf etmediniz ve ben müsaade ettim.

ALİ RIZA ÖZTÜRK (Devamla) – Gerekçede olduğunu söyledim.

BAŞKAN – Lütfen…

ALİ RIZA ÖZTÜRK (Devamla) – Biz burada hukuk tartışıyoruz Sayın Başkan. Burada hukuksuzluk ortamında… Ben geçmişte de siz yönetirken söyledim. Bakın demin de karar yeter sayısı, toplantı yeter sayısında bile siz AKP Grubunun gelmesi için bir Meclis Başkanının takdir hakkını alabildiğince AKP Grubunun lehine kullanıyorsunuz. Bırakın, biz ne konuşacağımızı biliyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN – Sayın Öztürk, ben hiçbir partinin grubunun lehine kullanmıyorum. Benim uygulamam bu şekilde.

ALİ RIZA ÖZTÜRK (Devamla) – Kullanıyorsunuz ve burada…

BAŞKAN – Ona siz müdahil olamazsınız, karışamazsınız Sayın Öztürk.

ALİ RIZA ÖZTÜRK (Devamla) – Şimdi Sayın Başkan…

BAŞKAN – Bir saniye Sayın Öztürk.

ALİ RIZA ÖZTÜRK (Devamla) – Sayın Başkan, sizin burada Türkiye Büyük Millet Meclisinin Başkanı gibi davranma yükümlülüğünüz vardır. AKP Grubunun başkanı gibi davranamazsınız.

BAŞKAN – Ben Türkiye Büyük Millet Meclisinin Başkanı gibi davranıyorum ve bunu da siz öğretemezsiniz. Onu söyleyeyim.

YAŞAR AĞYÜZ (Gaziantep) – Başkan gibi davran Başkan gibi, tarafsız ol!

ALİ RIZA ÖZTÜRK (Devamla) – Siz üç dakikayı beşe çıkardınız. Siz, eski köye yeni âdetler getiriyorsunuz. Siz bu kadar taraflı yönetiyorsunuz. Bırakın ne konuşacağımızı biz bilelim.

BAŞKAN – Sayın Öztürk, ben Başkan Vekili olarak burada uyarıda bulunmak durumundayım. Lütfen…

ALİ RIZA ÖZTÜRK (Devamla) – O zaman Sayın Başkan, yazın elimize ne konuşacağımızı, onları konuşalım biz burada.

BAŞKAN – Sayın Öztürk, burada İç Tüzük çok açık.

ALİ RIZA ÖZTÜRK (Devamla) – Yani siz AKP Grubu olarak Türkiye’de insanların susturulmasına tarafsınız, Mecliste de muhalefeti susturacaksınız.

BAŞKAN – O sizin hüsnükuruntunuz Sayın Öztürk.

ALİ RIZA ÖZTÜRK (Devamla) – Bırakın, burada halk yanıltılmasın, biz milletvekiliyiz. Önemli konudur bu. Bu konuda halk gerçekleri bilmek durumundadır.

BAŞKAN – Sayın Öztürk, tüm…

ALİ RIZA ÖZTÜRK (Devamla) – Bakın burada dün AKP grup başkan vekilleri konuştu. AKP grup başkan vekilleri halkı yanılttı, gerçekleri çarpıttı, hukuku eğip büktüler ama hiçbir müdahale yapılmadı burada.

Değerli arkadaşlarım, şimdi ben Sayın Bakana soruyorum.

BAŞKAN – Bir saniye Sayın Öztürk.

ALİ RIZA ÖZTÜRK (Devamla) – Sayın Bakana soruyorum: Habur Sınır Kapısı’nın kurulmasına ilişkin kararı kim vermiştir? Sayın Bakan oradaki hâkime telefon açmış mıdır, açmamış mıdır? Kamuoyunun merak ettiği şeyler bunlardır. Sayın Bakan YARSAV Başkanı hakkında soruşturma açarken, AKP yöneticileri aleyhine karar veren yargıçlar hakkında soruşturma açarken, Habur Sınır Kapısı’ndaki hâkim ve savcılar hakkında herhangi bir soruşturma açmış mıdır? Burada resmen suç işlenmiştir. Ben hem HSYK’yı hem de Sayın Bakanı görevini yapmaya davet ediyorum değerli arkadaşlarım. Gerçekten hukukun güvenliği açısından bu şarttır diye düşünüyorum.

Değerli arkadaşlarım, gerçekten hukukun güvenliği açısından bu şarttır diye düşünüyorum.

Değerli arkadaşlarım, hukuk devleti, hukukun konuşulduğu yerde, hukuka ilişkin eğer biz bu somut tasarıda, Borçlar Kanunu Tasarısı’nda gerçekten Borçlar Kanunu’nun teknik terimlerini burada konuşamaz duruma düştüysek, Sayın Başkan burada hatipleri ayıplayacağına, hatipleri susturmaya çalışacağına öncelikle bu ortamı yaratan AKP Grup Başkan Vekiline müdahale etmeliydi, bunlara müdahale edilmemiştir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Lütfen tamamlayınız Sayın Öztürk.

ALİ RIZA ÖZTÜRK (Devamla) – Her türlü gerginliğin zemini hazırlanmıştır. O zemin hazırlandıktan sonra da âdeta burada muhalefeti susturma girişimleri yapılmaktadır. Ben geçmişte söyledim: Biz susmayacağız…

BAŞKAN – Ben İç Tüzük’ü uyguluyorum Sayın Öztürk, muhalefeti susturmuyorum.

ALİ RIZA ÖZTÜRK (Devamla) – Bizi susturamayacaksınız arkadaşlar.

BAŞKAN – Muhalefeti kimse susturamaz.

ALİ RIZA ÖZTÜRK (Devamla) – AKP Grubu Türkiye’yi yıldırmaya çalışabilir ama bu Meclisteki Cumhuriyet Halk Partisini susturamayacak.

Hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge reddedilmiştir.

Diğer önergeyi okutuyorum ve işleme alıyorum.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan “Türk Borçlar Kanunu Tasarısı”nın 52. Maddesinin 2. Fıkrasında yer alan “yoksulluğa” kelimesinin “zor duruma” şeklinde değiştirilmesini arz ve ederiz.

Faruk Bal (Konya) ve arkadaşları

BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?

ADALET KOMİSYONU BAŞKANI AHMET İYİMAYA (Ankara) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN – Hükûmet katılıyor mu?

ADALET BAKANI SADULLAH ERGİN (Hatay) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN – Kim konuşacak?

MEHMET ŞANDIR (Mersin) – Ali Torlak konuşacak Sayın Başkan.

BAŞKAN – Sayın Şandır, burada imzası yok zannediyorum Sayın Vekilin… Tamam, varmış.

KEMAL KILIÇDAROĞLU (İstanbul) – Sayın Başkan, bu arada acaba Sayın Bakan, Sayın Ali Rıza Öztürk Bey’in sorduğu sorulara yanıt verebilir mi?

AHMET ERSİN (İzmir) – Belki Bakan Bey cevap verecektir Sayın Başkanım.

ADALET BAKANI SADULLAH ERGİN (Hatay) – Not alıyorum.

BAŞKAN – İstanbul Milletvekili Ali Torlak.

Buyurun Sayın Torlak.

D. ALİ TORLAK (İstanbul) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan Türk Borçlar Kanunu Tasarısı’nın 52’nci maddesinin ikinci fıkrasıyla ilgili verdiğimiz önerge hakkında görüşlerimi bildirmek üzere huzurlarınızdayım. Bu vesileyle yüce heyetinizi saygılarımla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, maddede belirtilen “yoksulluğa” kelimesinin “zor durum” şeklinde değiştirilmesinin doğru olacağını düşündüğümüzü belirtmek isterim çünkü mutlaka yoksulluk düzeyinin aranmaması, zor duruma düşme şeklinde hâkimlere daha geniş takdir yetkisi tanıyan bir ölçünün benimsenmesi daha isabetli olacaktır. Kaldı ki mevcut kanundaki “müzayaka” kelimesi “yoksulluk” anlamında değil “zor durumda kalma”yı ifade etmektedir.

Değerli milletvekilleri, hazır yoksulluk ve zora düşme konusunda söylemlere başlamışken bugün Türkiye’de yaşanan yoksulluk ve zorluklardan da kısaca da olsa bahsetmek isterim. Türkiye’de yoksulluk sınırında 20 milyon insan, açlık sınırında ise 2 milyon insan oluşmuştur. AKP Hükûmetinin yanlış politika ve uygulamaları sebebiyle insanımıza verilen zarar, milletimizin hiçbir ferdinin kaldıramayacağı noktaya gelmiştir. Sanayimizin çöktüğü, iş yerlerinin kapandığı, insanlarımızın rahatça yaşamak şöyle dursun, ortalama yaşamaya çıkış yolu bulamadığı bu dönemde insanımız mutsuz ve umutsuzdur.

Değerli milletvekilleri, yoksullukla mücadele şüphesiz ki Hükûmetin birincil görevidir ancak tüm dünyada direkt parasal yardımlarda bulunmayı öngören anlayış artık önemini kaybetmiştir. Türk insanı, onurlu kişiliği gereği bizzat kendinin çalışarak kazanacağı para ile kendine olan güvenini tekrar tazeleyecektir. Aksi takdirde, AKP Hükûmetinin yaptığı gibi işsizliğe çözüm bulmak yerine sadece yardım etmek anlayışı, maalesef, insanımızı psikolojik siyasi bağımlılığa itmekte, zaman içerisinde demokrasinin tehdidi olarak büyümektedir.

BAŞKAN – Sayın Torlak, lütfen önergeyle ilgili konuşur musunuz.

Buyurun.

AHMET DENİZ BÖLÜKBAŞI (Ankara) – Üzerinde, üzerinde…

D. ALİ TORLAK (Devamla) – Peki efendim, teşekkür ediyorum.

İlk etapta söylemiştim söyleyeceklerimi, tekrar devam edeceğim Sayın Başkan.

BAŞKAN – Buyurun.

D. ALİ TORLAK (Devamla) – Hükûmet yoksulluğun nedenlerini iyi tahlil etmeli ve yoksul kesime yönelik kalkınma programını acil olarak ortaya koymalı ve gerçekleştirmelidir.

Türkiye’de istihdam imkânı olmaması hâlinde yoksulluk kültürü yayılmaya devam edecektir. Bu kesimin ister istemez yoksulluk kültürüne sahip olacağı, koşullarda iyileştirme olmadığı takdirde yaşamları bunalımlı olacak, sadece anlık yaşamaya önem verecekler, geleceğe ise önem vermedikleri görülecektir. Bu insan yapısı, AKP Hükûmetinin müdahalesi olmadığı takdirde kuşaktan kuşağa geçerek yoksulluk kültürünün devamını sağlamış olacaklardır.

Değerli milletvekilleri, şunu açık ifadeyle söylemek isterim: Türkiye’de özel sektörün ayrım yapmadan her türlü destek verilerek önünün açılması ve istihdamın tekrar devamının sağlanması mecburiyeti vardır. Bunu da yapacak olan mevcut AKP Hükûmetidir. AKP Hükûmeti milletimizin yoksulluk içinde ezilen bu konumundan faydalanarak yardım kültürünü kendilerine biat etme vasıtası hâline getirmiş, âdeta kamu kaynakları, vatandaşı kendilerine siyasi bağımlı kılmak için teslim alıcı silah olarak kullanılmaktadır. Devletin, kamunun, halkın meydana getirdiği, sahibi olduğu kaynaklar, muhtaçlara sosyal yardım yerine AKP yardım kıyağı gibi sunulmaktadır. Şayet Hükûmet bu konuda gerçekten bir şeyler yapmak istiyorsa, krizin başladığı günden bu yana sadece toplantı yapan AKP İktidarı artık icraata geçmeli ve bunun yansımasını da insanımıza hissettirmelidir. Bankaların ferdî kredilerin yanında, üreten insanlara istihdam sağlayacak sektörlere destek vermesini sağlamak acil olarak yapılması gereken en önemli çalışma olacaktır. Yeniden istihdamın oluşturulması yoksulluğu yenecek tek yöntemdir.

Değerli milletvekilleri, ekonomik kriz nedeniyle işten çıkarmalar ve ödenmeyen ücretler aileleri her geçen gün daha zor koşullarda yaşamaya mahkûm ediyor. AKP İktidarında yoksulluk, her yerde ve her zaman gündemde olan, maalesef, bir konu olmuştur. Aslında, hemen hemen her gün çevremizde, televizyonlarda, gazete haberlerinde bu konuyla karşı karşıya kalıyoruz. Artık insanımızın yoksulluğa dayanacak gücü, maalesef, kalmamıştır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Lütfen tamamlayınız.

D. ALİ TORLAK (Devamla) – İşte bugün insanımızı bu hâle getiren AKP zihniyeti insanlarımızın kaderiyle oynamış, hayatı çekilmez ve yaşanmaz hâle getirmiştir. Bir an evvel insanımızın hak ettiği mutlu, huzurlu, gelecek kaygısı olmayan günleri yaşaması için karar verilmeli ve hayata geçirilmelidir.

Önergemize destek vereceğinizi ümit eder, yüce heyetinizi saygılarımla selamlarım. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.

Yazar Hakkında: Avukat Saim İncekaş

Saim İncekaş, Adana Barosu'na kayıtlı bir avukattır. 2016 yılından bu yana Merkezi Adana'da bulunan ve kurucusu olduğu İncekaş Hukuk Bürosu'nda çalışmaktadır. Yüksek lisans derecesi ile hukuk eğitimini tamamladıktan sonra bu alanda birçok farklı çalışma yürütmüştür. Özellikle aile hukuku, boşanma, velayet davaları, çocuk hakları, ceza davaları, ticari uyuşmazlıklar, gayrimenkul, miras ve iş hukuku gibi alanlarda uzmandır. Saim İncekaş, sadece Adana Barosu'nda değil, aynı zamanda Avrupa Hukukçular Derneği, Türkiye Barolar Birliği ve Adil Yargılanma Hakkına Erişim gibi dernek ve kuruluşlarda da aktif olarak görev almaktadır. Bu sayede, hukukun evrenselliği konusundaki farkındalık ve hukuk sistemine olan güveni arttırmaya yönelik birçok çalışmada yer almaktadır. Randevu ve Ön Görüşme İçin WhatsApp Üzerinden Hemen İletişime Geçin

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir